56. Bölüm

3.9K 330 211
                                    

Ve sonra dedi ki "Sovdoğom kozon goz rongo.."

Güney bana bayılacakmış gibi baktı " Ya anladım kızım anladım. Sus artık kırk defa anlattın sana ne Baran'ın kimle ne yaşadığından. Hayır görende ondan hoşlanıyorsun sanacak.." dedi ima dolu bir sesle.

Yürürken kaşlarımı çattım ve koluna vurdum "Saçmalama kala kala ona mı kaldım.."

Güney "Hey yarabbim ya. Görende Baran peşinden koşuyor sanacak. Selen'le mi barıştı kimle ayrıldı inan umrumda değil."

Omuz silktim "Neyse onu bunu boşver de bugün Doruk kerpetencisiyle karşılaşırsan lütfen kavga etme. Bak şimdiye kadar hep Baran için kötü dediler ama hakkını yemiyeyim en azından cebinde kerpetenle dolaşmıyor.."

Okula iyice yaklaşmıştık "Seni Ali Paşalıdan uzak tutmaya çalışmamın sebebi Doruk'tu. Ve şimdi burda olmanla ne kadar doğru bir şey yapıyorum bilmiyorum. Benim endişelenecek bir yanım yok seni de sürekli gözümü önünde tutacağımı varsayıyorum yani sorun yok.." ama bu söylediğine kendisininde şüphe duyduğuna eminim.

"Ha çok gözünün önünde tuttun. Dün bara geri döndüm herkes tuz buz..." dedim alınganlıkla.

"Seni Baran'la herkesten önce çıkardım bardan. Ama sen neyine güvenipte dik başlık edip geri dönüyorsann.." sitemliydi sesi.

Koluna girdim "Ya neyse ne yemişim Doruk'unu da Baran'ını da osunu da busunu da.. Boşver.." okula gelmiştik.

Güney gülümserken aklıma bir şey geldi "Güney , Doruk bizim kardeş olduğumuzu biliyor mu?"

"Bilmese daha iyi.." diye mırıldandı.

"Nedenmiş?"

Sıkıntılı bir nefes verdi "Çünkü kendileri Asiye hanıma saplantılı aşık. Ve ona göre ben bir engelim. Tabi Asiye'nin onla bir işi olmaz. E senin de benim kardeşim olduğunu öğrenince senle uğraşmak onun için eğlenceli bir hal alıcak.."

"Zaten ilgisini çektiğime eminim.." diye mırıldandım.

"Nerden çıkardın bunu?" diye karşıma geçip dikildi.

Sıkıntılı bir nefes verdim "Dün senle ne alakam olduğunu sordu. Sonra arkadaşlarından biri beni Ateş'le daha önce görmüş. Ardında Baran beni kurtarmaya gelincede tabi siz üçünüzle olan bağımı merak etti. Ay hem nereye kadar neyi saklayacağız. Her gün okula beraber geliyoruz ve Asiye bir şey demiyor. En basitinden soyadlarımıza baksa kardeş olduğumuzu anlar. Hem o çok sevgili kardeşi de Baran'la..."

Güney eliye ağzımı kapattı "Kızım bir sus nefes al. Ne çene var sen de ya.."

Elini ittim "Off iyi be.."

"Güney.." diye biri seslenince otomatik ikimiz de o yöne döndük ve Asiye'yi fark ettim. Eliyle gel işareti yapıyordu.

Güney "Hadi gidelim..."

"Sen git. Beni çağırdığını sanmıyorum Güney.." dedim yanaklarımı şişirirken.

"Saçmalama Defne sen benim kardeşimsin. Senin istenmediğin yerde bende durmam ama istenmemek gibi bir şey söz konusu değil. Asiye'yi ne kadar tanıyorsun ki ona karşı ön yargılı davranıyorsun? Daha doğrusu kimin ağzından duyduğun kadar tanıyorsun?" dedi imayla.

Şöyle bir düşününce Asiye ile bütün karşılaşmalarımızda bir kavga ortamı vardı. "Yani onu tanımak için öyle birinin anlatmalarına çok gerek kalmadı. Onu tanıdığım günden bugüne kadar hep aksiyon hep bir kavga ortamı vardı.."

Güney kolumdan tutup arkadaş gurubuna doğru ilerlerken "Yanlış." dedi. "Asiye'nin senle bir derdi yok. O seni tanımıyordu bile. Seni değil bulunduğun tarafı sevmiyordu -ki ben de öyle.. Ona bir şans ver.." son sözünü söyleyince arkadaşlarının yanına varmıştık.

Zehir -Yeni Başlangıçlar Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin