☆29°

4.9K 358 456
                                    

"Nereye gideceğiz Minho? Neden bu kadar kalın giyindik?"

"Gidince görürsün."dedi Minho otobüse binerlerken.

Okuldan sonra hızlıca eve gelmişler ve kalın kalın giyinmişlerdi. Şimdi de bir yere gidiyorlardı sürpriz için fakat Minho asla söylemiyordu.

Eun Ji meraktan çatlamak üzereydi. Heyecandan kalbi atmayı bırakmıştı artık.

Birlikte otobüse binmişler ve upuzun bir yolculuk yapmışlardı. Eun Ji yol uzadıkça merakı kat be kat artarken endişelenmeye başlıyordu.

"Şehir dışına mı çıkıyoruz? Geri nasıl geleceğiz? Minho?"

"Eun Ji-ah, endişelenme. Sadece bekle."dedi Minho rahatlatıcı bir şekilde. Sabahki o utangaç ve gergin halinden eser yoktu.

Sadece birkaç saat sonrası için heyecanlanıyordu. Çantasından kulaklık çıkarmış ve bir kulağını Eun Ji'ye vermişti. Telefonuna da taktıktan sonra şarkı açmıştı.

(Changbin, Felix ° Because i like you)

I just really love you

You're the only reason why I really love you

When I see you smile I just can’t get enough and I can't live without you

Baby I just realy love you ♡

Birlikte bu güzel şarkıyı dinlerlerken Eun Ji başını Minhonun omzuna yaslamış, huzurla gözlerini kapatmıştı. "Bu şarkı çok güzelmiş."dedi Eun Ji.
Minho da başını sallayıp "Hı hım, evet."dedi.
"Bizim şarkımız olsun mu?"diye sordu Eun Ji.
Minho, "Evet, öyle olması için açtım."dedi gülümseyerek.

Eun Ji birkaç gün ıçerisindeki Minho'nun gözle görülür değişimine şaşırırken son durağa gelmişlerdi.

Otobüste kendileriyle birlikte inen birkaç kişi ile indikten sonra yürümeye başladılar. Hava kararmıştı. Birkaç saat sonra gece yarısı olacaktı ve Eun Ji hala neden şehir dışı kadar uzak bu yere geldiklerini anlayamamıştı.

Fakat sürpriz olacağını bildiğinden soru sorarak üstelemek istememişti ve sessizce Minhoyu takip etti.

Birlikte uzunca bir yol yürüdüler ve bir tepeye çıkan merdivenin önüne geldiler. Eun Ji burayı sanki bir yerden biliyordu fakat bir türlü çıkaramıyordu.

Minho Eun Ji'nin elini tutmuş ve merdivenleri çıkmaya başlamışlardı. Yaklaşık yüz basamağı çıkıp nefes nefese tepeye çıktıklarında ciğerlerini yakan soğuk havayı içlerine çekerek manzaraya baktılar.

Işıkların aydınlattığı büyük şehir karşılarındayken onlar gibi bir sürü çift tepeye gelmişti.

"Neden bu kadar kalabalık burası? Bir gösteri falan mı olacak?"diye sordu Eun Ji hâlâ anlamazken. Minho gülümseyip başını olumsuz sallamış, "Buraya önemli bir olaya tanık olmak için geldiler, bizim gibi."dedi.

Eun Ji kaşlarını çatmış ve etrafına bakmış, ardından anlamadığını belirten mırıltılar çıkarmıştı. Minho onun bu romantizmden uzak tavırlarına gülmüş ve iki eliyle onun ellerini kavramıştı.

Sanki bulutlar bunu bekliyormuş gibi kendini bırakmış, kar yağmaya başlamıştı.

İlk tane Eun Ji'nin burnunun ucuna düşerken Eun Ji gökyüzüne bakmış "Oh~kar."demişti. Ardından bakışlarını tekrar Minhoya indirmişti. "İlk kar yağıyor~"
demiş ve aklına gelen efsaneyle duraksamıştı. "Ilk kar... Tanrım, Minho..."

PHOBIA ● Lee KnowHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin