27. Bölüm.

494 38 10
                                    

Bu bölüm SenanurrF kişiye ithafen.

Bugün güne güzel başladık ve öyle devam etti. Tabii Emre'nin Cüneyt'e yumruk attığını saymazsak.

Ona bunu neden yaptığını sorduğumda, Cüneyt'e ilkte düzgün bir şekilde git sonra konuşuruz, demiş ama Cüneyt benim hakkımda ileri geri konuşunca kendini tutamamış.

Keşke yapmasaydın dediğimde o kadar korkunç baktı ki olduğum yerde kaldım. Sonra 'o şerefsiz, kardeşim dediğim kişi, sevgilim hakkında ileri geri konuştu' deyince bir şey diyemedim.

Sonrada zaten biraz film izledik. Romantik filmdi. Emre ilkte itiraz etti ama sonunda kabul etti. Filmin sonu acıklı bittiği için yarım saat Emre'nin omzunda ağlamıştım. O da 'of kızım ya madem ağlayacaksın niye izliyorsun? Hayır ağlanacak bir tarafı da yok ki' dedi ama bir yandan da teselli ediyordu 'ya tamam bak mutlu bitti. Filmin sonu mutlu bitti diye ağlanır mı ama bebeğim?' Diye.

Ne yapabilirim? O benim baktığım şekilde bakmıyor. Çok acıklı bir mutlu sondu. Artık o nasıl oluyorsa. Ne bileyim, o sahneyi görünce içimden ağlamak geldi.

Sonra evin içinde bir kaç tur atmaya çalıştım. İlk dört adımım güzeldi ama sonra takılıp, Emre'nin üstüne düştüm. O kadar çok utandım ki anlatamam. Sonra üste Emre geçti. Yanaklarımı görünce 'utangaç sevgilim' dedi ve alnımdan öptü.

Şimdi ise beni eve götürüyordu. Bu mutlu bir günden sonra, Emre ile uyumak vardı ama evde ayıcığıma sarılırım en fazla.

Kapının önünde durdurdu arabayı.

"Bu gecede yanımda kalmanı istiyorum.'' Dedi.

"Bu gecede yanında kalmak istiyorum.'' Dedim.

Umutla bana baktı..

"Benim evime taşınsana. Birlikte yaşarız.'' Dedi ve gülümseyerek bana baktı.

"Üzgünüm, babama böyle şeyler ters. Hatta bir gecede olsa kalmama nasıl izin verdi şaşıyorum.'' Yüzündeki umut ışıkları söndü.

Bana yaklaştı ve elini, saçlarımın altından enseme koydu. Alnını, alnıma dayadı.

"Ama ben seninle uyuyup, uyanmak istiyorum.'' Dedi ve dudaklarımızı birleştirdi. Karşılık verdim. Dudaklarının tadı aynı, anlatılmaz yaşanır tarzdan dı. Tabii benim sevgilimle değil.

Nefes almak için ayrıldık.

"Bende seninle uyuyup uyanmak istiyorum hayatım."

"Şimdi gidecek misin?"

"Teorik olarak sen beni götüreceksin ama evet gitmem gerek.'' Dedim ve gülümsedim. O da gülümsedi. Gözleri parlıyordu resmen.

Acaba benim gözlerimdeki, parıltıyı da görebiliyor muydu? Ya da, onun bana gözüktüğü gibi, bende ona mükemmel, inanılmaz bir şeymişim gibi gözüküyor muyum?

Emre arabadan indi ve benim tarafıma gelip, kapıyı açtı. Beni kucağına alıp, kapıyı kapattı.

Evin önüne geldiğimizde zile bastı. Annem kapıyı açtı ve bizi içeri aldı. Emre beni odama götürürken, annem salona geçmemizi söyledi.

Salona geldiğimizde, odanın ortasında bir tekerlekli sandalye vardı. Babam iki koltuk da oturmuş, bize bakıyordu.

Emre beni üçlü koltuğa oturttu. 

"Ben gideyim efendim, iyi geceler.'' Dedi ve gitmek için odanın kapısına yöneldi ama babam onu durdurdu.

"Geç evlat sende otur. Bu konu senide ilgilendirir.'' Dedi. Emre'nin merak ettiği belliydi geldi yanıma oturdu.

Yapbozumun Parçası -Düzenleniyor-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin