Zehir -Yeni Başlangıçlar

38.Bölüm

Selamm❤

Herkes bölümün neden geç geldiğini sormuş söyleyeyim🌹 Bildiğiniz gibi önceden paylaştığım bölümler elimde hali hazır da duruyordu ve sınırlar aşılır aşılmaz hemen atıyordum❤ Ama sınırlar çok çabuk aşılınca ve gülük 2-3 tane yb birden atınca elimde hazır bölüm kalmadı. Ve sizler bende uzun bölüm istediğinizi söylediniz💕 Ondan bölüm geç geldi. Uzun olması için uğraşıyorum.

Ve inanın yazmak okumaktan daha zor neyse umarım beğenirsiniz🌹

Saatlerdir yazıyorum ve zahmet olmazsa vote verin😊

SINIR 110 VOTE🐼 250 YORUM😻

4513 Kelime😩💕

İyi okumalar🌹

Hayat; bize tesadüfler , şanslar ve seçimler sunar. Kader bize önceden yazdığı senaryoları önümüze koyar , bizeyse sadece rolleri oynamak düşer. Tesadüf dediğimiz şeylerin aslında tesadüf olmadığını , sadece doğru zamanı kollayarak karşımıza çıktığına inanırım. Aynı şekilde şansında öyle olduğunu düşünürüm.

Ama bize seçmemiz için verilen armağanlar da vardır. Bu bazen bizi mutlu eder , bazense perişan..

İki gün önce Ateş de bana bir seçim armağanı verdi. O gün isteseydim ondan tamamen kurtulabilirdim. Ama ben Ateş'i seçtim. Bir gün yanma ihtimalimi yok sayarak onu seçtim.

Peki bu iki gün boyunca ne mi oldu ? Okul gibi kalabalık ortamlarda pek konuşmasakta yalnız kadığımızda ya da çetenin yanındayken eskisine göre daha iyidik.

Aa tabi unutmadan , Ceyda sınıfını değiştirdi. Çok diretti. Müdürün odasından çıkmadı ama sonuç olarak benim istediğim olmuştu. Voleybol antremanlarını haftada iki gün olarak ayarlamıştık ve oldukça keyifli zaman geçiriyorduk. Yakında turnuvalar başlayacakmış. Bu iki gün boyunca Ozan'ı hiç görmemiştim. Onu görüp özür dilemek istiyordum. Hiçbir suçum olmamasına rağmen benim yüzümden ceza almıştı. Tabi Ateş sadece benim yüzümden olmadığını söylüyordu ama yine de suçlu hissediyordum. Cenk'i de unutmuş değilim.

O günden sonra onuda görmemiştim. Umarım bana sinirli değillerdir.Bugüne gelecek olursak Pelin'le beraber pür dikkat dersi dinliyorduk. Haftaya sınavlar başlayacaktı ve bir hafta sürecekti. Nerdeyse hiç ders çalışmadığımı sayarsak bu sene yıl sonu ödülünü Güney kapacaktı.

Her dönem sonunda evde hangimizin ortalaması daha iyise ona istediği bir ödül verilir. En son benim isteğim üzerine Çeşme'ye bir haftalık bir tatile gitmiştik. Ama anlaşılan bu sezon Güney'in istediği bir şey olacaktı. Benim çalışmadığımı ve Güney'in doğuştan zeki olduğunu göz önüne alınca... Sonuç Güney'in lehine olacak gibi görünüyor..

Ders matematikti ve bana işkence gibi geliyordu. Pelin , hacanın dediği şeyleri not ediyor ve trasa geçmiş gibiydi. Off çok sıkıldım.

Gözlerimi açık tutmak için insan üstü bir çaba harcarken, kapının çalmasıyla bakışlarımı o yöne çevirdim. Sınıfa giren Mete'yi görmemle kaşlarım çatıldı. Tuhaf çocuktu. Bütün gün okulda yoktu ama şimdi son saat dersin son dakikalarında nefes nefese gelmişti.

Mete soluklanırken "Hocam kusra bakmayın. Yeni çalışmaya başlayacağım yerde hazırlıklar vardı. Ondan geç kaldım." diye açıklama yaptı.

Hocamızın kaşları çatıldı. "Bir daha olmasın. Geç yerine." deyince Mete başıyla onayladı ve sırasına oturdu.

Ona göz ucuyla baktım. Gizlice masanın altında telefonuyla uğraşıyordu. Başını kaldırıp bana bakınca panikle önüme döndüm. Dersin son dakikaları olduğu için hoca serbest bırakmıştı ve yavaş yavaş toparlanmaya başladık.