☆11°

5.4K 398 348
                                    


°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°●●●●●●●●●●●●●●

  Eun Ji markete giderken yolda sesleri duyup baktığında üç kişinin Minho'yu sıkıştırıp dövdüğünü gördü. Endişeyle koştu ve etrafında dönüp havada tekmeyle birine vurdu.
Adam yere düşerken diğerleride afallamıştı. Bu kızda nereden çıkmıştı böyle?!

"N'apıyorsunuz lan siz?!"diye bağırdı Eun Ji. İçinden bir kaplan çıkmıştı sanki. Adeta kükrüyordu. İki adam süzdü onu. Üzerinde ayıcıklı pijamalar olan bu incecik kız onlara ağalık mı taslıyordu?
"Sen kimsin be? Yürü git şuradan. Elimizden bir kaza çıkacak. Kızları da dövebiliyoruz."dedi uzun boylu olan.

Eun Ji alayla güldü. Sonra ciddileşip "Ben de erkekleri dövebiliyorum. O ne olucak?"dedi ve yumruğu geçirdi. Adam sendelerken diğeri "Eeh!"deyip kıza saldırdı. Ama Eun Ji onun kasığına sert bir tekme atınca o da iki büklüm yere düştü.

Az önce yumruk attığı tekrar üzerine gelmeye çalışırken onunda karnına bir tekme atıp yere düşürdü ve üzerine çıkıp yüzünü yumruklamaya başladı.
"Sen nasıl ona zarar vermeye kalkarsın!"diye bağırdı. İki yumruk daha indirdikten sonra nefes nefese kalktı üzerinden.

Diğer ikiside korkuyla ayağa kalkıp yüzü kanlar içinde olan arkadaşlarının birer koluna girip onu sürükleyerek uzaklaştılar.

Çatık kaşlarla bir süre arkalarından izledi onları Eun Ji. Ardından arkasını dönüp yerde, duvarın kenarına düşmüş olan Minho'nun yanına gitti. "İyi misin?"diyerek elini uzattı. Minho hala transta olduğundan geri çekildi hafifçe.

"Korkma, benim Eun Ji."dedi ve kolundan tuttu şefkatle. "Ne oldu böyle? Neden yaptılar sana bunu?"diye sordu. Minho hıçkırıklarının arasında "B-bilmiyorum."dedi kekeleyerek.

Eun Ji onların gittiği tarafa baktı nefretle. Onları bulup bir güzel dövecekti tekrar. Ama şimdilik Minho ile ilgilenmeliydi.

Onu yerden kaldırdı. Minho'nun dizleri titriyordu. Ona destek olup eve götürdü. Hataneye götürüp aileye kadar haber gitmesini istemiyordu. Minho'nun evinin tarafında olduklarından onun evine girdiler.

Eun Ji onu odasına çıkarttı ve "İlk yardım çantası gibi bir şey var mı?"diye sordu. Minho yeni yeni kendine geliyordu. Başını sallayıp yatağın yanındaki komodini gösterdi. Eun Ji hemen gidip çekmeceleri açtı. İkinci çekmecede aradığını buldu ve onu alıp yatağın ucunda oturan Minho'nun karşısına çalışma masasındaki sandalyeyi çekti. Oturup çantayı açtı ve içinden gazlı bezleri çıkartıp Minho'nun yüzündeki yaraları temizlemeye başladı.

Alnında ve dudağında patlak vardı ve sağ elmacık kemiğinde çizik vardı. Yaraları temizledikten sonra tentürdiyot döktü bezlere ve mikrop kapmasın diye yaralara sürdü. Minho yaranın üzerinde oluşan yanma hissiyle hafifçe geri çekildi. "Acıyor mu?"diye sordu Eun Ji. Sonra yaranın üzerine üfleyerek sürmeye devam etti.

Minho'nun kalp atışları hızlandı. Eun Ji zaten çok yakınındaydı. Şimdi de nefesini hissediyordu teninde. Çok garip bir duyguydu. Gözleri kapandı istemsiz olarak. Bir kaç dakika sonra Eun Ji yara bantlarını da yapıştırmıştı. "Başka bir yerin acıyor mu?"diye sordu şefkatle. Minho kulaklarında atan kalbi yüzünden pek duyamasa da anlamıştı. Başından beri en çok acıyan yerini söyledi. "Dizim acıyor."

Eun Ji dizine baktı. Gri eşofman altının dizinde kan izi vardı. Başından beri fark etmemişti. "Hiğ!"diye bir ses çıktı ağzından. Hemen eşofmanı yukarı sıyırdı. Neyseki bol olduğundan yaraya yapışmamıştı. "Neden en başta söylemedin."

Diz kapağı bayağı yaralanmıştı. Hemen onuda dezenfekte edip merhem sürdü ve sargı bezi ile sardı iyice.
İşini bitirdikten sonra kanlı bezleri çöpe atmak için ayaklandı ve "Sen üzerini değiştir. Ben geliyorum."dedi. Ardından odadan çıktı.

PHOBIA ● Lee KnowHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin