İyi okumalar Kaçıklar💙
⚡⚡
Işık'tan;
Poyraz'ın hiçbir şey söylemeden çekip gitmesinin üzerine Atalay "Ne yaptın lan çocuğa?" Diye sormuştu bana ama ben ona cevap vermek yerine sessiz kalmış ve bir şey söylemeden sınıfa geçmiştim.
Neye bozulmuştu ki bu şimdi? O günkü danstan sonra yüzüne bakamadığımı şimdi mi hatırlamıştı acaba?
Aman ya..
Öğle tenefüs zili çalınca bütün sınıf boşalmış herkes dışarı çıkmıştı. Bense Melodi'nin kantine inelim ısrarlarına rağmen sınıfta kalmayı tercih etmiştim. Öğle tenefüsü diye fırsattan istifade ettim de denebilir aslında?
Kollarımı sıranın üzerine koyup başımı da kollarıma dayayıp uyumaya çalıştım bir an için. Kimse olmadığı için rahattım da hem. Sınıfın kapısı açılmıştı ama bunu umursamadım ve kafam hâlâ sıraya yaslıyken uyumaya çalıştım.
"Şş, yeni kız bak bir.."
Ne oluyordu? Tam da uyumaya çalışırken.. Kafamı sıradan kaldırıp bunu söyleyen tiz sesin sahibine baktım. Sarışın bir kız tepemde durmuş sinirli bir yüz ifadesi ile bana bakıyordu.
Kaşlarım çatılırken "Pardon?" Dedim anlamaya çalışarak.
Tepkimin üzerine sıkkınca göz devirirken konuştu. "Bu sınıftan bir arkadaşım, benim sevgilimle gereksiz bir samimiyet kurduğunu söyledi. Ayağını denk alsan iyi edersin."
Üzerimdeki sersemlik ile ne dediğini anlayamamış ve aptalca suratına bakmıştım ama söyledikleri kafa dank edip biraz düşününce sinirle yerimden ayaklanarak "Ne diyorsun be?!" Diye çıkıştım.
Alayla güldü ve hemen kendini toparladı. Ardından "Sen hayırdır kızım?" Dedi dişlerinin arasından. "Daha yenisin, onun için bir şey söylemiyorum ama bu uyarımı dikkate almaz ve Eray'dan uzak durmazsan senin için sonu kötü olur."
Son lafını da söylemiş bir şekilde arkasına döndü ki sınıfa Eray girdi. Sinirle sıramdan çıkıp 'sarışın kabadayının' omzuna çarparak Eray'ın karşısına geçtim. "Manitanın tasmasını sıkı tut Eray, yoksa okulun ilk gününden elimden bir kaza çıkacak ve ben bunu hiç istemiyorum,"
Ellerimi yumruk yapmış sıkarken ikisininde bir şey söylemesini beklemeden sınıftan çıktım çünkü birinin konuşmasını daha duyacak olursam eğer sakin kalabileceğimi sanmıyordum.
Bütün geri zekalıları çekiyordum resmen!
Üstelik dediği gibi bir şey de olmamıştı, hoca dönem sonu diye ilk ders ders işlemiş sonraki derste boş bırakmıştı bizi ve Eray'da bir sıra arkamızda oturuyordu. Nasıl başladı muhabbet bilmiyorum ama öyle eften püften sohbet etmeye başlamıştık o ders hepsi bu. Kim nasıl bir şekilde anlattıysa artık, bu salakta da gelip bana çatmıştı.
"Işık!"
Sesin sahibi demin öfkeyle konuştuğum Eray olduğu için ona dönmeye tenezzül bile etmeden devam ettim aşağı inmeye.
Kolumdan tutulunca aniden tepemde oynayan sinirle ona döndüm ve "Ne yapıyorsun ya?!" Diye çıkıştım. "Sana bana dokunma hakkını kim veriyor?! Kimsin sen?!"
Hızla kolumu ellerinin arasından çekerken
sesim çokta dolu olmayan koridorda yankılanımış öfkeli gözlerimi ona dikmiştim.En nefret ettiğim şeydi tanımadığım insanların bana temas etmesi. Sırf bundan dolayı olayı bambaşka boyutlara taşıyabilirdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAÇIKLAR
Teen FictionSeneler sonra doğdukları ülkeye dönen Melodi ve Poyraz ikizler bir yana, Türkiye' de yaşayan ve çok yakın arkadaş olan Işık ve Atalay.. Birbirine zıt iki kardeş ve çok yakın arkadaş olan ama hiç anlaşamayan iki arkadaş.. Bu dört 'kaçık' bir araya...