33.Bölüm

209 7 16
                                    

Zorla arabaya bindirildiğimin üstünden yaklaşık 1-2 saat geçmişti.Şuan işteydim ama hiçbirşey yapmıyordum daha doğrusu jimin bey (!) iş vermediği için şuan iş yerinin cafeteryasında oturmuş kahve içiyordum.Az da olsa can sıkıntım geçsin diye de telefona bakıyordum ama pek de işe yaradığı söylenemez.Bir an da telefonumun çalması ile kafamı iki yana sallamış ve arayan kişiye bakmıştım.Bekletmeden telefonu masanın üzerinden aldım ve açıp kulağıma götürdüm.

Min cha
-Buyrun Jimin bey (!)
Park jimin
-Bazen düşünüyorum acaba anlamıyor musun diye, ya bak kızım bana iki de bir bey diyip durma konuştuk bu konuyu
Min cha
-Banane sen jimin beysin jimin değil
Park jimin
-Hmm o zaman jimin değilsem nasıl jimin bey oluyorum?

Al işte yine kafam karıştı.

Min cha
-Amaann ne önemi var canım yani dimi? Hem siz ne için aramıştınız?
Park jimin
-Odama gel

Diyip suratıma kapatmıştı.Bende içimden 'Odomo gol' diye tekrarlamış ve ayağa kalkarak asansörün yanına gitmiştim.

...

Kapıyı tıklatıp içeri girdim (yazarınız smut yazmak istiyor ama yazamıyor o yüzden şimdilik idare edin jjsjsjsjjsjsj)

Park jimin
-Sonunda gelebildin
Min cha
-Gelmem o kadar uzun sürmüş olamaz

Oturduğu yerden ayağa kalktı ve yanıma gelip kollarını birbirine bağladı.

Park jimin
-Hmm tam tamına 15 dakika içerisinde geldin
Min cha
-Yuh birde dakika mı tuttun

Burnundan güldü.

Park jimin
-Yanii sayılır saymış olabilirim
Min cha
-Neden saydın ki
Park jimin
-Çünkü kaç dakika içerisinde geleceğine bakmak istedim
Min cha
-Saçma... Herneyse ne için çağırdın
Park jimin
-Yanımda durman için

Diyip arkasına döndü ve masasına geri geçti.

Min cha
-Ya! Ben ne güzel aşağıda oturmuş kahvemi içiyordum!

Evet biraz sesimi yükseltmiş olabilirdim ve bu da onun bana kaşları çatık bir şekilde bakmasına neden olmuştu.

Park jimin
-Canının sıkıldığını biliyordum min cha
Min cha
-Aaa nerden?

Gülmüş ve sen ciddi misin bakışı atmıştı.

Park jimin
-Ayakta dikilme öyle otur şuraya
Min cha
-Emredersiniz

Göz devirip masanın önünde duran ikili koltuğa oturmuştum.

Min cha
-Bari bi iş versen de bende hazır boşken yapsam?
Park jimin
-Peki tamam

Biraz geri gitmiş ve masasının hemen yanında olan çekmeceği açıp içinden birisi yaklaşık 1000 adet A4 kağıdı, diğeri isede onda da en az 1000 adet yarısı olmayan A4 kağıdıydı.Aslında 1000 adette olmayabilirdi çünkü baya vardı.

Park jimin
-Bu yarısı olmayan A4 kağıdını bu kağıda zımbalıyacaksın
(Hocalar çok yapardı bize bi toplantı için ya da gezi varsa onlar için jjsjsjsjjsjsjsjsjsjsj)

Kağıtları bana uzattı bende elinden aldım ve yanında olan zımbayı da alıp bana vermişti.Kağıtlara baktığımda bir sürü yazı yazıyordu.Yazıları boş verip jiminin dediğini yapmaya başladım.

...

En sonunda bitirdiğim de yaklaşık 3 buçuk saatimi bunun için harcamıştım.Zımbalara pek alışık olmadığım için ara sıra elime batmıştı veya yanlış zımbalamıştım.Direk kağıtları üst üste düzenledim ve bi kenara koyup arkama yaslandım.

Park jimin
-Ne o yoruldun mu?
Min cha
-Ne yorulması be bittim bittim

Küçük bir kahkaha atmıştı.

Park jimin
-Daha işin bitmedi

Gözlerimi şaşkınlık ile açtım ve doğrulup ona döndüm.

Min cha
-Oofff ama yoruldum yaağ
Park jimin
-İtiraz yok
Min cha
-He söyle söyle sırada ki işim ne?
Park jimin
-O kağıtları alıyorsun bütüünn çalışanlara dağıtıyorsun
Min cha
-Yuh, ben bunların hepsini nasıl dağıtayım
Park jimin
-Hadi hadi söylenme de bir an önce yap

Kaşlarımı çatıp ayağa kalktım ve masada ki kağıtları elime alıp arkamı döndüm ve kapının önüne geçtim tam kapıyı açıcaktım ki aklıma bir fikir gelmesi ile arkamı döndüm.

Min cha
-He bu arada

Bana bakmıştı.

Min cha
-Bu yorgunluğumun acısını senden çıkarıcam haberin olsun

Diyip tekrar arkamı döndüm ve odadan çıktım.

Devam edecek

Gece gece uyku tutmadı bende yazıp atim dedim neyseh hadi iyi geceler kuzularım😚

~♡Assistant and Boss Love♡~✔JİMİN-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin