Zehir -Yeni Başlangıçlar

37.Bölüm

Selamm tatlışlar💕

Bu bölüm ' kısa ' diyenlere özel 😂 Evet erinmeden gece gece bölümü tamamladım💕 İki ayda zor bölüm paylaşanlar varken emeğe saygı günlük yb atıyorum😊

Follow me doraa-tiaa

SINIR 100 VOTE 💕 200 YORUM💛

Iyi okumalar 😻 3419 kelime🌹

Dün olan olaylardan sonra bugün hasta ve yorgun olacağımı düşünmüştüm ama uyanınca kendimi dinç hissetmiştim.

Tabi Güney'in bütün enerjimi emdiğini saymazak. Kahvaltıda bulduğu her an bana laf sokarak ve saçma sapan imalarda bulunarak güne sinirli başlamamı sağlamıştı. Neyse ki dün evde olmadığımı babama söylemişti.

Onu çok iyi tanıyorum sırf azar yiyeyim diye bile beni gambazlardı ama öyle bir şey yapsa benim buna kayıtsız kalmayacağımı bilir. Yanlış anlamayın Güney benim yapacağım şeylerden elbette ki korkmaz ama söz konusu babam olunca Güney ondan çekinir.

Sürekli babamın gözüne girmek ister. Ondan takdir görmek ve onurlandırılmak ister. Benim konuşmam eşittir Güney'in babamın gözden düşmesidir bana göre.

Kahvaltı nihayet bitince annemle babamı öpüp mutfaktan çıktım. Montumu ve ayakabılarımı giyip çantamı taktım. Elif'in bende olan kıyafetlerini de bir poşete koymuştum bugün verecektim. Poşetide alınca evden çıktım.

Koşar adım merdivenden indim. Apartmandan çıkarken telefonumun çalmasıyla ekrana baktım, Pelin arıyordu. Yüzümü buruşturup alnıma bir tane vurdum. Pelin dün okulda yoktu ve ben kızı aramayı bırak , bir tane mesaj bile atmamıştım.

Tabi dün başıma gelenler , pişmiş tavuğun başına bile gelmezdi ya neysee.. Daha fazla bekletmeyip aramayı cevaplandırdım.

"Pelin canım, iyi misin dün arayamadım kusra bakma. Ama bir bilsen başıma gelenleri..." diye sıralıyordum ki Pelin lafımı böldü.

"Tamam Defne sorun değil." sesi biraz durgun geliyordu.

"Sen iyi misin?" dedim yavaş adımlarla ilerlerken.

Pelin derin bir nefes verdi "Eh işte iyi sayılırım. Sen anlat bakalım dün neler oldu?"

Sanki görme ihtimali varmış gibi omuz silktim. "Beni boşver önce sen anlat neyin var."

Pelin "Telefonda anlatmak istemiyorum. Bugün okulu asıp bana gelsene konuşuruz. Öğleden sonra beraber döneriz." diye teklif sununca kafamda bunu tarttım.

Ateş'i ne kadar geç görsem o kadar iyi diye düşündüm.

"Olur.." demiştim ki tam bu an da biri kulağımdan telefonu çekti.

Şaşkın ve öfkeli bakışlarımı telefonumu elinde tutan Güney'e çevirdim.

"Ne yaptığını sanıyorsun ya senn! Ver onu!" diye bağırıp telefonumu almak için bir hamle yaptım.

Güney ifadesiz yüz ifadesiyle telefonumu havada tutarak ona ulaşmamı engelledi. Neden ya neden ben kısayken o camış gibi uzun!

Pelin'in endişeli sesi telefonun diğer ucundan "Defne ne oldu ?" diye panikle geliyordu.

Güney tiksinmişcesine yüzünü buruşturup telefonu kapattı "Bildiğim kadarıyla okulda telefon yasak?" dedi sorarcasına.

Gözlerimi kıstım "Dinime küfreden müslüman olsa. Hah sen değil miydin ' kimse fark etmiyorsa kural çiğnenmiş sayılmaz' diyen?"