19.Bölüm

11.8K 548 190
                                    

Yavaşça arkama dönüp lavaboya yaslandım.
Kendimden emin bir şekilde "Bu ne hoş süpriz." dedim alayla.

Çilem ve adının Asiye olduğunu hatırladığım kız tam karşımda duruyorlardı.

Çilem koluma bakıp "Ulaş üstünde hiç iyi çalışmamış. Hiç iz yok gibi." deyip yüzünü buruşturdu.

Bana iyice yaklaşıp "Ama en kısa zamanda bunu telafi edecek. Hele dün olanlardan sonra. Ama bak şanslısın Ulaş işini iyi bilir tabi bu defa seni sadece çizmekle mi kalır orasını bilemeyiz." deyip Asiye'yle kahkaha attılar.

"Bana bak.." diye üstüne yürümüştüm ki Asiye "Ağır oll kırmayayım bir tarafını." diye tehdit etti.

Kibirle gülümseyip "Sizin çetede genetik galiba ikiye bir ,üçe bir cidden cesaretinize hayran kaldım."

Bu cesaretim sadece Ateş'in mekanındayım diye. Yoksa bu kızların beni teke tek bile alt edeceğini biliyorum.

Alayla gülüp "Baran sizi yine selam söylemek için mi gönderdi? Harbi bu çok meşhur Baran niye hiç ortaya çıkmıyor? Hep sizi gönderiyor. Artık bu Baran'ı sizin uydurduğunuzu düşünmeye başladım." deyip kahkaha attım.

Amacım sadece onları sinir etmekti.

Asiye "Ağzını topla lann!" diye üzerime bir adım atmıştı ki lavabonun kapısı sertçe açılınca hepimiz oraya baktık.

Damla ağır adımlarla yanıma gelip Asiye ve Çilem ikilisine baktı.

Damla buz gibi bir sesle "Yine ne haltlar karıştıyorsunuz?" dedi.

Çilem "Parti var dediler geldik." dedi alaylı bir sesle.

Damla "Biraz daha kalırsanız asıl eğlence o zaman başlayacak."

Asiye cıkcıklayıp "Hiç değişmeyeceksin değil mi? Çok sıkıcısın eminim çevrendekiler de böyle düşündükleri için senden kaçıyorlar."

Asiye'nin söylediği şeyden tek kelime anlamadım.

Damla'nın dudağı kibirle yukarı kıvrıldı.

"Belki de yanımda durmaya cesaret edemedikleri için güçsüz kişilerin yanına sığınıyorlardır."

Damla bunu söylerken cebinden muşta çıkarıp eline taktı.
İkisinin de gözü Damla'nın eline kaydı.

Çilem "Buranın havası kaçtı gidelim." dedi.

Asiye'nin gözleri bana kaydı. "Dikkat et kendine." deyip kapıya doğru ilerlediler.

Arkalarından "Yine bekleriz." diye seslendim.

Onlar gittikten sonra Damla'ya bakıp "Sağol." dedim.

Söylediğim şeyi pek umursamadı. "Ateş seni çağırmamış mıydı hadi oyalanma."dedi.

"Lavaboya girmem lazım sen git ben gelirim."

Başıyla onaylayıp dışarı çıktı. Damla'ya karşı olan önyargım biraz olsun azalmıştı.

Korkununda verdiği etkiyle çok sıkışmıştım. Koşarak bir kabine girdim. İşimi bitirdikten sonra kapıyı kendime doğru çetim.
Açılmayınca biraz daha sert çektim. Şaka mı bu?
Kapı sıkışmıştı. Ne harika ama değil mi? Biraz daha uğraşınca açılmayacağına emin oldum.

Kapıya vurup "Beni duyan var mı? Yardım edin...kilitli kaldım.." biraz daha böyle devam ettikten sonra pes edip klozetin üstüne oturdum.

Keşke telefonum yanımda olsaydı. Sanki yanımda olsa ne yapacaktım.

Zehir -Yeni Başlangıçlar Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin