21. Bölüm.

460 38 16
                                    

Bu bölüm Mlk_34 kişiye ithafen.

Emre gittikten bir kaç dakika sonra annem geldi odaya. Gülümsüyordu.

"Aç mısın?"

"Hayır anne."

"Tamam o zaman. Ben, bize kahve yapıp geliyorum. Biraz konuşuruz." Dedi ve odadan çıktı.

Herhalde hastalığım ile ilgili konuşacağız. Ya Emre'yi sorarsa. Annemden çekinmem ama bende bilmiyorum ne olduğumuzu. Sevgili? Hayır değiliz çünkü bana sevgilimsin demedi. Arkadaş? Hayır tabii ki. Arkadaşlar birbirlerini sevip, aynı yatakta yatmazlar ve tabii öpüşmezler.

Annem odaya, elinde türk kahveleriyle girdi ve yatağımın yanındaki komidinin üstüne koydu. Bende oturur pozisyona geldim.

Annem yatağımın kenarına oturdu ve kahvelerden bir tanesini bana uzattı. Kendi kahvesini aldı, bir yudum içti ve gülümseyerek bana baktı.

"Emre ile sevgili misiniz?"

Oha anne!

"Anne iyileşmeye başlıyorum senin ilk sorduğun soruya bak." Dedim ve kahvemden bir yudum aldım. Sıcakmış ya.

"Onu zaten tahmin etmiştim. Inşallah daha iyi olursun. Sen Emre' den bahset. Sevgili misiniz?" Dedi ve dişlerini göstererek güldü.

"Hayır değiliz."

"Nasıl değilsiniz? Sizi öpüşürken gördüm. Hâlâ arkadaşız ayağına yatma." Bir nefeste dedi bunları.

Annem bizi öpüşürken görmüş!

Yüzüm kızarmaya başladı. Içerisi çok mu sıcak ne?

"Utanma kız. Hadi anlat anneye, neler yaptınız."

Bu ne biçim anne?!

Ben kızar diye düşünürken, hadi anlat her şeyi diyor.

Gözlerimi büyüterek ona baktım.

"Bak benim sevgilim olduğunda annem çok kızardı. Değil öpüşürken görmek, el ele görse döverdi ama ben öyle yapmayacağım. Bana her şeyi çok rahat bir şekilde anlat. Bir arkadaşına anlatırmış gibi. Biliyorum anlatmak istiyorsun ama utanıyorsun. Utanma benden hadi anlat." Evet birine anlatmaya ihtiyacım var ama dediği gibi utanıyorum. Sonuçta o annem yani.

Sanırım anlatsam kızmaz.

"Şey aslında sevgili değiliz ama dağ evine gittiğimizde-"

"Dağ evine mi gittiniz? Ay çok heyecanlı ve romantik. Hadi devam et."

Sen nasıl bir annesin ya?

"Orada beraber yattık-"

"Şey yap-"

"Hayır tabii ki anne! Sadece uyuduk." Gözlerimi büyüterek baktım ona.

"Tamam tamam devam et."

"Sonra doktora gidince iyileşmeye başladığımı öğrendik onun için yemeğe gittik-"

"Ah! Çok romantik." Diye iç geçirdi.

Ona gözlerimi devirdim.

"Anne bir daha bölme. Anlatmayacağım bak"

"Tamam tamam."

"Sonra işte orada kimse yoktu sadece ben ve o. O bana şarkı söyledi. Sonra bana 'sana ait olan her şeyi seviyorum çünkü sen mükemmelsin dedi ve öptü." Dedim. Sesim sonlara doğru, heyecanlı gibi çıktı. Genişce gülümsedim.

O an aklıma gelince çok heyecan bastı ve daha çok -artık ne kadar gülebilirsem- gülümsedim.

Annemde tebessüm etti.

"Sonra evin önüne geldiğimizde sana sarılarak uyuyamıayacağım dedi bende olsun dedim. Suratı asıldı bir şey demeden getirdi bıraktı beni. Kalkıp gidecekken tuttum yakasından ve bende sana sarılarak uyumayı seviyorum. Aynı seni sevdiğim gibi dedim ve yanağından öptüm."

"Yani sevgilisiniz?"

"Değiliz. Çünkü bana 'sen benimsin' dedi ama sevgilimsin demedi." Dedim. Yüzüm ister istemez asıldı.

"Olsun. Sevgilimsin demektense, benimsim deyip sahiplenmek bence daha güzel." Dedi. Kahvesinden bir yudum aldı.

"Bak konuşurken içmeyi unuttum soğudu işte." Dedi. Benim kahvemde sohumuştu. Konuşurken unuttum.

"Olsun." Dedim ve gülümsedim. Fincanı, tepsiye koydum. Annemde fincanı koydu.

"Baban da sevmiş Emre'yi. Iyi çocuk diyor."

"Kesin gidip sordun dimi? Sence Emre nasıl bir çocuk diye." Dedim ve gözlerimi devirdim.

"Yani... belki.... biraz merak edip sormuş olabilirim."

Kıkırdadım.

"Of anne ya."

O da gülümsedi. Ne biçim bir annem var ya?

"Anne ben biraz yorgunum uyumak istiyorum." Dedim annem 'tamam kızım' dedi ve tepsiyide alarak çıktı odadan.

Bende yattım ve gözlerimi kapattım.

Tam tamına iki saattir dönüp duruyorum. Uyku gözümden akıyor ama uyuyamıyorum.

Alıştım artık. Yanımda o sıcaklığı, o kokuyu istiyorum. O olmadan uyuyamıyorum.

Of ya!

Tekrar diğer tarafıma döndüm. Sonra telefonum titredi.

Gece gece?

Kim acaba?

Hemen ekranı açtım ve mesaja baktım.

Gönderen: Emre
Uyuyamıyorum. Sen uyudun mu?

O da mı uyuyamamıştı? Belkide uyku tutmamıştır.

Gönderilen: Emre
Hayır uyumadım.

Yazdım ve gönderdim. Bir kaç dakika sonra cevap geldi. Hemen açtım.

Gönderen: Emre
Neden uyumadın ;)

Çünkü yanımda sen yoksun.

Gönderilen: Emre
Bilmem. Sen neden uyumadın?

Tabii ki ona 'sen yanımda yoksun ondan uyuyamadım' yazmadım.

Gönderen: Emre
Bilmem. Sanırım sen yoksun diyedir.

Tamam o zaman o söyleye biliyorsa bende söylerim.

Gönderilen: Emre
Tamam bende belki birazcık yani çok azıcık sen yoksun diye uyuyamamış olabilirim.

Sanırım anneme benziyorum.

Gönderen: Emre
Gelebilirim?

Gönderilen: Emre
Hayır sakın. Babam görmesin. Evdeki kuru sıkıyla öldürür. Düşün artık.

Biliyorum kuru sıkı öldürmüyor. Kalbe çok yakından ateş edersen öldürür.

Gönderen: Emre
Korktum. Yani şimdi sana sarılmak yok?

Gönderilen: Emre
Evet. Sana sarılmakda yok :(

Gönderen: Emre
Kokunda yok?

Gönderilen: Emre
Evet senin kokunda yok

Gönderen: Emre
Dudaklarında yok?

Gönderilen: Emre
Iyi geceler Emre :)

Ona 'dudaklarında yok' yazamazdım.

Gönderen: Emre
Iyi geceler prenses ;)

Gülümsedim ve gözlerimi kapattım.

Sanırım bu mesajlarla idare edip, uyuyabilirim.

Merhaba.
Oy ve yorum yapın lütfen.

Yapbozumun Parçası -Düzenleniyor-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin