39.Bölüm

13.8K 662 700
                                    

İlk defa medyaya şarkı koydum

Bundan sonra bölümü yazarken dinlediğim şarkıları medyaya koymamı ister misiniz?🐞

Kurguyla ilgili YouTube kanalı açsam ilgilenir miydiniz?💛

SINIR 110 VOTE🌟 250 YORUM🌹

İyi okumalarr😻

Adamın dolaba yaklaştığı her adımda kalbim adeta yerinden çıkacak gibi atıyordu.
Ateş'in ağzıma baskı uygulayan eli nefes almamı zorlaştırıyordu.
Şu an korktuğumu düşünebilirsiniz ama içimden bir ses endişelenmememi ,Ateş'in yanındayken güvende olduğumu söylüyordu.

Peki kalbim neden mi bu kadar hızlı atıyordu?

Kesinlikle heyecandan. Heyecan ve adrenalin damarlarımda hızla dolaşıyordu. Tabi Ateş'in bu derece yakınımda olduğunu söylemiyorum bile. Burda yakalanıp hırsız durumuna düşebilirdik , ailemin bunlardan haberi olabilirdi...

Hepsi ihtimal ve şu an umrumda olan tek şey Ateş'le olmam ve artık çeteye girmemdi. Yine de her şeye rağmen kesinlikle yaklanmak istemiyordum.

Odada bulunan adamın buraya ne maksatla geldiğine emin değildim. Beni fark edipte buraya geldiğini düşünmüyorum. Çünkü oldukça sesiz davranmıştım. Ve görebildiğim kadarıyla adamın burada birini aramadığı rahat ve yavaş tavırlarından anlaşılıyordu. Peki bu adam ne halt etmeye gelmişti?

Artık ciddi anlamda nefes alamadığımı hissedince , elimi Ateş'in elinin üstüne koydum. Ateş dolabın küçük deliklerinden adama o kadar odaklanmıştı ki ağzıma çok fazla baskı yaptığını bile fark etmemişti. Ta ki elim onun eline değip dikkatini çekene kadar.

Elini hemen ağzımdan çekti ve çok kısık bir sesle "Pardon." dedi.

'Önemli değil' gibisinden başımı salladım.

Odada bulunan adamın telefonu çaldı. Bir an için kendi telefonum sanıp endişelensemde benim olmadığını anlamam çok zamanımı almadı.

"Şu an da odanızdayım efendim. İstediğiniz dosya masanın üstünde değil..." diye aşırı derecede tiz gelen sese gülmemek için dudağımı ısırdım.

Bu adam helyum gazı mı solumuştu? Ateş ciddiyetinden ödün vermiyordu. Bakışlarını adamdan çekip bana bakmaya başladı.

Yüzümü avuçlarının arasına alıp , fısıltıyla " Korkuyor musun?" dedi.

Gülümsedim ve iki kolumla sıkıca boynuna sarıldım. Sesizce "Hayır korkmuyorum. Sana güveniyorum." deyip ondan uzaklaştım.

Ateş yutkundu. Çenemi hafifçe tutup yukarı kaldırdı "İki adım uzağımda ki gerizekalıyı yok sayıp , seni öpmeyi öyle çok istiyorum ki.."

Ahh harika. Yakalanmak üzeriyiz ve Ateş'in düşündüğü şey beni öpmek? Ah ciddi olamaz..

Şu an da bulunduğumuz konumu hatırlatmak için "Önce burdan kurtulmaya ne dersin?"

Bir elini dolabın arkamda kalan kısmına yaslayıp , üzerime doğru eğildi. "Öyle olsun güzelim.. Ama burdan çıkıncaa.." dudağını yanağıma sürttü. "Kaçışın yok."

Onu hafifçe ittim "Ya Ateş." dedim yalandan bir sinirle.

Ateş gülümseyip, geri çekildi. "Söz mü?" dedi arsızca.

Hafifçe saçından çekip , kaşlarımı çattım. "Bunu 'söz' olarak kabul ediyorum." dedi.

Ateş'in adi ve arsız olduğunu daha önce söylemiş miydim? Ahh kesinlikle öylee.

Zehir -Yeni Başlangıçlar Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin