Sabah uyandığımda odamdaydım. Ve belimi sıkıca saran kollar yoktu. Ben alışmışım, sabah onunla uyanmaya. Ya da beni öperek uyandırmasına. Öyle olunca güne neşeyle başlıyordum ama şimdi öyle değil. Yataktan kalkıp, odamdaki banyoya gittim. Elimi yüzümü yıkayıp banyodan çıktım. Dolabımdan beyaz şort ve krem bir t-shirt çıkartıp, giydim. Sonra saçlarımı tarayıp at kuyruğu yaptım. Odamdan çıkıp salona girdim. Mutfaktan sesler geliyordu. Annem kahvaltı hazırlıyor herhalde, diye düşünerek oraya gittim. Tahmin ettiğim gibi kahvaltı hazırlıyordu. Gidip arkasından sarılıp, yanağına sulu bir öpücük kondurdum.
"Günaydın sultanım" dedim. Annem kıkırdayarak
"Günaydın güzel kızım" dedi. Sonra
"Hadi sen otur bende çay dökeyim" diye ekledi. Bende sandalyeye oturdum. Annemde bize çay koyup karşıma oturdu.
"Babam gittimi işe?" Diye sordum.
"Evet bugün erken gitti" dedi. 'hmm' diye mırıldanıp kahvaltıma devam ettim.
"Bugün Emre ile buluşucak mısınız?" Dedi annem.
"Yoo bir şey demedi"
"Peki evlilik konusunda?" Dedi.
"Bilmiyorum. Çok yakında evlenicez diyor, başka bir şey demiyor"
"Aklında bir şey vardır" dedi. Bende 'herhalde' diyerek mırıldandım. Kahvaltımız bittikten sonra, annemle birlikte topladık. Salona geçip oturduk. Annem televizyonu açtı ve bir kadın programında durdu. Ben hiç sevmem böyle şeyleri. Bide annem, sanki onlar duyucakmış gibi, azarlıyor, yorum yapıyor, onlara bağırıyor. Bende öyle olmak istemiyorum.
Sehbanın üstündeki, annemin telefonunu aldım ve rehbere girdim. 'damat' yazısını görünce tıkladım. Telefon çalarken odama gittim ve camın önü deki koltuğuma oturdum.
"Efendim?" Dedi.
"Aşkım"
"Bebeğim. Bir şey mi oldu?"
"Yoo hayır. Seni özledim" dediğimde, gülümsediğini tahmin edebiliyordum.
"Bende seni özledim"
"Peki bugün görüşürmüyüz?"
"Bilemiyorum bir kaç işim var. Gündüz göremesemde, gece gelir bir kaç dakika görür öyle giderim"
"Tamam hayatım" ama ben özledim onu. Hemen görüşsek ne güzel olur. Ne yapıyorsun diye sorucağım sıra bir kız sesi 'Emre hadi gel hayatım' dedi. Hayatım???
Emre'nin kahretmesin diye mırıldandığını duydum. Gözlerim dolmaya başladı. Kalbim sıkışıyordu, nefes alamıyordum.
"Berra bak açık-" devamını dinlemeden telefonu kapattım ve kucağıma koydum. Şuan konuşmak istemiyorum. Belki bir açıklaması vardır. Ama şuan dinlemek istemiyorum. Dizlerimi diktim ve başımı üstüne koyup sessizce ağladım. Kucağımdaki telefon çalmaya başladı. Tahmin ettiğim gibi Emre arıyordu. Açıp bir şey demesine izin vermeden.
"Şimdi dinlemek istemiyorum. Sonra elbette açıklıcaksın" dedim ve kapattım. Sonra komidinin üstünden mp4 ü alıp, müzik açtım. Onlarla birlikte bende söylüyordum.
Bir yarım saat geçtiğinde, müziği kapattım. Artık sakinleşmişdim. Telefonun kilidini açıp, rehbere girdim. Emre'nin numarasını bulup, tıkladım. Ilk çalışta açtı.
"Berra?"
"Seni dinliyorum"
"Bak arkadaşlar vardı yanımda. Kızlar şaka yapmak için böyle bir şey yapmış hayatım. Ben seni aldatmam" biliyordum işte. Bir açıklaması vardı.
"Banane. Benim bir arkadaşım öyle bir şey yapsaydı? Kızardın dimi?" Aslında beni aldatmadığına inandım ama bunu onun bilmesi gerekmiyor. Burnu sürtsün biraz. Ve gerçekten çok kızdım.
"Bebeğim bende kızardım öyle bir şey olsaydı ama. Özür dilerim" dedi. Onu affetmememden korkuyordu. Bu sesinden belliydi.
"Kapatıyorum" dedim ve yüzüne kapattım. Izin vermeseymiş arkadaşlarına, öyle bir şaka yapmaları için. Ama beni aldatmadığını öğrendiğim için, neşem yerine gelmişdi şimdi daha iyiydim.
Odamın kapısı tıklandı. Sonra annem içeri girdi.
"Tatlım ben komşuya gidiyorum tamam mı?"
"Tamam anne" dedim. O da gülümseyip çıktı odadan. Bende ne yapsam diye düşünmeye başladım.
Buldum. Eski günlerdeki gibi, mp4 ü hoparlöre bağlayıp müzik açtım. Ilkde kendime eğlenceli şarkılardan oluşan, liste yaptım ve onları dinlemeye başladım.
Aslında dans etmicektim ama dayanamadım ve kalkıp dans etmeye başladım. Yeni bir şarkıya geçtiğinde bende bağırarak söylemeye başladım.
Neden senle hiç durmadan tartışıp duruyoruz ki biz
Bile bile üstüme gelmene ne gerek var
Eğer her gün bu işkence, eğer her gün bu karmaşa
Eğer her gün bu kavgaya katlanırım sanıyorsan
Hemen aynanın önündeki tarağımı alıp, kendime mikrofon yaptım
Sende yaz yaz yaz bir kenara yaz bütün sözlerimi
Yanılırsam çık karşıma göster kendini
Belki zamanla teker teker silinirler aklından
Anlarsın ki boşuna geçmiş bunca zaman
Şarkı bittiğinde, gidip mp4 ü hoparlörden ayırdım. Yeter bu kadar dans.
"Bebeğim" diye bir ses duyduğumda çığlık atmaya başladım. Yanıma gelip eli ile ağzımı kapattı.
"Benim Berra sakin ol" dedi ve elini ağzımdan çekti.
"Ödümü patlattın" dedim ve derin bir nefes aldım. Sonra ona küsmüş numarası aklıma geldi.
"Neden geldin?" Dediğimde, hayal kırıklığı oluştu gözlerinde.
"Aşkım, onlara yapmayın dedim ama dinlemediler. Gerçekten çok özür dilerim"
"Emre benden özür dilemeni istemiyorum ki. Kendini benim yerime koymanı istiyorum. Ne yapardın?" Dediğimde, önce düşündü. Sonra kaşları çatıldı.
"Gider döverdim onu"
"Bak düşüncesi bile seni kızdırdı" dedim.
"Haklısın" dedi ve başını öne eğdi. Içim acıyor ama çok kızgınım, ne yapayım? Yüzüme baktı. Benden olumlu bir cevap vekledi. Gözleri çok üzgün bakıyordu. Sonra arkasını döndü ve kapıya doğru gitti.
Ya ama dayanamam ki.
"Emre" dediğimde bana baktı. Ona doğru yaklaşıp ellerimi beline doladım. Başımıda göğsüne dayadım.
"Şaka yaptım" dedim.
"Çok kötü bir intikamdı" dedi ve ellerini belime koyup beni sıkıca sardı.
Merhaba beğendiniz mi???
Vote ve yorum yapmayı unutmayın. Hepinizi ve sadece okuyan arkadaşlarım. Sizide seviyorum ❤
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yapbozumun Parçası -Düzenleniyor-
RomanceAşk herzaman benim çocukluk hayalimdi. Ama tüberküloz hastası olduktan sonra hayalimin gerçek olmayacağını anladım. Çünkü hastalığım çok ilerlemişti ve artık tedavi etki etmiyordu. Sonunda sadece ölüm vardı. Kapkara bir karanlık. Hayallerimin olmadı...