×5×

752 85 69
                                    

İyi okumalar Kaçıklar💙

⚡⚡

Melodi'den;

"Poyraz! Kime diyorum acaba?! Gel ve şu aldığım yumurtaları yerleştir!"

Annemin iki saatir seslenmesine karşılık Poyraz efendi, yerinden kımıldamıyordu.

Hiddetle ayaklanıp yanına gittim ve elindeki telefonu çekip aldım. O da bu hareketime karşılık öfkeyle yerinden kalktı ve çatık kaşlarla bana baktı. "Ne yapıyorsun?!"

"Annem seni çağırıyor!"

Sabahtan beri görmediğim kablosuz kulaklığını çıkarıp "Tekrar söyle anlamadım," dedi anlamayan bakışlarla bana bakarken.

Ah, salak ben! Duymamazlıktan geliyor sanıyorum ben de, boşuna günahını almıştım çocuğun. İçten içe kendime kızarken o sinirli olduğunu sandığım bakışlarla bana bakıyordu. Sesimi yumuşatmaya çalışarak konuştum. "İki saatir annem sana sesleniyor diyorum. Git ve bak."

Poyraz elimden telefonunu çekip aldı ve "İnsan gibi söyle o halde," deyip söylenerek odadan çıktı.

Hareketlere bak, artist! Demin kendime kızıyordum ama iyi ki yapmıştım, oh olsun!

Ya biz ne zaman bu evden gidecektik? Bu çocukla aynı odada kalmak beni deli ediyor!
Babannemlerde kalıyorduk ve annem, yarın da Haluk dedemlerde kalacağımızı söylüyordu.

Bizim ne zaman kendi evimiz ve özellikle belirtmek isterim ki, benim 'kendi odam' olacaktı?!

Bünyeme ters geliyordu Poyraz ile aynı odada kalmak. Bazen ben kitap okurken gitar çalıyordu ve bu beni çıldırtıyordu! Kesinlikle buna bir çözüm bulmam gerekliydi.

Babamlar, babamın kendi gençlik odasında kalırken bizde Poyraz ile birlikte Selin halamın gençlik odasında kalıyorduk ve bu hiçte güzel değildi ama belirtmeden kaçamayacaktım Selin halamın zevki çok güzeldi.

Aşağı indiğimde Poyraz mutfaktan "Bunları neden Melodi değil de ben yapıyorum?!" Diyerek yukardaki anneme bağırıyordu.

Annem Poyraz'ı duyar duymaz konuştu. "Çünkü Melodi, o yumurtaların hepsini kıracak bir kabiliyete sahip. Konuşmadan biran önce işini bitir. Ayrıca onları yıkamadan kesinlikle dolaba yerleştirmiyorsun Poyraz!"

Ağzım açık hayretler içinde yukardaki annemi dinledim. Resmen bana sakar demişti!

Bana, bana! Bihter'ine!

Tamam burda saçmaladım.

Anneme "Aşk olsun anne!" Diye bağırıp içeri geçtim ve sinirle kollarımı birbirine bağlayıp hiçbir şey yapmadan oturmaya başladım.

Babannem işlettiği kafesine gitmişti. Babam işteydi, annem de bu evin alışverişini aynı zamanda bizim neler yapıp ne yapmamamız gerektiğini anlatmıştı. Çünkü ilk kez İstanbul'da ki bu evde tek başımıza kalacaktık. Anneannem ile Murat dedem de yoktu.

Onun için annem de bugün biraz geç gidecekti şirkete. Muhtemelen de şuan yukarıda hazırlanıyordu.

Annem yukardan aşağıda ki Poyraz'a "Yıkayarak yerleştirdin onları değil mi Poyraz?!" Diye bağırdı yine.

KAÇIKLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin