×31×

271 48 76
                                    


Selamm^^

Bir dediği bir dediğini tutmayan yazarınız geldi! Nasılsınız bakalım? Umarım çok çook iyisinizdir.. ^^

Sezon finalimiz devam ediyor..

Medyadaki yakışıklı Atalay :)
Nasıl buldunuz?

Modelimizin gerçek ismi, Gökdeniz Tozoğlu..

Bölüm şarkımız: Ziynet Sali-Deli Divanenim..

Vote vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın..!

İyi okumalar Kaçıklar💙

⚡⚡

Atalay'dan;

Sonda öpmeseydi ona kızgın olabilirdim ama öpmüştü ve etkisiz bırakmıştı beni. Aptal aptal sırıtarak eve yürümeye başladım.

Çok geçmeden eve ulaşmıştım. İçeri girince direk çantamı yere, kendimi de koltuğa bıraktım. Ellerimi başımın arkasında birleştirecekken kapının çalmasıyla ofladım ve ayaklandım.

Kim gelmişti ki şimdi?

Ne güzel hayal moduna girecektim, sonra duş alacaktım, biraz uyuyacaktım ve sonra Melodi'yle buluşacaktım. Çok şey yapacaktım be..

Ağır ve yorgun adımlarla kapıya yürüdüm ve açtım. Kapıyı açar açmaz üzerime doğru kendini bırakan Karan şoka uğramama sebep olurken ani bir refleksle omuzlarından tuttum. Ayakta bile duramıyordu. Onunla birlikte yere çöktüm. Gözlerim yüzünde gezinirken ne yapacağımı bilememiştim.

"B-bu halin ne lan?"

Sorduğum soru karşılığında sadece nefes alıp vermeye çalışmasıyla daha da telaşa kapıldım. Kim getirmişti onu bu hale? Anlamıyordum! Yüzü gözü hep morluk içindeydi.

Bu, burda böyle bekletemezdim onu.

Güçlükle kollarından tutup ve içeri çektim. Hiç tepki vermeden sadece bana ayak uydurmuştu. Güçlükle koltuğa yatırdığım anda soluk soluğa ayağa kalktım.

Kalkmamla gözlerini açmaya çalıştı. Kalkmaya çalışmasıyla öksürmeye başlarken "Kim yaptı bunu sana?" Diye sordum sinirle.

Keyiften yoksun bir kahkaha evi doldurduğunda sinirlendiğimi hissettim. Neye gülüyordu şimdi bu manyak?

Gülüşünün tekrar öksürüğe dönüşmesiyle gülüşü sönmüştü. Öksürüklerinin arasında "Özür dilerim," dedi güçlükle.

Kaşlarım çatıldı. "Ne için?"

"O gün, be-ben geri dönerken oldu her şey.. Yapamadım, geri dönüyordum.. Kaza oldu.. Birisi benim yüzümden öldü.. Ondan dönemedim.."

Ağlamaya başlarken yutkundum. Sorduğum soruyu cevaplamak yerine bunu söylemesi kafamı ayrıca bulandırmıştı. Bir şey söylemedim. O ağlamaya devam ederken ayaklandım ve odama yol aldım.

Yukarı çıktığımda soluğu ilk önce lavoboda almıştım.
Musluğun başına geçip soğuk suyla iki üç defa elimi yüzümü yıkadım.

Kendime gelmem lazımdı. Söyledikleri aklımı bulandırmamalıydı. Buna izin vermemeliydim.

Çok geçmeden lavabodan çıktım ve pamuktu tentiridityottu bir şeyler bulup içeri geçtim.

Uyuyakalmıştı. O uyurken daha kolay olacaktı işimi halletmem. Birde onunla ilgilendiğimi, onu önemsediğimi düşünmesini istemiyordum. Derin bir nefes alıp verdim.

KAÇIKLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin