2.Bölüm

19K 846 490
                                    

Dün ağlayarak sokaklarda dolaşırken açık havanın beni rahatlatmasını sağladım.
Evi biraz dolaştıktan sonra bulabildim.

Aldıklarımı mutfağa koyduktan sonra hemen duşa girdim.

Sıcak su beni rahatlatmıştı. Duştan sonra yemek yemek için bile odamdan çıkmadım.

Annemler Güney'i sorunca da onu hiçbir şekilde savunmadım.
Dün beni yalnız bırakmasaydı bunları hiç yaşamayacaktım.
Dün gece saat 10 gibi eve gelince evde büyük bir tartışma çıktı ama hiçbir şekilde odamdan çıkmadım.

Sabah alarmın rahatsız edici sesiyle uyandım. Zorla yataktan kalktım.
Banyoya gidip ,dişlerimi fırçalayıp ,elimi yüzümü yıkadım. Havluyla yüzümü silerken büyük bir hışımla kapı açıldı , içeri burnundan soluyan Güney girdi ve kapıyı kapattı.

"Ohaa insan bir kapıyı çalar!" diye çıkıştım.

Güney çatık kaşlarla üstüme doğru yürürken "Dün yaptığın şov neydi?" deyip kolumu sıkmaya başladı.

Güney'in damarına basmıştım ve çok sinirlenmişti ,beni şu an korkutuyor.

"Sende beni tek bırakmasaydın" dedim sesimin kısıldığını farkettim.
Cidden bu kadar korkak olmak zorunda mıydım?

Güney "Bak Defne seni son defa uyaracağım, eğer bir kez daha ayağıma dolanırsan bir gün bir sabah uyanmışsın o güzel saçların yerinde yok umarım net olmuştur"

Hadi Defne savun kendini ama yok nerde bende o cesaret başımı sallayıp banyodan çıktım.
Bu kadar savunmasız olmaktan nefret ediyorum.

Gardrobumu açıp sarı mini şortumu ve siyah bol tişörtümü giyindim.
Şort basenlerimi çok güzel gösteriyordu ve bu tişörtle çok güzel oldu.

Sarının biraz koyu tonunda olan saçlarımı düzelştirip ,hafif bir makyaj yaptım.
Sırt çantamı alıp mutfağa geçtim.
Ekimin 2. haftasındaydık ve nakil aldırdık.
Çok şükür ki Güney'le aynı okulda değiliz.

Neden bilmem ama buraya gelmeden önce bir okulu çok beğendiğini ve orda okumak istediğini söyledi.
Annemler beni de oraya kaydetmek istemişti ama Güney karşı çıkmıştı benim de canıma minnet.

Annemi öperken "Oo prenses bu ne güzellik" dedi bana .

Ona gülmünsedim. Babamlada günaydınlaştıktan sonra onlar masaya otururken babam bana dönüp "Güneyi çağırır mısın canım geç kalmadan bir şeyler atıştırsın?"

İstemeye istemeye Güney'in odasının önüne geldim.
Kapı açıktı. Aynanın karşısında saçını düzeltiyordu.
Baya da yakışıklı görünüyordu. "Hayırdır evleniyor musun?" dedim alayla.

Bana bakmadan "Ne alaka Defne?" dedi.

"Ne bileyim Güneycim bu süspüs falan" kapı pervazına yaslanmış onu izliyordum.

Bana dönüp baştan aşağı süzüdü şaşkınlıkla "Ohaa" dedi.

Gülüp "Bunu 'çok güzel olmuşsun' olarak algılıyorum" dedim.

Kaşlarını çattı "Bu kılıkta gitmene izin vermiyorum" deyince arkamı dönüp giderken "Defne beni katil etme!" dedi.

O gelmeden mutfağa gittim.
Nasılsa babamın yanındayken bir şey diyemiyordu.

Hep beraber kahvaltı yaparken babam "Ee çocuklar heyecan var mı, yeni okul ,yeni arkadaşlar?"

Güney umursamazca "Ben stabilim zaten tanıdığım insanlar var" dedi. Ee her yaz İstanbula geliyordu bu normal.

Zehir -Yeni Başlangıçlar Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin