İyi okumalar Kaçıklar💙
⚡⚡
Işık'tan;
Mecbur olmadıkça gelinmeyen tek yerdir hastaneler.
Donuk bir soğuk.
Hastaneleri tanımlayacak en güzel söz buydu sanırım. Donuk bir soğuk.
Korku beni üşütüyordu belki de, bu hastane soğuk değildi. Bilemiyordum. Tek bildiğim, daha önce hiç kazanmadığım, içerde yatan o çocuğu kaybetmekten ölesiye korkuyordum.
Onu kaybedebilir miydim?
Derin bir nefes alırken bir anda oluşan hareketlilikle nefesimi tuttum.
Savaş amca birden ayaklanıp karşısında ona bakan Burak amcaya "İmdat dedi Burak! Benim oğlum benden ilk defa yardım istedi, imdat dedi!" Diye bağırdı. Ardından diğer yandan ona yaklaşıp tutmaya çalışan babama döndü ve "Ben hiçbir şey yapamadım Gökhan," dedi fısıltıyla..
Burak amcayla babam onu omuzlarından tutup oturtmaya çalıştı ama sakinleşecek gibi görünmüyordu.
Azra teyze deminden beri ağlıyordu da, Savaş amca hiç bir tepki vermemişti şuana kadar. Belki de olayın şokundan yeni yeni çıkıyordu. Selin teyze ile annem, Azra teyzeyi avutuyordu. Atalay ve Baran da yanımda ağlayıp duran Melodi ile ilgileniyordu.
Burak amca ile babam sonunda Savaş amcayı omuzlarından tutup yerine oturtmuş ve sakinleştirmeyi başarmışlardı.
Soluk soluğa hastaneye koşturan kişilere döndü gözüm. Selma teyze ve Ebru teyze gelmişti. Savaş amca annesini görür görmez ayaklanıp sarıldığında, Ebru teyze yerinden kalkmaya mecali bile olmayan Azra teyzenin yanına gelip sarıldı hemen.
Bir tek Murat amca yoktu dedim ki koşturarak hastaneye giren Murat amca "Poyraz!" Diye bağırdı.
Azra teyze birden ayaklanıp ameliyat odasına koşturan Murat amcanın önünü kesip "Baba ne olur kurtar oğlumu, ne olursun!" Diyerek ona sarıldı. Yavaş yavaş yere düştüğünde annemler iki yandan tutup onu kaldırarak geri çektiler.
Murat amca gözleri dolu dolu hepimize baktı ve annemlerin oturttuğu Azra teyzenin yanına gitti ve ona sarıldı.
Biz nasıl toparlanacaktık?
Ameliyat odasının kapıları açıldığında hepimiz ayaklandık hemen. İçerden annemlerin yaşında bayan bir doktor çıktı ve Murat amca ayaklanıp hemen yanına ulaşarak "Durumu nasıl Pelin?" Diye sordu endişeyle.
Murat dedenin, Pelin dediği kadın "Hocam," deyip gözlerini kaçırdı ve kıvranmaya başladı.
Savaş dayım "Söylesene, oğlumun nasıl olduğunu?!" Diye bağırdı dayanamayarak.
Pelin denilen doktor boğazını temizledi. "Ameliyat başarılı geçti. Bıçak tamda böbreğine saplanmış ve maalesef ki böbreği zarar görüp iflas etmiş. Bir böbreğini almak zorunda kaldık. Vücüdunda bir sürü iz var. Yediği sert darbelere rağmen iyi dayanmış. Tomografi çekeceğiz iç kanama olma riskine karşı ardından da yoğun bakıma alacağız çünkü hala hayati riski var. Elimizden geleni yaptık ve artık gerisi ona kaldı. Şu yirmi dört saat uyanmasını bekleyeceğiz."
Doktorun söylediği şeylerle herkes donakalırken Savaş amca eli ile yüzüne vurdu ve "Aptal kafam!" Diye bağırdı kendi kendine. "Benim yüzümden, benim! Erken bulmalıydım onu! O imdat dediği an koşmalıydım, beklememeliydim! Yetişmeliydim ona."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAÇIKLAR
Teen FictionSeneler sonra doğdukları ülkeye dönen Melodi ve Poyraz ikizler bir yana, Türkiye' de yaşayan ve çok yakın arkadaş olan Işık ve Atalay.. Birbirine zıt iki kardeş ve çok yakın arkadaş olan ama hiç anlaşamayan iki arkadaş.. Bu dört 'kaçık' bir araya...