KAÇIKLAR

×44×

Selamm^^

Bu bölümümüzün ithafı;

Canım okuyucum berayd 'a.... Gerçekten sana çok teşekkür ederim.. Dört Bordo Bereli'yle katıldın aramıza ve çok kısa sürede vazgeçilmez okuyucularımın arasında yerini almışlardan birisi oldun.. Güzel yorumlarınla beni hep mutlu ettin ve destek verdin... Güzel düşüncelerini benden esirgemediğin için ayrıca teşekkür ederim sana💙
İyi ki varsın💙💖

Ayrıca diğer bölüme yaptığınız fazlaca yorumlar beni çok mutlu etti, hepinize çok teşekkür ederim🥺💙

İyi okumalar💙

⚡⚡

Poyraz'dan;

Koşarsın koşarsın ama gideceğin yere tam varacakken ölürsün. İşte, kaç aydan beri ondan oluyor bana...

Hepimiz içerde oturmuştuk. Melodi yalnız başına kahveleri hazırlıyordu ve onu bekliyorduk. Nazlı yanımda otururken bilerek dizimin üzerinde duran elimi tutmuştu. Sessiz kalmıştım ama son yaptığıyla Işık kalkıp gitmişti salondan.

Bebek birden tekme atınca elimi karnına götürmüştü. Bütün dikkatler onun üzerine toplanırken ben sadece öfke doluydum. Bunu gözüne sokmak zorunda değildi, değildik..

Deminden beri surat asan ve öfkeyle gezinip duran babam, bebeğin tekmelemesiyle biraz olsun yumuşamıştı. Torunu olacaktı sonuçta. Onun torunu, benim çocuğum...

Melodi kahvelerle birlikte salona girince ortam sessizleşti. Herkesin gözü babamın üzerindeydi. Her an bir olay çıkaracak diye hepimizin ödü patlıyordu.

Melodi ise kahveleri dağıtırken ilk önce büyüklerden başlamış ve en son da Atalay'ın yanına gitmişti. Karşımda oturan Atalay'a baktım gülümseyerek. Çok heycanlı görünüyordu. Titreyen elinde tuttuğu kahveyle birlikte Burak amcaya bir bakış attı artık konuya girmesi için. Burak amcada başını salladı tamam anlamında.

O boğazını temizleyince tüm bakışlar ona döndü ve "Evet," dedi. "Sebebi ziyaretimiz belli-" Diye konuşacakken babam "Yo, değil. Neymiş sebebi ziyaretiniz? Ben tam anlamadım?" Diyerek böldü sözünü.

Annem ve Selin halam aynı anda "Savaş!" diye kızdılar ama babam, "Ne var canım? Allah Allah ya.. Neden geldiklerini anlamaya çalışıyorum sadece.." Diyerek masumum hakim bey pozlarına yattı.

Burak amca sabırla, "Allah'ın emriyle kızınızı istemeye geldik Savaş." diye açıkladı zaten durumu bilen babama.

"Aa," dedi babam sahte bir şaşkınlıkla. "Bilsedik bir hazırlık neyin bir şey yapardık. Neyse artık yarın gelirsiniz istemeye.." Deyip ayaklanacaktı ki bu kez babaannem araya girip "Savaş," dedi sinirle. "Terlik geliyor bak.."

"Yemedi mi?"

Babamın söylediği şeyle birlikte dudaklarımı birbirine bastırdım gülmemek için. Atalay stresten kahveyi bir dikişte bitirirken babam geri oturdu yerine. Atalay'ın kahveyi içerken hiç tepki vermemesine şaşırmıştım. Melodi'nin kahveye tuz koymayacağını öğrenince ben kahveye acı biber karıştırmışım çünkü.

"O yemedi ama sen annemin terliğini yiyeceksin şimdi, uzatma."

Selin halamın konuşmasıyla babam ona döndü. "Uzatırım, sen mi veriyorsun kızını lan?"