31. Bölüm.

551 36 13
                                    

Bu bölüm nagihanyuksekkaya90 kişiye ithafen.

Gözlerimi açtığımda, Emre'nin odasındaydım. Ama bir şeyler eksik. Tabii ya, belime dolanan kollar yok. Arkamı döndüm ama Emre'yi göremedim. Nerede ki bu!? İçimi bi korku sardı. Yatakta oturur pozisyona geldim. Acaba banyoda olabilir mi? Yataktan kalktım ve banyoya doğru ilerledim. Banyonun kapısı bir kere tıklattım.

"Emre! Orda mısın!?"

Bir kere daha tıklattım kapıyı.

"Emre bak oradaysan cevap ver!"

Yine cevap alamayınca, kapıyı açtım ama yoktu. İçimi acayip bir telaş duygusu sardı. Nerede bu ya!? Gözlerim dolmaya başladı. Odanın kapısına ilerleyip, kapıyı açıp dışarı çıktım.

Merdivenlerden inerken, bacaklarım titriyordu. Lütfen aşağıda olsun!

Merdivenleri inip, salona gittim.

"Emre!"

Of ya salonda da yok. Belki, belki mutfaktadır. Bir umutla mutfağa doğru gittim. Bacaklarım yüzünden hızlı yürüyemiyorum ki.

Mutfağa girdim ama burada da yoktu. Gözlerimden yaşlar akmaya başladı. Artık hüngür hüngür ağlıyordum. Ayaklarım iyice tutmamaya başladı. Eşyalardan destek alarak, salona doğru ilerlemeye başladım.

Bir kaç adımımdan sonra, ayaklarımı karıştırdım ve olduğum yere çöktüm. Emre neredeydi acaba? Şimdi beni bu halde görse, hemen gelip kaldırırdı. Telefonumda yok ki arayayım. Of Emre ya neredesin?

Yere oturup, başımı duvara yasladım. Yere oturunca, bacaklarıma soğuk deydi. Tabii ya, gece Emre sadece tişört ile yatmamı istemişti.

Sakinleşmiştim. Belkide paranoyakça davranıyordum. Belki bir şey almaya gitti. Ama haber verebilirdi. Bir not bırakabilirdi. Bir kaç dakika sonra gelir zaten. Hele bir gelsin soracağım ona. Çok kızdım. Aslında bir şey almak için gitmesi normal. Neden ağladım onuda bilmiyorum. Ama onu yanımda göremeyince, çok korktum ve o korkuyla ağlamaya başladım. Ama şimdi iyiyim.

Bi beş dakika falan daha oturdum yerde. Ama ağladığım için, gözlerim ağırlaşıyordu. Gözlerimi kapatmamak için çok direndim. Birazdan gelecek işte Emre, uyumaman gerekiyor. Belkide o gelene kadar kahvaltı hazırlayabilirdim. Evet olur.

Gözlerimi elimle ovuşturdum. Biraz uykum açıldı. Yerden kalkıp, alt kattaki banyoya doğru ilerlemeye başladım. Banyoya girip elimi yüzümü yıkadım. Aynaya baktığımda, gözlerimin altı şişmişti ve yüzüm solmuşdu. Makyaj malzemelerimden burayada bırakmam lazım. Aslında bayadır makyaj yapmıyorum. Nerede olduklarınıda unuttum. Herhalde kol çantamdadır. Eve gidince bakmam lazım.

Banyodan çıkıp mutfağa gittim. Ayaklarımı fazla yoruyordum ve bu yüzden bacaklarım titriyordu. Ama kahvaltıyı hazırlayacaktım. Emre ile birlikte kahvaltı yapıp, bugün ki terapime gidecektik. Evet böyle olacak.

Masanın üstüne, sofra bezini serdim. Masa batmasın, temizlemesi zor olur. Buzdolabının kapağını açıp zeytin, peynir falan çıkarttım. Sonra çay suyu koydum. Dolaptan dört tane yumurta çıkarttım ve geniş bir kabın içine kırdım, içine tuz attım ve iyice çırptım. Ocakta tavanın içinde ısınmış yağın üstüne döktüm. Omleti tabağa koyup kestim ve masaya koydum. Çay suyu kaynayınca onuda demledim. Masaya bardak ve çatallarıda dizdim. Ekmekleride kesip, sepete koydum. İşte hazır.

Masaya gülümseyerem baktım. Emre ilk defa kendi yaptığım şeylerden yiyecekti. Birazdan gelir o da. Mutfaktaki saate baktım. 11:47 idi. Randevum 14:00 da olduğu için daha çok var.

Yapbozumun Parçası -Düzenleniyor-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin