☆25°

5.1K 348 340
                                    

°°°

"Ayh nerede ki bu kız?"

"Hayatım, endişelenme. Iyidir o."

"Nasıl endişelenmeyeyim Seo Jun?! Kız iki gündür ortalıkta yok. Ulaşamıyorum da. Hem sen nasıl babasın, kızın kavgadan sonra evi terk etmiş, ulaşılamıyor. Başına bir iş mi geldi belli değil. Nasıl bu kadar rahat olabiliyorsun?!"

Jin Ri, Eun Ji için endişelenmeden edemiyordu. Eğer dün Eun Ji konuşmak için beklemiş olsaydı ona annesi ile ilgili sorunu çözdüğünü söyleyecekti. Fakat o geldiği gibi gitmişti. Ve telefonu kapalıydı. Yüzlerce mesaj atmıştı ve Eun Ji bu sabah hepsine sadece görüldü atmıştı.

Jin Ri onun için gerçekten endişeleniyordu. Eun Ji sanki onun öz kız kardeşiydi. Başına bir şey gelmesinden korkuyordu.

"Eun Ji'ye bir şey olmaz merak etme. O güçlü bir kız. Sadece biraz zaman ver."

Ah bir de bu adam vardı işte. Jin Ri ona da gıcık oluyordu. Nasıl kızı ortalıklarda yokken bu kadar rahat olabiliyordu. Yakında kendi çocuklarıda olacaktı. Onun içinde mi böyle davranacaktı!

"Ne demek bir şey olmaz? Ne demek bir şey olmaz ya?!  O hala reşit bile değil farkında mısın? Bir öğrenci o. Nasıl bir babasın sen? Bizim çocuğumuz olduğunda da böyle mi davranacaksın yoksa sadece Eun Ji'ye özel mi tüm bunlar? Kıza küçüklüğünden beri yapmadığınızı bırakmamışsınız. Kız kendisine bin kat duvar örmüş. İçindeki korkaklığı o duvarın arkasına saklamış. Sen diyorsun ki o çok güçlü bir kız, sadece biraz zamana ihtiyacı var. Hayır efendim yok öyle bir şey! Onun babasına ihtiyacı var. Ailesine ihtiyacı var. Sırtını dayayabileceği insanlara ihtiyacı var.
Nasıl endişelenmezsin ya?! Ya başına bir şey gelmişse. Dışarıda it kopuk ne idüğü belirsiz onlarca insan var!"

Soe Jun oturduğu koltuktan kalktı zorlukla ve sevgilisine yaklaştı.
"Bak özür dilerim tamam mı? Ona bu zamana kadar ilgi gösteremedim. Fakat şuanda ne yapabilirim ki? Benimle görüşmek istemiyor. Konuşmuyor. Zaten konuşabilsek konuşurduk bu zamana kadar. Hah? Sen de endişelenme artık. Annesiyle birlikteykende böyle davranıyordu. Kendini hazır hissedene kadar gelmez." dedi ve kollarını ona sardı.

Jin Ri sinirle onu ittirdi ve geri çekildi.

"Yapabileceği bir şey yokmuş muş. Kaç kere onunla konuşmayı denedin? Kaç kere yanına gidip 'kızım gel dertleşelim. Gel sana kendimi ifade edeyim. Sen de bana hissettiklerini söyle' dedin? Ben söyleyeyim, hiç. O hastanede ki saçma konuşmanızı saymıyorum bile. Hayatımda gördüğüm en saçma konuşmaydı. Eun Ji'nin sana mesafeli olması kadar haklı bir şey yok.
Benimde babam beni terk etseydi sonra annem tarafından babama sürgün edilseydim ve üzerine üvey annemle tanışsaydım ben de böyle olurdum. O sana mesafeli olacak ama sen ona yaklaşmaya çalışacaksın. Onun kalbine dokunmaya çalışacaksın. O arkasında 'benim dağ gibi babam var sığınacağım' diyecek. İlk başta kabul etmesede zamanla kalbinin kapılarını açacak.
Ama nerde öyle düşünceli insan. Zamanında benim için yaptığın onca jestin onda birini yapsaydın ona da, şu anda yanımızda olurdu. Resmen kızını içinde yaşadığı büyük savaşla baş başa bırakıyorsun. Cidden... Ah, her neyse seninle uğraşamayacağım."

dedi ve telefonunu alarak kapıya çıktı. Cidden sevdiği adamı tanıyamıyordu. Sekiz ay sonra çocukları olacaktı ve kızına yaptıklarını gördükçe çocuğu için endişeleniyordu.

Evin önünde, bahçede öylece dikilip yola baktı. Gelen giden yoktu. Telefonunu bir kez daha açıp Eun Ji'nin numarasını tuşladı.
Telefon çaldı, çaldı... Açmamıştı.

"Off nerdesin Eun Ji ya! Ölüyorum burada meraktan. Umarım başına bir iş gelmemiştir..."

"Meşguldür ondan açmıyordur."

PHOBIA ● Lee KnowHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin