🎶the neighbourhood, a little death
🦋
Dakikalarca söylediklerinin etkisinden çıkamamış bir şekilde yüzüne bakarken en sonunda kendimi toparlayıp "S-sen ciddi misin?" diye sormayı akıl edebilmiştim. Benimle dalga geçtiğini söyleyecek ya da verdiği karar her ne ise vazgeçecek diye o kadar çok korkuyordum ki yerimden dahi kıpırdayamıyordum.
"Ben kalacağın yeri ayarladım. Yanında seninle ilgilenmesi için iki kişi olacak. Hamile hâlinle eve bakamayacağın için böylesinin daha iyi olacağını düşündüm. Bebekle ilgili bir şey olursa ve eğer çok istersen de beni ararsın."
Gerçekten inanması güç bir durumun içersindeydim. Alex'in böyle bir şey yapma ihtimali bir an bile aklımdan geçmemişti. Hayatımın sonuna kadar burada esir tutulacağımı bile düşünmüştüm.
Her ne kadar onun parasıyla bir yerde kalmayı istemiyor olsam da şu an beni bırakacağı için bu durumu görmezden gelebilirdim. İlk hedefim bu evden, daha doğrusu ondan kurtulmaktı ki bunu da kendi elleriyle bana teklif ediyordu.
Bebeğimin artık daha fazla güvende olacağı, sessiz sakin bir hayat düşüncesi içimi huzur doldururken bunu kimin sağladığı umursayacağım en son şeydi. Buradan gerçekten de kurtulacaktım!
"Ben... çok teşekkür ederim, Alex. Böylesinin ikimiz için de en iyisi olacağından eminim."
Bir süre öylece yüzüme baktı. Ardından hiçbir şey söylemeden odadan ayrılmak amacıyla kapıya doğru ilerledi. Bense yüzümdeki geniş gülümsemeyle yatağa yerleşmiştim. Ellerimi karnımın üzerinde gezdirerek kendi kendime mırıldanmama engel olamazken bu gece hayaller kurmaktan uykuya nasıl dalacağım bilemiyordum.
"Kurtuluyoruz, anneciğim. Bundan sonra sadece sen ve ben."
🦋
Üzerimde hissettiğim ağırlıkla birlikte homurdanmama engel olamayarak gözlerimi araladım. Neler olduğunu anlamaya çalışırken karnıma sarılı olan yabancı ellerin varlığı korkuyla yattığım yerden doğrulmaya çalışmamla sonuçlanmıştı.
Fark ettiğim Alex ile istemsizce rahatlayıp elimi kalbimin üzerine koydum ve bir süre öylece bekledim. Şu an bulunduğumuz duruma nasıl geldiğimize anlam veremezken ne yapacağımı bilemeyip duraksamıştım.
Alex yere oturmuş, kollarını karnıma sararak başını da tam karnımın dibine yaslamıştı. Kollarını bana o kadar sıkı sarmıştı ki çabalamama rağmen kurtulamamıştım kollarının arasından.
Bir süre öylece sarılışını gevşetmekle uğraştım. Lakin bunu başaramamıştım. Alex sözleriyle beni bırakacağını söylese de sanki fiziksel olarak bunu istemediğini ifade etmeye çalışıyor gibiydi. Bunu da bilinçsiz bir şekilde yapıyordu.
En sonunda dayanamayıp alçak bir sesle onu uyandırmak amacıyla seslendim. Herhangi bir kıpırdanma olmazken bu sefer de kolunu hafifçe dürtmüştüm ama yine de değişen bir şey olmamıştı. Ya uykusu oldukça ağırdı ya da beni kaale almıyordu.
Derin bir nefes alıp elimi saçlarının arasına götürmek için kaldırdım ancak son anda yapacağım şeyi fark eder etmez ise hızla geri çektim elimi. Her ne kadar ona ılımlı yaklaşmak istesem de bunun doğru bir karar olup olmadığından emin değildim. Çünkü hâlâ daha birtakım korkularım vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZEHİR AMBARI
ChickLit"Çok âşığım, amca. Tam onu unuttum sanıyordum, bitti diyordum. Hepsi onu görene kadarmış. Bir bakışıyla kanıtladı bana bunu." "E bu çok iyi bir haber! Kim bu kadın? Tanıyor muyuz?" Yüzümde buruk bir gülümseme oluştu. Ben bile tanımıyordum ki onu. Yü...