NEMESIS

358 34 41
                                    

...

Jennie sevgilisinin kovulmasından sonra, eve neredeyse hiç masraf çıkarmayacak şekilde hareket etmeye başladı. 

Yeni bir tarif denemedi ve ödev verilmedikçe evde çalışmadı. Olabildiğince atölyeyi kullandı, ellektrik ve suda tasarruf etmeye başladı ve dışarıdan yemek söylemeyi bıraktı. 

Tüm bunlar iyi hoş fedakarlıklardı ama Jennie pek bunları devam ettirebilecek biri değildi. Lüksüne ve keyfine düşkündü, Lisa için elinden geleni yapsa da, kısa bir süre sonra  oldukları bu durum Jennie'i darlamaya başlamıştı. 

Lisa bunun farkındaydı ve durmadan iş baktı. Artık restoranlardan ümidini yitirip, küçük kafelerden şansını denedi. Onda da pek başarılı olamadı. Sonunda başarılı bir şef olarak kendini bulduğu yer minik, sokak üstünde bir lokanta olmuştu. 

Hiç bir şey açısından üst düzey bir yer değildi. Üst düzey olması şart olan konularda dahildi buna. Temizlik ve organik malzemeler gibi. Ama burada pek de iyi sayılmazdı. 

Yine de genç kız en azından temizliğe dikkat etmeye çalıştı ve iş aramaya devam etti. Bu sırada aldığı küçük maaşa hala Daphne biraz ekliyordu. 

Bunu sevgilisine söylememişti. Gizlemek gibi bir amacı yoktu sadece nasıl söyleyeceğini bilememişti. Ama daha fazla saklamamaya karar verip, bu akşam onunla film gecesi yaparken söylemeye karar verdi. 

Daphne'ye göre söylememesi bir şey kaybettirmezdi ama Lisa buna itiraz etti. Jennie ile arasında hiç bir şey gizli kalmaz, hiç bir şeyi birbirlerinden saklamazlardı. Lisa'nın net cevabına karşı Daphne sadece bozulabildi, tepki vermeden konuyu değiştirdi. 

Lisa küçük işinden yeni dönmüştü. Jennie'nin uyuma ihtimaline karşı kapıyı olabildiğince sessizce açıp içeri girdi. Işıklar açık ve sofra kuruluydu. 

Jennie sevgilisinden isteyeceği şey için uyumamış, onun dönmesini beklemişti. Sesi duyar duymaz hevesle banyodan çıktı ve sevgilisine sarıldı. "Hoşgeldin."

Lisa yorgun bedeniyle onu sarmaladı. Tüm gün çalıştığından, biraz da huysuz bir tavrı vardı. "Neden uyumadın?"

"Bana film sözün var, kaçamazsın."

Kaküllü kız güldü ve sofraya baktı. Kolları arasındaki bedenin saçlarına küçük bir öpücük bıraktı. "Çok güzel görünüyor."

Jennie ukala bir tavırla gülümsedi. "Sipariş etmedim."

Gecenin bir saatinde yemeğe oturup sohbet ederlerken, Lisa atıldı. "Seninle bir şey konuşmak istiyorum."

Keyifli ortamı bozmaktan korkmuştu ama söylemesi gerektiğini biliyordu. "Daphne bir süredir para konusunda bana yardım ediyor."

Jennie keyifle yemeğini yerken birden durdu. Kaşları çatıldı. "Neden?"

Lisa iç çekti. "Çünkü bir yardıma ihtiyacımız var Jennie."

Küçük kız bir süre ifadesizce tabağına bakarak düşündü. Sonra anlayışlı olmaya çalıştı ve karşısında oturan sevgilisinin eline uzanıp tuttu. "Sorun değil, bana söylediğin için teşekkür ederim."

Lisa gülümsedi ve tabağındaki son lokmayı da bitirip konuştu. "Ne izlemek istersin?"

Ama Jennie anlayışlı olmak için kendine ne kadar telkin ettiyse de başarılı olamadı ve sevgilisinin sorusunu görmezden gelerek konuştu. "Ben işe girebilirdim. Ona ihtiyacımız mı vardı?"

Lisa bu tepkiyi beklememişti, sevgilisi her zaman ince düşünür ve böyle şeylerde anlayışlı olurdu. "Okulun?"

Jennie huysuzca kıpırdandı. "Hallederdik." 

Lisa normalde o gerildiğinde çözüm odaklı yaklaşırdı. Ama bu sefer bencilliğine sinirlendi. "İyiliğini düşündüğüm için böyle mi yapacaksın?"

Jennie hem kıskançlık hem de Daphne'nin ismi geçtiğindeki gerginlikle cevapladı. "İyiliğimi düşünmek mi yoksa ona yakın olma çabası mı?"

Cümleleri Lisa'yı daha da sinirlendirdi, ama kırmamak ve kalıcı bir hasar açmamak adına sadece paltosunu alıp evden çıktı. 

...

"Yemekleri harika değil mi, size seveceğinizi söylemiştim. Fransa'nın en iyi şefidir." Daphne telefondaki adamla keyifli bir konuşmadaydı. Bu adamla hep anlaşmışlardı. 

Ama Lisa'nın araması konuşmalarını böldü ve Daphne hızlıca telefondaki adama bir bahane bulup kapattı. "Alo? Lisa, iyi misin, bu saatte noldu?"

Lisa iç çekti ve konuştu. "Para alışverişini kessek iyi olacak."

"Neden, iyi bir yer bulabildin mi yoksa?"

Lisa sıkıntılı sesiyle sahilde yürürken, bu konuşmayı olabildiğince kısa tutmak adına hızlıca cevapladı. "Hayır, Jennie hoş karşılamadı."

"Neredesin sen? Rüzgar sesi geliyor."

Lisa ayağına takılan taşla oynarken konuştu. "Sahil."

Daphne endişeli çıkan sesiyle "Ne işin var orada? Bekle geliyorum yanına."

Yanına gitti, biraz sohbet ettiler, biraz işten konuştular ve Daphne Lisa'ya bir otel ayaraladı. 

Lisa uykulu gözleriyle, gülümsemeye çalışarak teşekkür etti. "Teşekkür ederim."

Daphne elini hafifçe omzuna koydu. "Önemi yok."

Bir süre göz göze öylece durdular. Sonunda Lisa gözlerini kaçırdı ve konuştu. "Ben gireyim."

Daphne olumlu anlamda başını salladı. Yine de Lisa gitmedi ve tuhaf bir şekilde bakışmaya devam ettiler. 

Sonunda Daphne uzanıp hafifçe kızın yanağını öptü ve gitmeden önce konuştu. "İyi geceler."

Lisa o gittikten sonra öylece durdu, bu yakınlaşmayı sevmemişti. 

O otele girerken, sevgilisi koltukta uzanmış ve para harcamamak için kaloriferi açmamıştı. Soğuktan titreyen bedeniyle ağlayarak uyuyakaldı. 

...



nemesis || jenlisaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin