Arabadan inince ayaklarımın uyuştuğunu hissettim.
Annemlerin arabadan inmesini beklerken ayaklarımın açılması için yerimde yürümeye başladım.
Bir yandanda yeni taşındığımız mahalleyi inceliyordum.Biraz sanki eski bir mahalleydi. Yok yok baya kötü bir yerdi burası. Hiç sevmemiştim.
Hele ki İzmirdeki denize sıfır iki katlı müstakil evimizin olduğu yeri düşününce burası hiç güzel değildi.
Babam oldukça başarılı bir avukattı , maddi durumumuz da iyi sayılırdı ama son zamanlarda babamın biraz sıkışık olduğunu biliyordum, bu yüzden hiç surat asmadım burayı sevmesemde sevmiş gibi davranıcaktım.Güney de arabadan inmiş benim gibi etrafı inceliyordu. Güney İstanbul'u çok seviyordu ama aynı şey bu mahalle için geçerli değildi. Yüzünde hoşnutsuz bir ifade vardı ama neyse ki hiç bir şey söylememişti.
Güney benim ağabeyim. Ağabey dediğime bakmayın aramızda sadece bir yaş var. Ve bizimkiler bizi aynı dönemde okula yazdırdığı için ikimizde lise üçüncü sınıftayız.
"Hey çocuklar hadi gelin yeni evimizin içini merak etmişsinizdir."
Babamın sesini duymamızla ikimizde ona döndük.
Apartmana doğru ilerlerken Güney'in "Ya ne demezsin." dediğini duyunca kolunu dürtüp ,kaşlarımı çattım.O da 'ne var' der gibisinden başını salladı.
Onunla hiçbir zaman iyi anlaşamamıştık. Ama şu an da babama karşı anlayışlı olmalı.
Apartmanın girişinde 'Altınkoy ap' yazıyordu.
Hep beraber apartmana girdik .Babamlar asansöre doğru ilerliyorlardı.Anneme dönüp "kaçıncı kat anne?" diye sordum.
Annem "5. kat 7 numaralı daire" deyince gülümseyip merdivenlere yöneldim.
Bu sırada Güney'in "Korkak" deyip güldüğünü duydum.
Ona dönüp "Sana ne bundan" deyince annem "Çocuklar" dedi uyarıcı bir tonda.
Hayır yani haksız olan o. Arkamı dönüp hızla merdivenlerden çıktım.
Evet hızla çıktım çünkü apartmanın içi de dışı kadar ürkütücüydü.Beşinci kata geldiğimde annemler asansörden daha yeni iniyordu bense ellerimi dizlerime koymuş ,nefes nefese onları gekliyordum.
Babam "Kızım yavaş gelseydin nefes nefese kalmışsın " canım babam o hep böyle bizi düşünürdü.
Annem anahtarla 7 numaralı kapıyı açarken merakla bakıyordum.
İçeri girdiğimizde önce küçük bir hol bizi karşılıyordu.
Ardından güzel bir salon ve amerikan bir mutfak.
Babam bu evi eşyalarıyla satın almıştı ve ne yalan söyliyim dışarıyı görünce evi vasat bekliyordum.Güney'in de yüzünde memnun bir ifade vardı.
Onları salonda bırakıp yatak odalarına bakmaya başladım. Güney'den önce davranıp güzel odayı kapmam gerekiyordu.İlk karşıma çıkan odaya girince içeride çift kişilik bir yatak gördüm. Güzel beyaz duvarları odayı ferah gösteriyordu. Makyaj masası , gardırop ve yatak takımdı sanırım.
Buranın annemlerin odası olduğunu anlayıp çıktım.Annemlerin odasının karşı çaprazında küçük bir misafir odası vardı. Kolidorun sonunda tuvalet ve banyo vardı. Ardından kolidor sağ ve sola ayrılıyordu karşılıklı iki oda vardı. Sağdakine ilk girdim annemlerin odasından biraz daha küçüktü. Tek kişilik bir yatak ,bir çalışma masası ,komedin ve gardıroptan oluşuyordu.
Kapıyı kapatıp soldaki odaya girdim. Bu az önceki odadan biraz daha büyüktü. Yine aynı şekilde tek kişilik bir yatak ,gardrop, çalışma masası ve komedinlerden oluşuyordu.
Ama bu odanın en güzel yanı balkonu vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zehir -Yeni Başlangıçlar
Novela JuvenilBu bir yapboz. İhtişamlı ve tehlikeli. Kayıp parçaları bulup ,yerleştirmek çok zor. Ama burda imkansız diye bir şey yok. 19 ocak #korku 1. sıradayız🙅 12 şubat #aksiyon 1. sıradayız🌟 24 mart #çete 1. sıradayız 🎈 15 nisan #sosyopat 1. sıradayız