°°°°°°°°°°●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●
Kız yanağını öpüp odadan çıktıktan sonra açtı gözlerini Minho. Saatlerdir uyuyor numarası yapıyordu. Bir ara gerçekten uykuya dalsada kısa sürede tekrar uyanmıştı.
Bu kadar süredir üzerinde değişik bir heyecan vardı. Garip olan bu sefer ki korkudan değildi sanki. Başka bir şeydendi bu heyecan. Fakat çıkartamıyordu işte. Bu zamana kadar hep korkunun heyecanını yaşamıştı. Bu da ondandır diye düşündü.
Yatakta doğrulup derin bir nefes aldı. Sıcaklamıştı. Battaniyeyi üzerinden attı ve komodininin üzerindeki kitaba baktı. Uyuyor numarası yaparken hangi kitap olduğuna bakamamıştı. En sevdiği kitabı görünce hızla eline aldı onu. Kitaplarına dokunulmasını sevmezdi. Kendisine dokunulmasını da sevmezdi.
Fakat bu kız kendisine dokunuyordu. Hatta onu iki kezde öpmüştü. İlk öpücüğünü hatırlayınca eli dudaklarına gitti Minho'nun. O gece çok korkmuştu. Bir anda ne olduğunu anlamadan öpülmeye başlamıştı. Sonra da terk edilmişti. O çöp konteyner'ının yanında saatlerce titreyerek ağlamıştı. Nasıl geri döndüğünü hatırlamıyordu fakat gözünü açtığında psikiyatristi bay Seo'nun evinde açmıştı gözlerini.
Daha sonra kendisini öpen kızın yan komşusu olduğunu fark etti. Daha önce de birkaç kez o evden çıktığını görmüş olsada pek dikkat etmemişti. İnsanların yüzüne bakamıyordu. Evine döndüğü günün öğlen saatlerinde o kızı kapıdan çıkarken gördüğünde korkudan kalp krizi geçirecekti az kalsın.
Ertesi hafta da sınıfına gelmişti o kız. Üstüne üstlük sıra arkadaşı olmuştu. Sürekli onu rahatsız ediyordu. Zorla yemek yediriyordu mesela.
Aslında yemek yemesi o kadarda kötü değildi. Daha önce hiç okulun kantininden bir şey yememişti. Fakat sandiviçlerinin güzel olduğunu sevgili(!) sıra arkadaşı sayesinde öğrenmişti.Yemek yemek içinden gelmiyordu. Üç günde bir ancak yemek yiyebiliyordu. Zayıf düşmüştü bu yüzden. Eskiden de zayıftı ama şimdiki kadar değil.
O da biliyordu artık her şeyin geçtiğini ve artık kendisine dikkat etmesi gerektiğini. Fakat yapamıyordu işte. Olmuyordu. Senelerdir uğraşıyordu.Kaygılarında haklıydı hem. Bu kız gelmiş ve ona dokunmuştu. Bir daha olursa diye korkusundan etrafa bakamaz olmuştu. Şimdi gerçek olmuştu işte. Yine aynı şeyleri yaşıyordu. Asla mutlu olamayacaktı. Hep korkacaktı.
Fakat yine de bir değişiklik yok muydu? Bu hayatına bir anda giren kız diğer kadın gibi değildi. Tamam, ilk öptüğünde çok korkmuştu fakat bu sefer korkmuyordu. Sanki dokunmaya kıyamıyor ama bu istekten vazgeçemediği için hafif hafif dokunuyordu ona. Öperken yanağına bıraktığı göz yaşlarının izi duruyordu hâlâ. Diğer kadın hiç ağlamamış hatta onu ağlatmıştı. Bu kız onun saçlarını okşarken o, onun saçlarını çekip canını yakıyordu.
O, 'eğer konuşursan seni öldürürüm.' derken bu kız,
'Kendi ilacın sensin. Kendini mutlu et. Başkalarını umursama.' diyordu.Aynı mıydı? Kesinlikle değildi. Hissettikleri aynı değildi.
Şimdi kalbi bir başka hızlı atıyordu. Midesi bir başka kasılıyordu. Nefesi bir başka daralıyor, elleri bir başka titriyordu. Farklı bir heyecandı bu. Fakat ne olduğunu çözemiyordu.
Yataktan kalkıp alt kata indi Minho. Bir bardak su içmek için mutfağa girdi. Masanın üzerindeki yemekleri gördü. Tabaklara yerleştirilmiş öylece bekliyorlardı masada. Midesi guruldadı bir anda.
Oysa bugün hem kahvaltı hem de öğle yemeği yemişti. Aç olmamalıydı. Masayı es geçip dolaptan suyu çıkarmak için ilerledi. Dolabın kapağını açtığında daha dün sadece içinde su olan dolap şimdi dopdoluydu. Şaşırıp kaldı bir süre. Ardından dolabı kapattı ve pencereden karşı evin penceresine baktı. Elbette perdesi kapalıydı ama bakışları sanki Eun Ji'ye ulaşıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PHOBIA ● Lee Know
Fanfiction[TAMAMLANDI] Olay, jinofobisi* olan Lee Minho (Lee Know) ile cüretkar bir kız olan Kang Eun Ji arasında geçiyor. Bir gün annesi artık Kang Eun Ji ile baş edemeyince onu boşandığı kocasının yanına, Busan'a bir nevi sürgün ediyor. Eun Ji, babasının e...