...
Gerçekler hakkında klişe bir gerçek; onlardan kaçamazsınız.
Hayat yalanlara, kendini kandırmalara göre değil, gerçekle göre işler. Yoktan var edemezsiniz, yalanları gerçeğe çeviremezsiniz.
Kader kendi kafanızda kurulan dünyada değil, kalbinizi delip geçicek doğrularla çevrelenir.
Doğrular sizi bir canavara dönüştürene dek yaşarsınız; sonra canavar zapedilmez bir katile dönüşür, ve artık hayatınız kaçmaktan ibarettir.
Daphne bunu değiştirebileceğini sanmıştı. Önce bir canavara, sonra bir katile dönüşmüştü. İlk başta üstüne düşen görevi reddetmedi, bir süre kaçıp durdu bu dünyadan. Sonra o girdi hayatına, bu saatten sonra kimsenin güzelleştiremeyeceğini sandığı hayatında gece yarısı güneşi oluverdi.
E tabii ne demiştik, aşk aptallaştırır, Daphne de inandı kaçmadan, normal bir insan gibi yaşamaya devam edebileceğine.
Kaçmadıkça öldürdüğü kızın cesedi daha da çok gelir oldu gözlerinin önüne. Muhtemelen içinde suçlu hisseden o kısma inat, hiç bir zaman pişman olmadı.
Değişmişti o. Sağlam duruşunu yitirmiş, hayatına kendi benliğini tamamen teslim ettiği bir kız girmişti.
Ve şimdi, eğer bir şekilde onu tehlikelerden koruyamazsa onu kaybedecekti.
Uçurumun kenarına, gidebildiği kadar hızlı gitti. Gittiğinde Alice, yine o uyduruk sandalyede oturuyor, güzel gözlerini uçurumun manzarasında gezdiriyordu.
Araba sesiyle çevirdi kafasını. "Hoşgeldin."
Daphne onun bu rahatlığına katlanamıyordu. "Daisy'i korumam gerek." Alice'in karşısındaki sandalyeye oturdu ve dirseklerini dizlerine yaslayıp, ellerini saçlarından geçirdi. "Siktir Jennie ona zarar vermeden gitmeyecek."
Alice sordu. "Jennie de kim?"
Ama sorusu pek dikkate alınmamıştı, kızıl saçlı kız hala sesli düşünmekle meşguldü. "Buraya boşu boşuna gelmedi, boşu boşuna karşıma çıkmadı o gün."
Alice onum görüş açısına eğilip gözlerinin önünde parmak şıklattı. "Alooo? Jennie de kim?"
Daphne iç çekerek arkasına yaslandı. "Kız kardeşim."
Çok açık ve net, Alice'in kendisinden nefret etmesini sağlamayacak şekilde kardeşinden ancak bu kadar bahsedebiliyordu.
Alice kaşlarını çattı. "Kardeşinden mi kaçıyorsun?"
Daphne olumlu anlamda başını salladı ve bu sefer sesli planlamaya geçti. "Dünya kadar koruma tuttum, ama onun da hazırlıksız olmadığını biliyorum. Bana fazlası gerek, daha fazlasını yapmalıyım."
Alice omuz silkti ve öylesine bir şey söyledi. Bunun Daphne'ye fikir olabileceği aklından bile geçmemişti. "Daisy her kimse, onu alıp bir süreliğine Amerika'ya kaçır." Kaçırma kısmını gülerek, kinayeli bir halde söylemişti ama Daphne bunu duyar duymaz gözleri ışıldadı.
Hiç bir şey demeden koşar adım arabasına gitti.
...
Yolda sevgilisine mesaj attı, bavullarını hazırlamasını, acilen gitmeleri gerektiğini söyledi. Aslında arayacaktı ama bir yandan da internetten bilet bakmaya uğraşıyordu.
Telaştan hiç aklına gelmedi, Lisa'nın kendisinin aylarca kayıp rolü oynadığını öğrendiğinde Jennie'yi korumak için ülkeden çıkarışı... Fark edemedi olduğu durumu, yaşadıklarını ve yaşattıklarını...
Eve gitti. Az çok içi rahattı, sevgilisini alacak ve Jennie defolup gidene kadar onu geri getirmeyecekti.
Ama kapının önüne yaklaştığında gördüğü ambulans ve polis arabası, bütün planlarını tek celsede altüst etti.
Hızlı bir hareketle kenara çekti ve apartmanlarının önündeki insan topluluğunu yararak, polisin yanına gitti. Ağzını açıp durumu doğru düzgün sorgulayamadan gördü sevgilisinin yanından geçip giden, ambulansa götürülen sedyedeki kanlar içindeki bedenini. "Neler olu-"
Koşarak görevlilerin peşinden gitti. "Daisy!"
Ambulans kapısı kapanmadan önce yetişip içeri girdi. "Noldu ona?!"
Görevli kadın bir yandan Daisy'e serum takarken, diğer yandan sordu. "Siz kimdiniz?"
Daphne kadına bakmadı bile, gözlerini sevgilisinin cansız gibi duran bedeninden alamıyordu. "Sevgilisiyim, benden başka kimsesi yok, kardeşi İspanya'da."
Görevli olumlu anlamda başını salladı ve sonunda birileri Daphne'ye olayı açıkladı. "Olay yaşanalı yaklaşık yarım saat olmuş, ne olduğu bilinmiyor çevredekiler 3 el silah sesi ve çığlıklar duyup ambulansı aramışlar."
Daphne o an kendine küfretti.
Nasıl aklına gelmeyebilirdi? Sevgilisini korumaya bu kadar çabalarken nasıl onu yalnız başına bırakıp gitmişti?
Ve yaşananları anlaması sadece birkaç dakikasını aldı.
Alice kesinlikle olayların içindeydi.
...
Finale adım adım
ŞİMDİ OKUDUĞUN
nemesis || jenlisa
FanfictionJennie etrafında şaşkınlıkla duran adamlara ve yerde yatan, afallamış kıza bakarken, sırıtarak konuştu. "Bu oyundan hepiniz, tek bir sıyrık bile almadan ama ölmüş olarak çıkacaksınız" Kitap ismini, yunan mitolojisindeki intikam tanrıçası olan Nemesi...