☆22°

4.8K 362 164
                                    

Eun Ji bilinçsizce sokaklarda Minho'yu arıyordu. Markete gitmiş bakmıştı. Oralardaki sokaklara bakmıştı ama yoktu.

Telefonunu açmıyordu. Ona ulaşamadıkça deliriyordu Eun Ji.

Gidebileceği her yere bakmıştı ama yoktu.

Başına bir şey gelmiş olması ihtimali dayanılmaz bir şeydi. O nasıl korkmuştu şimdi? Canı yanıyor muydu? Gözleri dolmuş muydu yine?

Öfkeyle Hyun Sik'in mekanına gitti. Kapıdaki adamlar onu kollarından tutup girmesini engellerken o küçücük bedeniyle çırpınıyordu.
"Yah! Seni pezevenk! Nerde o naptın ona?!"

Dakikalarca bağırış ve çırpınışlarının ardından Hyun Sik çıktı dışarı. "Ne çığırıp duruyorsun be cadı. Ne var? Daha öğlen görüşmedik mi?"

"Göstericem ben sana ne var'ı! Naptın ona söyle!"

"Neyi göstericeksin acaba?"dedi alayla onun çırpınışına bakıp. "Ayrıca kime ne yapmışım?"diye sordu.

"Hah, sen benimle dalga mı geçiyorsun?! Minho nerde?!"

"Minho kim be? Ha, şu sevgilin mi? Cidden ona bir şey yapacağımı mı zannettin? O sadece blörftü. Alakasız kişilere zarar verecek kadar piç değilim."

"Ne diyorsun lan sen?"

Hyun Sik iç geçirip dişini sıktı. "Bak küçük cadı, bunca zamandır daha veletsin diye bir şey demedim demedim, sınırı aşıyorsun. Bir, senden yirmi yaş büyüğüm saygılı konuş kopartırım dilini, iki, öyle her istediğime işkence yapacak değilim bizim bir raconumuz var, üç, sevgilin nerde bilmiyorum. Umrumda da değil. Sadece blörf yapıyordum. Veletle uğraşacsk kadar  vaktim yok. Ama bu demek olmuyorki intikamımı almayacağım. Şimdi kaybol dükkanımın önünden."

Eun Ji'nin kolundan tutan iki adam onu kaldırıp bir kaç adım öteye fırlattılar. Yere kapaklanan Eun Ji acıyla sessiz bir küfür savurdu. Herkes içeri girerken o da zorlukla yerden kalktı.

Madem burada değildi, nereye gitmişti?

Belki de evdedir ve görmemişimdir diyerek evine döndü Eun Ji.

Defalarca kapıyı çalmasına rağmen açılmamıştı. Tam gidecekken içeriden kedi miyavlama sesi duyunca durdu. Doğru ya Soonie içerideydi.

Acıkmış olmalıydı. Eun Ji, kapıyı açamayımca evin etrafında dolanıp açık bir pencere aradı.

Şansına mutfak penceresinin açık olduğunu görünce hemen tırmanıp girdi içeri. Aklına gelseydi önceden bakardı.

Her şey bıraktığı gibiydi. Kapı önündeki Soonie'yi görünce hemen kucağına aldı.

"Soonie-ah baban nerde?"

Cevabı bir miyavlamadan başkası değildi. Onu yemek kabının yanına bırakıp kabına mama koydu. Başını bir kaç kez okşadı.

Telefonunun çalmasıyla ayağa kalktı ve arka cebinden telefonu çıkardı. Eun Woo arıyordu.

"Alo."

"Alo? Eun Ji? İyi misin? O lanet herif sana bir şey yapmadı değil mi?"

"Hayır iyiyim ben. Bir şeyler geveledi sadece. Sen ne olduğunu anlat bana."

Konuşurken bir yandan da üst kata çıkmış ve Minho'nun odasına girmişti.

"Abimin barını darma dağın ettiler geçen hafta. Onların homofobiklikleri yüzünden başımıza gelmeyen kalmadı. Ben de sinirlendim. Namjoon Hyung'a ihbar ettim onun iş yerini. Şimdi de her şeyi kendisi başlatmamış gibi bizi tehtid ediyor. Sen oradasın diye sana bir şey yapacağından korktum. İyisin, değil mi?"

PHOBIA ● Lee KnowHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin