PHOBIA ● Lee Know

☆18°

°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°

Annesini karşısında görmesiyle küçük bir şok yaşadı Eun Ji. Onun burada ne işi vardı ki?

Kang Seo Jun eski karısının geldiğini görünce kaşları çatıldı. Onunla en son kaza anında telefonda konuşmuştu. Yine eskilerdeki gibi tartışmışlardı ve dikkati dağılınca kaza yapmıştı.

"A-anne?"dedi Eun Ji şaşkınlığını belli ederek. Jin Ri de onun anne demesine şaşırmıştı. Bu küstah kadın Seo Jun'nun eski karısı mıydı?

"Jae Min, neden geldin?"diye sordu Seo Jun.

Jae Min, etrafı şöyle bir süzdükten sonra "Sadece ziyarete geldim."dedi.

------

Hep birlikte eve girdiler. Dün gece hastane de kalındıktan sonra Seo Jun'un aşırı ısrarları sonucu hastaneden çıkmışlardı. Öğlen saatleriydi. Eun Ji bir günlüğüne okuldan izin almıştı. Hâlâ deli gibi başı ağrıyordu. Annesi geldiğinden beri ortamda aşırı fazla gerginlik vardı. Hâlâ neden geldiğini bile anlayamamıştı.

Jin Ri sevgilisini nazikçe koltuklara oturttuktan sonra yemek hazırlamak için mutfağa gitmişti. Anneside bir otelde kalmak yerine birkaç gün burada kalıp gidecekti. Ortamın gerginliğini arttırarak o da koltuklardan birine oturdu.

Eun Ji burda durmak istemeyerek odasına çıktı. Hastanede doğru dürüst uyumamıştı. Çok yorgun hissediyordu. Yatağına girdiği gibi uyudu.

°°°°°°°

Minho yan sırasının boşluğu ile garip hissediyordu. Önceki gün kendisi gelmemişti, bugünde Eun Ji. Ne kadar onunla karşılaşmak istemesede o olmadığı için üzgün hissediyordu.

Son derste bittikten sonra çantasını toplayarak ayağı kalktı ve sınıftan çıktı. Diğer arkadaşları etütlere giderken o evine gitmek için yürüdü. Taksi çağırmak istemedi. Otobüslere de binemiyordu. Yorulacağını bilsede yürüyerek bir saatlik yolu ilerledi. Evinin önüne gelince yan eve bir bakış attı. Arabaları evin önündeydi. Demek ki gelmişlerdi. Başını çevirip evine ilerledi ve içeri girdi.

Hemen kapının önünde bekleyen Soonie'yi görünce gülümsedi. Yere eğilip onu sevdi ve kucağına alarak üst kata çıktı. Onu yatağına bıraktıktan sonra üzerini değiştirmek için dolabına ilerledi.

Bir sweat çıkarıp onu giyecekken bunun daha önce Eun Ji'nin giydiği sweat olduğunu fark etti.

Neden her yerde onun izleri vardı? Ondan korkuyordu. Sanki bu korkusunun üzerine gitmek için her yere izlerini bırakmıştı. Ama güveniyordu da. Güveni kırıldığı içinde üzgün hissediyordu. Çok büyük bir duygu karmaşasının içindeydi.

Üzerini giyinip Soonie'yi besledi. Kendiside birkaç şey atıştırdı ve ders çalıştı. Bir süre sonra aşırı uykusu geldi ve çalışma masasında uykuya daldı.

O uyur uyumaz odasının kapısı açıldı gıcırtılı bir şekilde. Topuklu ayakkabılarının tıkırtıları eşliğinde bir kadın girdi içeri. Üzerinde kırmızı geceliği, dantel siyah hırkası ile uzun boylu ve uzun, siyah saçlı bir kadındı. Dudaklarında abartılı derecede kırmızı bir ruj vardı.

Islık çalarak içeri girdi ve Minho'ya yaklaştı. Siyah ojeli elleriyle onun saçlarını okşadı. Minho gözlerini açtı. Karşısında gördüğü kadın ile kalakaldı. Kadın psikopatça gülümseyip

"Nasılmış bakalım benim minik oğlum?"dedi.

Minho'nun dili tutulmuştu adeta. Ne kıpırdayabiliyor, ne de konuşabiliyordu. Kadın onun okşadığı saçlarından çekip başını geriye yatırttı.