4| TEKLİF

3K 113 191
                                    

🎶vierre cloud, moment

🦋

Geldiğim alışveriş merkezinde kendime bir şeyler bakacakken adımlarım bana engel olmuş, beni bebekler için kıyafet satan mağazalara yöneltmişti. En sonunda da dayanamayıp bebeğim için bir şeyler almaya karar vermiştim.

Ondan zorlukla izin alabildiğim için vaktim sınırlıydı. Beni iş çıkışında almaya geleceğini söylemişti ve pek süremin de kaldığını sanmıyordum. Sadece bunu şimdilik görmezden gelmeye çalışıyordum.

Yeni doğan bebekler için ayırdıkları kısımda öylece dolanıp beğendiğim kıyafet ile oyuncakları kucağıma alıyordum. Bıraksalar saatlerce burada dolaşabilirdim ama henüz cinsiyeti belli olmadığı için çok da bir şey almak istememiştim. Sonuçta kendi param değildi. İstemesem de o adamın parasını kullanıyordum.

"Diğeri daha güzel."

Bir anda arkamda duyduğum sesle yerimden sıçradım. Sesin kime ait olduğunu fark ettiğimde gözlerimi devirmeden edememiştim. Ona artık alışmaya başlıyordum sanırım. Hatta yakında nereden karşıma çıkacak acaba diye düşünecektim.

"Sen beni hep böyle rahatsız mı edeceksin?"

Yönümü ona dönmeden raftaki bir diğer oyuncağı elime aldım. Paketinin arkasını okumaya başlarken "Teklifim hâlâ geçerli," diyen sesini duymuştum. Omzumu silktim.

Onun söyledikleriyle ilgilenmiyormuş gibi yaparken "Ne teklifi?" diye sormadan edememiştim. O ise sanki bunu bekliyormuş gibi anında cevaplamıştı sorumu. "Seni o adamın yanından kurtarabileceğim teklif."

Dudaklarımın arasından samimiyetten oldukça uzak bir gülüş çıktı. Yüzümü hâlâ daha ona çevirmezken konuşmaya devam ettim.

"Bir anda karşıma çıkan rastgele bir adama kendimi gönül rahatlığıyla bırakacağımı sana düşündürten nedir?"

"Çok yardımsever bir insanım. Sana yardım etmezsem çok üzülürüm."

Alayla söylediği cümlesiyle elimdeki oyuncak paketini rafa bırakıp sinirle yönümü ona çevirdim. Hem beni rahatsız ediyor hem de alay ediyordu.

"Beni rahat bırak!"

"Bırakamam."

"Niye?"

"Kendimce sebeplerim var."

Sinirle gözlerimi kapayıp bir süre sakin kalmak için bekledim. Gözlerimi tekrar açtığımda onun büyülenmiş gibi bana baktığını fark etmiştim. Bakışlarımı kaçırıp derin bir nefes aldım. Ardından onu ikna etmeye çalışır gibi bir sesle tekrardan konuştum.

"Sorunlarını kendi içinde çözmeyi dene. Bu yaptığın beni rahatsız etmeye başlıyor."

"Sorunlarımı çözmem için sana ihtiyacım var..."

Omzumu silktim.

"Git artık. Birazdan o gelecek. Seni yanımda görmesini istemiyorum."

"Her şeyin mantıklı bir açıklaması var. Benimle konuşmak istersen sana o açıklamayı yapacağım ve seni tamamen rahat bırakacağım."

Ona devam etmesi için bakışlarımla baskı uygularken "Benimle bir akşam yemeği? Ya da sen nereye gitmek istersen. Yeter ki benimle vakit geçirmek iste," diye art arda sıraladı cümlelerini.

Ben öylece ona bakarken bakışlarını kaçırıp elini ensesine attı ve derin bir nefes aldı. Utanmış mıydı o? Yoksa beni ikna etmek için masum ayaklarına mı yatıyordu?

ZEHİR AMBARIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin