En sonunda yemek hazır olunca herkes masaya geçmiş yemek yemiştik ve bitince ise de herkes odasına çekilmişti.Ben odamda boş boş oturuyor ve karşımda duran küçük boy aynasına bakıyordum.Keşke bu olaylar yaşanmasaydı da bizde normal hayatımıza devam etseydik diye düşünüyordum.Neden bütün herşey üst üste geliyordu.Babamın beni bırakması ve yıllar sonra tekrar ortaya hiçbirşey olmamış gibi çıkıp beni almaya çalışması,jimin ile benim hakkımda haber yayılması,benim kaçırılmam ve birçok şey.Başımı iki yana sallayıp herşeyi bi kenara attım şuan bunları düşünmek istemiyordum.Ayağa kalktım ve yorganı kaldırıp içine girdim ve yatağın yanındaki komidinin üzerinde olan iki gece lambasını söndürüp elimi yanağımın altına koydum ve gözlerimi kapattım.Şuan uyumazsam kesin sabaha kadar otururdum ve yarın ki iş yerinde yaşayan ölü gibi olurdum.Tam uykuya dalacaktım ki kapım açıldı ve birisi girdi oda karanlık olduğu için göremiyordum.Arkasından geri kapıyı kapattı ve adım sesleri yaklaşmaya başladı ve o yaklaştıkça da ben onun kokusunun alabiliyordum.Yorganı kaldırdı ve yanıma yattı bana doğru dönüp elini belime attı ve kendisine çekti bende elimi onun beline sarıp kafamı omzuna koydum ve tekrardan gözlerimi kapattım.
Park jimin -Uyumamışmıydın? Min cha -Tam uykuya dalıcakken sen geldin Park jimin -Gitmelimiyim?
İyice sarılmıştım bu sefer.
Min cha -Hayır yanımda kal böyle daha iyi
Burnundan gülmüştü bende gülümsemiştim.
Min cha -Sen niye uyumadın? Park jimin -Uyuyamadım bende yanına gelim dedim Min cha -iyi yaptın
Dedim ve kafamı kaldırıp çenesine ufak bi öpücük bıraktım.
Park jimin -Hadi uyu artık yarın iş var Min cha -Peki, iyi geceler bay park
İkimizde güldük.
Park jimin -Sana da iyi geceler bayan min
Diyip saçlarımın arasından öptü işte şimdi uyuyabilirdim.
...
Sabah uyanmamın nedeni yine şu lanet alarmın sesiydi.Alarmı kapatıp yan tarafıma tekrar döndüğümde boşluk hissettim hemen gözlerimi açtım ve yatakta doğrulup etrafa baktım.Odasına gitmiştir diye düşündüm ve yataktan kalktım.Dolabımın yanına gittim kapağını açtım ve öylece bakındım.En sonunda ne giyeceğime karar verdiğimde hızla kıyafetleri yatağımın üzerine bırakıp banyoya koştum.Saçlarımı yıkadım ve kuruttum.Kuruttuktan sonra ise de saçımı su salgası yapıp ufak bir makyaj yaptım.Yatağımın üzerine koyduğum kıyafetlerimi de giydiğimde tam olmuştum.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Son bi kez ayna da kendime baktım ve aşağı indim.Düşündüğüm gibiydi jimin hazırlanmış bir şekilde beni bekliyordu.Ona doğru giderken;
Min cha -Keşke beni de uyandırsaydın o lanet alarmın sesiyle kalkmak zorunda kalmazdım
Kahkaha atmıştı.
Park jimin -Benim sesimlemi kalkmak isterdin Min cha -Yani o lanet alarmın sesi ile kalkmaktansa senin sesin ile kalkmayı tercih ederim
Omuz silkip dudaklarını büzerek konuşmuştu.
Park jimin -Peki Bir dahakine öyle yaparım
Yanaklarını sıktım ve kapıya doğru ilerledim.Dışarı çıktığımda hava ne soğuk ne de sıcaktı sadece esintiliydi ve ben böyle havaları seviyordum.Derince havayı içime çektiğimde arkamdan jimin gelip elini belime koymuştu.
Park jimin -Üşümüyor musun? Min cha -Hayır üşümüyorum bence hava gayet güzel ne sıcak ne de soğuk Park jimin -Pekii hadi gidelim Min cha -Aslında ben seninle gelmesem?
Dediğim şeyle anında kaşları çatılmıştı.
Park jimin -Ne demek gelmesem? Metroya binecek halin yok ya hem artık bizim birlikte gelip gitmelerimize alışmışlardır Min cha -Yanii olabilir ama yalan yanlış haberler çıkmasın diye şey etmiştim hem babamın adamlarıda her an karşımıza çıkabilirler Park jimin -Heh bak kendi ağzınla dedin adı üstünde babanın adamları ve anında karşımıza çıkıp seni götürebilirler o yüzden benimle geliyorsun
Bileğimden tutulup çekilmem ile kendimi arabanın içinde bulmuştum.