...
Jennie kulaklığındaki müziğin ritmine ayak uydurarak, ince askılı siyah bluzu ve kısa siyah taytıyla koşmaya devam etti.
Svgilisi ile yaşadığı evden her sabah saat altıda çıkıp, Beverly Hills'teki ıssız olan nadir sahillerden birinde koşardı. Bir yanında deniz, diğer yanında duvar vardı. Terk edilmiş, eski bir sahildi, duvarları ilanlar ve reklamlarla doluydu. O kadar uzun zamandır insanlar bu duvara bir şeyler asıyordu ki; yıllar önce ölmüş sanatçıların anılarına yazılan yazılar, kaybolmuş insan ve evcil hayvan ilanları, batmış bir firmanın çıkışını duyurduğu reklam posterleri ve daha nicesi.
Jennie ve Lisa buraya ilk taşındığında, Lisa burayı keşfeder keşfetmez sevgilisinin bayılacağına emindi. Tahmin ettiği gibi Jennie bu sahili ve saf rüzgar gürültüsünü sevmişti. Öyle ki spordan hoşlanmamasına rağmen sabahları burada koşuya gelme isteğini bastıramıyordu. Ayrıca her pazar sevgilisiyle buraya gelir, sahilin sonundaki engebeli yola kadar yürür ve o yolun sonundaki uçurumda vakit geçirirlerdi. Bütün bu huzura rağmen, ne gittikleri uçurum ne de terk edilmiş sahildeki koşu pek güvenli değildi ama genç çift bunu göz ardı ediyorlardı.
Jennie sahilin sonunda geldiğinde durdu ve ellerini dizlerine koyup soluklanmayı denedi. Soluklanırken ayaklarının altında uçuşan ilanı görmesiyle, nefesi boğazında düğümlenmişti.
Parlak kızıl saçları, fotoğrafın siyah beyazlığına inat son derece bakımlıydı. Her daim yüzünde olan o hayat dolu gülümseme, yanında olanı bile güldürecek kadar aydınlıktı. Jennie bu fotoğrafı bilirdi, ablasının her yerde profil fotoğrafı olarak kullandığı fotoğraftı bu. Ve şimdi üzerinde, kocaman büyük harflerle "KAYIP ARANIYOR!" yazıyordu. Altında ise büyük ablası ve babasının telefon numarası ve Daphne'nin bir kaç fiziksel özelliği. O an, ablasının yığılmış kolilerle dolu evi terk edişi tekrar gözleri önüne geldi.
O günden sonra şaşırtıcı bir şekilde babası ona kızmamıştı. Lisa suçu üstlenip, Daphne'yi kızdırdığını ve Jennie'e kalmaya indiğini ancak Daphne'nin evi dağıtıp gittiğini söylemişti. Babası Jennie'e sert davranmasa da, Lisa'ya karşı tavrı netti. Kaküllü kızı "bir daha suratını görmek istemiyorum" ile başlayan "kızımı öldürdün" ile biten sert sözlerle kovmuştu. Ve Jennie'nin o zamanlar taşınmak için tuttuğu dairede Lisa ile beraber yaşadığındam habersizdi. Koskoca altı ay geçmişti. Daphne'ye daire hiç kimse hiç bir şey bulamamış, kayboluşu aile bağlarını daha kuvvetlendirmişti. Babası kızlarının daha çok üzerine düşüyordu.
Jennie ve Lisa arasında, Daphne'nin konusu bir daha hiç geçmedi. Konuşmaya çekimdiklerinden değil, Lisa'nın işittiği ağır ve kırıcı sözler yüzünden, genç çift bu travmatik anıyı gölgede bırakmaya çalıştı.
Güzel ve büyük evlerinde, son derece huzurlu ve mutlu bir altı ay geçirdiler. Hiç bir günleri boş değildi, her gün yeni bir anıları olmuştu. Beverly Hills'in her köşesinde beraber zaman geçirdiler.
Ve o ilan tekrar Jennie'nin karşısına çıktığında, Jennie kız kardeşinin geri dönüşünün ilk habercisini görmezden gelip, koştuğu yolu boğazındaki solukla tekrar koştu. Evine koşarken, bu sahilin korkunçluğunı ilk kez fark etmişti.
...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
nemesis || jenlisa
FanfictionJennie etrafında şaşkınlıkla duran adamlara ve yerde yatan, afallamış kıza bakarken, sırıtarak konuştu. "Bu oyundan hepiniz, tek bir sıyrık bile almadan ama ölmüş olarak çıkacaksınız" Kitap ismini, yunan mitolojisindeki intikam tanrıçası olan Nemesi...