☆1°

13.3K 533 1K
                                    


     
               
°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°○○○○○○○○○○○○

Neden bir elli boyumdan büyük işlere kalkıştığım hakkında en ufak fikrim bile yok. Diğer yaşıtlarım gibi ders çalışsam ne olur sanki?

Ama yok, illaki bir bok yiyeceğim. Yoksa içim asla rahat etmez.

Fakat bu sefer gerçekten bile isteye olmadı.

Sadece sinir krizi geçirdim ve arkadaşımım kafasını yardım. Ardından okuldan atıldım...

Evimizin yüz karasıyım. Adım Kang Eun Ji. Annem, babam ve bir kız, bir erkek kardeşim var. Erkek kardeşimin adı Kang Ji Won. Kız kardeşimin ki ise Kang Seol. İkisiylede pek aram yok. O yüzden onların üzerinde çok durmayacağım. Annem ve babam boşandılar. Bu yüzdem babamla pek bir araya geldiğimiz söylenemez.

Sevgili annemin küçük bir güzellik salonu var. Oldukça otoriter bir kadındır. Her zaman sıkıca topuz yaptığı siyah saçları, keskin yüz hatları var.

Aslında huy olarakta dış görünüş olarakta anneme çekmişim. İkimizde dominant karakterizdir mesela. Bu yüzden bir kavga olduğunda asla birimiz kazanamayız. Asla birimiz altta kalmaz ve kavga günlerce devam eder. Bu yüzden gece gündüz evimizde hep tartışma olur.

Bunun yanında ben oldukça piç bir karaktere de sahibim. Normal insanlara göre tekin olmayan kişilerle takılırım. Ki ben normal değilim (?)
- serseri gibi olup dikkat çekmek hayat mottomdur-

Aslında arkadaş çevrem yüzünden başıma gelmedik kalmadı. Az kalsın hapse bile giriyordum. Neyseki bir kaç tanıdık sayesinde kurtulmuştum.

Annemin elbette haberi yok.

Eğer haberi olsaydı şuan bunları anlatıyor olamazdım.

Neyse, şimdilik her şeyi geçelim ve okuldan atılmama dönelim.

Kang Eun Ji olarak daha önce okuldan üç kez uzaklaştırılmıştım. Uzaklaştırılmalarımdan birinden annemin haberi olmasada bugün okuldan atılırken müdürümüzün anneme söylemesiyle artık haberi olmuştu.

Müdürümüz adeta ateş kusuyordu. Yüzü sinirden kıpkırmızı olmuştu. Annemde utancından kızarmıştı. Ben ise kendimi savunamıyordum.

Savunsam elime ne geçecekti ki? Annem beni daha çok dövecekti. Fakat bu sefer gerçekten haklıydım. Tek suçluluğum öfkeme yenik düşüp o çocuğu dövmemdi. Yoksa ilk o bana sataşmıştı.

Herkesin bir zaafı vardır öyle değil mi? Benimde zaafım aile ilişkilerimdi. O çocuk, benden bir yaş büyük olan yani son sınıf olan geri zekalı yemekhanede kaynak yaptığı için onunla atıştığımdan dolayı bana laf atmıştı. Sözlü tartışmamızın sonlarına doğru ailemle ilgili hakarette bulununca sinir krizi geçirmiştim. Yemeklerimizi koyduğumuz metal tepsiyi kaptığım gibi çocuğun kafasıma geçirmiştim.

Oldukça sert olmuş olmalı ki, kafasından kan akmaya başlamıştı. Ardından kalabalık ve beni suçlayan bakışlar... Aslında olayın bu kadar fazla büyümesinde o çocuğun sevilen, benim sevilmeyen öğrenci olmamında katkısı vardı.

Ailesi aslında beni polise şikayet etmiş fakat saatler süren annemin yalvarmaları ve bir miktar para ödemesi karşılığında şikayetlerini geri çekmişlerdi.

Şimdi ise okuldan atılmıştım. Müdürün azarları son bulduğunda annem tekrar eğilip bininci defa özürünü diledikten sonra bana iğneleyici bakışlar atarak odadan çıktı. Bende müdürün önünde son kez selam verip annemin peşinden odayı terk ettim.

PHOBIA ● Lee KnowHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin