52.Bölüm

103 5 6
                                    

Telefonuma mesaj geldiğinde mesajın kimden olduğuna baktım.Jiminden geldiğini görünce hızla mesaja tıklayıp ne yazdığını okumaya başladım.

Park jimin
-Güzelim sadece sorgulama ve dediğimi yap kargocuyla bi kutu gönderdim biliyorum ne olduğunu çok merak ediyorsun o yüzden kısa kesicem.Akşam saat 8'de hazır ol.Seni bi araba almaya gelicek.Hediyemi seveceğini biliyorum ama yine de umarım beğenirsin:)

Mesajı okudum ve telefonu kapatıp koltuğa koydum ve önümde ki kutuyu açmak için mutfağa gittim bi tane bıçak alıp salona geri döndüm.Elimi kesmemeye özen göstererek kutuyu açtım içinden 4 tane daha kutu vardı.Aralarından en büyük kutuyu alıp kurdelesini çözdüm ve kapağını açtım.İçinde gördüğüm çok güzel kırmızı saten elbise cidden büyüleyiciydi.Hızla kutudan çıkardım ve üzerime tuttum.Dizimin biraz üzerisindeydi.Bir an önce diğer kutuları da açmak istediğimde elbiseyi güzelce olduğu gibi kutuya koydum.O büyük kutudan biraz küçük olan kutuyu elime alıp yine kurdelesini çözdüm ve kapağını açtım.Bu kutunun içinden ise gümüş bi çift topuklu ayakkabı çıkmıştı.Güzel gözüküyordu.Ayakkabı kutusunun tekrar kapağını kapatıp diğer küçük kutuyu elime aldım.Onunda kapağını açtım.Çok güzel kolye ve küpe çıkmıştı.Koleyeye ve küpeye biraz daha baktıktan sonra onu da bi kenara bırakıp en son kalan kutuyu elime aldım.Açıp baktığımda simli gümüş bi el çantası çıkmıştı.Acaba jimin ne yapmayı planlıyordu.Bunları yapmasının nedeni neydi merak ediyordum ama zaten gideceğim zaman öğrenecektim.

...

Saat 07:00 olduğunda bi taksiye binip kuaföre gittim.Orda işlerimi halledip eve geri döndüm.Yatağa koyduğum elbiseyi alıp giydim.Ardından kolye ve küpeleri taktım sonra ise ayakkabıları giydim.El çantasını da elime alıp içine telefon,küçük bi parfüm ve dudak nemlendirici koydum.İçeri salona geçtiğimde korna sesi duydum.Büyük ihtimalle beni almaya gelecek araba gelmişti.Anahtarlıktan anahtarı da alıp çantaya attım.Dışarı çıkıp arabaya baktım siyah bir arabaydı.İlerleyip arabaya bindim ve camdan bakmaya başladım.

...

Geldiğimizi arabanın durması ile anladım.Yan koltuğa koyduğum çantamı alıp kapıyı açtım ve indim.Etrafa baktığımda sahile geldiğimizi gördüm.Ben etrafa bakarken araba çoktan gitmişti.Etrafta hiçbirşey göremeyince arkamı da dönüp baktım ve az ilerde bi ışık yandığını gördüm.Oraya doğru ilerlemeye başladığımda topuklu ayakkabıyla kumlarda yürümek zordu.Ama sanırım biraz gayret edip yürüyebilirdim.Biraz daha yürüdüm ve jiminin bedenini gördüğümde gülümsedim.Yerlede mumdan bir yol ve karşımda beyaz örtülerden yapılmış çadır onun tam ortasında ise yemek masası vardı.Bu ortama göre giyimim biraz ağır kaçmıştı ama şuan sorun edecek durumda değildim ne de olsa jimin seçip almıştı.Az daha ilerleyip jiminin yanına gidip tam karşısında durdum.Bana gülümseyerek bakıyordu.

Min cha
-Merak ediyorum burda ne işimiz var

Gülümsemesini büyütüp dudağıma küçük bi öpücük bırakıp geri çekildi.

Park jimin
-İlerleyen zaman da ögreneceksin

Diyip göz kırmıştı sonra ise yemek masasının yanına gidip gel işareti yapmıştı.Bende dediğini yapıp yanına gittim.Yanında duran sandalyeyi çekip oturmamı bekledi.Gülüp oturdum ve onun karşıma geçip oturmasını bekledim.

Min cha
-Bunların hepsini sen mi hazırladın
Park jimin
-Yani bir çoğunu ben hazırladım geri kalanında ise Jungkook yardım etti

Başımla onu onayladığımda masaya baktım.Acıkmıştım ve biran önce karnımı doyurmak istiyordum.

Park jimin
-Hadi ye acıkmışsındır

Acaba dışımdan mı düşünmüştüm.Omuzlarımı silkip hemen yemeğimi yemeğe başladım.

Park jimin
-Yavaş ye boğulacaksın

Diyip kahkaha atınca ona ters bi bakış atıp yemeğime geri döndüm.

...

Jiminle beraber yemeklerimizi yediğimizde el ele tutuşup denizin kıyısından yürümeye başladık.Ama ben topuklu ayakkabı ile yürüyemeyeceğim için çıkarıp yemek yediğimiz çadırın orda bırakmıştım.

Park jimin
-Beğendin mi?

Başımı ona çevirip baktığımda bana bakıyordu.Gülümseyip başımı olumlu anlamda salladığımda o da gülümsedi ve önüne geri döndü.Bir süre daha yürüdüğümüzde kuma oturup denizin dalgalarını izlemeye başladık.Bi süre daha izlediğimizde jimin ayağa kalktı ve elini uzattı.Bende geciktirmeden elini tutup ayağa kalktım.Jimin biraz gerilmişe benziyordu.Acaba ne olmuştu.Sanki birşey söylicek gibiydi.Ama söyleyemiyordu.

Min cha
-Artık ne söyliceksen söylicek misin?

Kaşlarımı kaldırıp sorar gözler ile baktım başını aşağı yukarı sağladığın da ne diyeceğini beklemeye başladım.

Park jimin
-Beni seviyorsun değil mi?
Min cha
-O nasıl soru öyle tabi ki seviyorum
Park jimin
-Bende seviyorum ama ben artık bu durumu ciddileştirmek istiyorum

Kaşlarımı çatıp başımı yana eğdim.

Min cha
-Neyi?
Park jimin
-Kaç aydır birlikteyiz sende biliyorsun ve birbirimizi seviyoruz hatta bi kaç kere beraber olduk

Başımı kaldırıp dediklerini onayladım.Acaba bu konuşma nereye varacaktı.

Park jimin
-Min cha senin,benim evimin karısı ol istiyorum,çocuklarımın annesi ol istiyorum,benim hayatım boyunca seveceğim kadınım ol istiyorum,her eve geldiğimde beni karşılayacak biri olsun istiyorum ve beni her ne olursa olsun bırakmayacak birisi olsun istiyorum anlıyorsun değil mi?

Gülümseyip iki elimi yanaklarına götürüp baş parmağım ile okşamaya başladım.

Park jimin
-Çok mu şey istiyorum?

Kaşlarını çatıp sorduğu soruya anında başımı iki yana sallayıp cevap verdim.

Min cha
-Hiçte bile
Park jimin
-Heh işte o yüzden-...

(Ağağağağağa çıldıracam bana bu kadar romantiklik bile fazlaaağ) Ellerini cebine götürdüğünde ellerimi yüzünden çekip ne yapacağına bakmaya başladım.Cebinden bi kutu çıkardığında gözlerimi büyütüp şaşkınlıkla baktım.Cidden şuan bayılabilirdim.Kalbimin sesini ben bile duyabilirken jiminin duymaması imkansızdı.Bir dizinin üstüne basıp önümde eğildi,kutuyu açtı ve muazzam gözüken yüzüğün ortaya çıkmasına izin verdi.

Park jimin
-Kim min cha hayatımın kadını olmaya ne dersin? Benimle evlenir misin?

Bana sorar gözlerle bakarken ben üzerimde ki şaşkınlığı atmaya çalışıyordum.Bana jimin evlenme teklifi ediyordu? Bana? Evlenme teklifi?

Park jimin
-Düşüncelerini kafandan at ve cevap ver,ya hayır ya evet dizim acıdı

Dudaklarını büzüp söylendiğinde gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım.Sonrasın da ise gülüp kafamı olumlu anlamda salladığımda ayağa kalktı ve hiç beklemeden boynuna atlayıp sarıldım.Tabi o da bana sıkıca sarıldı.

Min cha
-Evet senin hayatının kadını olmak isterim ve seninle evlenirim

Güldüğünü titreyen vücudundan anlayınca bende gülmeye başladım.Bi süre birbirimize sarılı bir şekilde kaldığımızda ayrıldık ve tekrar el ele tutuşup geri çadıra döndük.

...

Evett canlarım ciğerlerim ballarım kaymaklarım bu bölümün sonuna gelmiş bulunmaktayız ksndksjdkks

Umarım beğenirsiniz

Azcık romantiklik yapayım dedim inşallah becerebilmişimdir çünkü benim romantiklik seviyem %5 diyebilirim ksjdosjdkskkd

Herneyseehhh

Koccamannn öpüyorum sizi kendinize iyi bakın diğer bölümde görüşürüz💖

~♡Assistant and Boss Love♡~✔JİMİN-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin