NEMESIS

1K 94 19
                                    

...

Tanımadığı kadının bakışları hala gözlerindeydi. Jennie onun gözlerine uzun süre bakamıyor olsa kadın pek onun gibi değildi.

Simsiyah gözleri ve buz gibi bakışlarına dayanamayan genç kız, anlatmaya devam etmeden önce konuştu. "O gün, ilk kez yakınlaşmıştık."

...

Jennie'nin evine geldiklerinde, genç kız tedirgindi. 

Evi pek Lisa'nın evine benzemiyordu ve sevmeyeceğini düşünmüştü.

Lisa içeri girdiğinde merakla etrafa bakıyor, bir yandan da uzun koridordan salona ilerliyordu. 

Tüm duvarları mora boyalı eve ilk girdiğinde şaşırmıştı, onun duvarları hep beyaz olmuştu ve nedense başka bir renke boyatmayı hiç düşünmemişti. 

Salona girdiğinde, eli ışık düğmesine gitti ve ışığı yaktı. Jennie hızlıca arkasından gelip ışığı kapattı ve ışık düğmesinin yanındaki yuvarlak düğmeden ışığı mora ayarladı. Lisa kaşlarını kaldırdı. "Neden mor ışık?"

Jennie omuz silkti. "Beyaz ışıkta uzun süre geçiremiyorum, başımı ağrıtıyor."

Lisa elini pantolonun arka ceplerine koydu ve evi inceledi. 

Karşı karşıya iki tane çift kişilik kadife koltuklar vardı. Amerikan mutfaklıydı ve salonda sadece bu iki koltuk ve ortalarında alçak, açık mavi camı olan bir sehpa vardı. 

Tezgah uzun ve parlak siyahtı. Lisa tezgahı görünce gülümsedi. "Çalışman için iyi bir alanın var."

Mutfağa ilerledi ve tezgahın önündeki koyu mor bar sandalyelerinden birine oturdu. 

Jennie tezgahın diğer tarafına giderken konuştu. "Okuduğum bölümü seviyorum ve benim için önemli."

Tezgahın diğer tarafına geçti ve ellerini tezgahın ucuna koydu. "Makaron yapıyoruz." Sesinin hevesli çıkmasına özen göstermeye çalıştı ama bu konuda pek hevesli değildi. Yalnız yemek yapmayı ve yalnız yemek yemeyi severdi. 

Onun aksine Lisa, ona yardım edeceği için mutluydu. "Sevdiğim bir tatlıdır, ama güzel yapılmazsa pek de çekici olmuyor."

Buzdolabına ilerledi ve açıp malzemeleri çıkarmaya başladı. Jennie onun çok bilmiş tavırlarına göz devirdi ve eleştiren bakışlarla onu izlemeye başladı. Lisa ise devam etti. "Özellikle de kreması güzel olmazsa bir anlamı kalmı-"

Jennie sözünü kesti, ama kabalığını pek umursamamıştı. "Kaç yaşındasın?"

Lisa malzemeleri kucaklarken, Jennie'nin cümlesiyle bakışları buzdolabından ona döndü. "26."

Jennie onun yanına adımlarken konuştu. "Daphne ile aranızda fark varmış." Malzemeleri kızın kucağından alıp tezgaha yerleştirirken devam etti. "Ne iş yapıyorsun?"

Lisa genç kızın imalı ve ukala tavrını umursamamaya çalışarak malzemelerin devamı için buzdolabına döndü. "Bir restoran yönetiyorum."

Jennie çıkardığı diğer malzemeleri de ondan aldı ve kendine bir kap çıkarıp krema içi ilk malzemeleri kapa dökmeye başladı. 

Lisa ondan hiç bir şey istemeden, başına buyruk hareket eden kıza baktı ve dudaklarını yaladı. "Mezun olduktan sonra..." Jennie'e yaklaştı ve sütü döken elini durdurdu. Tezgahın ortasında duran su bardağını aldı ve sütü de elinden aldı. "Muhtemelen bir mutfakta aşçı olacaksın ve orada senin gibi bir sürü insanla beraber çalışacaksın." Sütü bardağa koyup kapa boşalttı. "O yüzden öğrenmen gereken ilk şey, takım çalışmasını bilmek." Bir bardak daha süt koyup boşaltırken konuştu. "İkincisi ise, yapılan yemekten tüm mutfağın sorumlu olduğu." Bardağı kenara koydu. "Eğer kendi kendine iş yapmayı bu kadar seviyorsan, ölçekleri doğru ayarla ki senin yaptığın yanlıştan..." Jennie'e döndü ve sırıtarak bakarken, gözüyle kremayı gösterdi. Jennie kremayı açarken devam etti. "Bütün mutfak sorumlu olmamalı." 

Jennie kendinden emin ve sert hareketlerle kremayı açıp dökerken, Lisa onun dibinde gülerek onu izliyordu. Jennie kremayı döktükten sonra ona döndüğünde aralarındaki mesafeyi yeni fark ettiğinden, afallamıştı. 

Söylemeyi planladığı lafları birden kesildiğinde, Lisa gülümsemesini bozmadan tezgaha uzandı ve yanında getirdiği defteri aldı. "Bu tarif defterim, ölçekleri bilmiyorsan buradan bakarsın."

... 

Jennie dolu gözleri ve hafif çatallayan sesiyle devam etti. "Bu aynı zamanda, beraberken olumsuz bir olay yaşamadığımız sayılı zamanlardandı."

...

nemesis || jenlisaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin