41.Bölüm

11.9K 616 380
                                    

Follow me🙅 doraa-tiaa

İyi okumalar🌟

Kendimi tedirgin hissettiğim için Pelin'i arayıp ,çağırmıştım. O da sağolsun hemen gelmişti. Başlarda bu Gölge meselesini pek umursamasamda giderek tedirgin olmaya başlamıştım. Sanki sürekli etrafımda beni izleyen ,adım adım takip eden biri vardı. Onun Yağız olduğunu düşünüyordum. Ama Yağız neden böyle bir şey yapsın ki?

Pelin'e de Gölge'den , bana attığı mesajlardan ,Yağız adisinden ve Ateş'le aramda geçen her şeyden bahsettim. Ve anlattıkça rahatladım. Pelin Ateş'in bana yaptıklarını duyunca başta oldukça köpürdü ama sonra kendini affettirmek için verdiği çabayı anlatınca ,o da yumuşadı.

Pelin bağdaş kurdu ve sanki bir şeyler düşünüyormuş gibi dalıp gitti. Bir süre daha sesi çıkmayınca , parmaklarımı kulağına doğru şıplattım.

"Heyy! Dünyadan Pelin'e. " dememle sıçradı ve arkasına yaslandı. Biraz düşünceli görünüyordu.

"Sen iyi misin?"

Pelin bir süre boş gözlerle beni süzdü. Sanki kafasında bir şey tartıyordu. Kendine gelmek ister gibi başını iki yana salladı ve sonra sıcacık bir şekilde gülümsedi.

"İyim ya. Dalmışım öyle. Bu Gölge midir her neyse işte , Ateş'e bahsedecek misin? Sonuçta Ateş'in pek çok düşmanı var, belki de onlardan biri sırf Ateş ve çeteyle takılıyorsun diye senle uğraşmak ve canını sıkmak için böyle bir şey yapıyor olabilir." dedi fikir yürüterek.

Omuz silktim "Bilmiyorum, ama öyle ya da değil, şimdilik Ateş'e bir şey söylemeyeceğim. Başım her sıkıştığında Ateş'e koşmak istemiyorum. Sonuçta ben de artık bu çetenin parçasıyım ve güçlü durduğumu göstermek istiyorum. Hem kim bilir belki de biri eşek şakası yapıyordur."

Pelin derin bir nefes aldı "Umarım dediğin gibidir Defne. Neyse gelelim şu Yağız konusuna..."

O sevimsiz yaratığı hatırlayınca yüzümü buruşturdum. Güney bu kadar itici kişilerle nasıl dost oluyor hiç anlamıyorum.

"Gölge'nin aslında Yağız olduğunu düşünüyordum. Hatta bunu ona söyledim de. Ama o , itici laflarının arasında kesin bir şekilde bunu reddetti."

Pelin gözlerini kıstı "Dur bir dakika şimdi bu Yağız'la , Ali Paşalı'ya gidince karşılaştınız. Yani orda sana arsızca davradı ve abin de onu patakladı. Sonra barda karşılaştınız ve seni abine istiyonlamamak için şarkı söylemeni istedi. Sonra işin tuhafı sen o gün eve gelince gizemli birinden sana esrarengiz bir mesaj geliyor. Peki hangi ara Yağız'ı tekrar görüp konuştun?" dedi merak ve tuhaf bir ilgiyle.

Odamda bulunan tek kişilik koltuğa yayılabildiğim kadar yayıldım ve gözlerimi tavana diktim.

"Kafe açılışına gidecektik abimle. Ama o arkadaşlarını da çağırmıştı öyle gördüm."

Pelin biraz tedirgin görünüyordu. Kim bilir aklından neler geçiyordu ama sormayacaktım.

"Peki abinin yanında sana nasıl davrandı ve yanınız da abinin başka arkadaşı var mıydı?" deyince dikkatimi sorduğu sorulara verdim.

"Hayır sadece üçümüzdük. Başkaları da gelecekti ama onları görecek kadar zamanım olmadı. Yani Ateş arayıp çağırınca gitmek zorunda kaldım." oturur pozisyona gelip ,yüzümü avuçladım ve dirseklerimi dizime yasladım.

Gözlerimi yere dikip, o günü hatırladım " Aslında şimdi daha dikkatli düşündüm de baya tuhaf davradı. O çocukda bir şeyler olduğuna eminim."

Zehir -Yeni Başlangıçlar Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin