17. BÖLÜM / ÖLÜM

230 23 55
                                    

Merhaba canlarım yeni bölüm geldiii umarım beğenirsiniz 😍🌼🤍

Bu bölüm ilerde olacaklar için ufak bir spoiler verdim acaba anlayacakmısınız🙈🤭

Medyada bir müzik var açıp dinlerseniz sevinirim. 🤍🤍

Medyada Kerem var.

Vee buraya beyaz bir papatya bırakmanız istiyorum Aslı için bunu yaparmısınız🙈🌼

Ayyy daha fazla uzatmıyım iyi okumalar 🙈🤍 AMA SON BİRŞEY DAH İSTİYORUM OY VERMEYİ VE YORUM YAPMAYI UNUTMAYIN LÜTFEN🙇🏻‍♀️🤍

17. BÖLÜM

Ölüm böyle bir şey miydi? Ölüm bu kadar soğuk muydu? Ölüm bu kadar korkutucu muydu? Peki sevdiklerini bırakmak, onları bırakıp gitmek bu kadar kolay olamazdı. Savaş yüzümü ellerinin arasına aldı.
"Sevgilim sana bir şey olmasına izin vermem. Sen beni bırakamazsın."
Ellerimi yavaşça kaldırıp yüzüne dokundum.
"Savaş korkuyorum, seni yalnız bırakmaktan korkuyorum."
Etrafta insanlar bağırıyor Ezgi başımda ağlıyordu.
"Bırakamazsın. İzin vermem."
"Seni seviyorum Savaş."
"Seni seviyorum güzelim."
"Biri ambulansı arasın."
Ezgi bağırıyor, Arslan Ezgi'nin kolundan tutup sakinleştirmeye çalışıyordu.
"Üşüyorum Savaş ben üşüyorum."
Gözlerim yavaşça kapandı. Kendimi o soğuk buz gibi ölümün kıyısına bıraktım.

SAVAŞI'IN ANLATIMINDAN

Nefesim daralıyor, nefes alamıyordum. Her yer kararmıştı ışığım gitmişti. Beni aydınlatan yıldızım sönmüştü. Sevdiğim kadın, her şeyim, umudum, yaşamam sebebim benim küçük güzel çiçeğim kollarımda kanlar içinde yatıyordu.
"Savaş kendine gel bırak kızı. Oğlum kime diyorum bırak kızı lan kendine gel. Savaş ambulans geldi götürecekler."
Aslı beni, annem gibi bırakıp giderse. Ben onsuz ne yapardım.
"Savaş bırak kızı müdahale etsinler. Oğlum kime diyorum."
Yüzüme gelen yumruk ile kendime geldim. Kucağımda kanlar içinde yatan Aslı'ya baktım. Kollarımı sıkıca sarmıştım. Etrafa baktım ambulans gelmişti ve görevliler yanıma gelip kucağımda Aslı' yı aldılar. Sedyeye koyup ambulansa bindirdiler. Ben öylece durup izliyordum. Ambulans hareket edip gitti. Onu benden alıyorlardı, götürüyorlardı. Benim küçük çiçeğimi papatyamı götürüyorlardı.
"Savaş kendine gel. Gitmemiz gerekiyor hadi hastaneye gidelim."
"Arslan gidelim, Aslı'ya bir şey olmasın."
Ezgi hıçkırarak ağlıyordu. Sonra bana dönüp bağırdı.
"Hepsi senin yüzünden. Senin o peşindeki adamlar yüzünden."
Beni yumrukladı. Arslan onu kollarından tutup kendine çekip sardı.
"Senin yüzünden ona bir şey olursa Savaş Barutçu seni öldürürüm anlıyor musun. Benim kardeşime bir şey olursa seni mahvederim."
Sonra ne yaptığımı farkettim. Öylece duruyordum hiçbir şey yapmadan duruyordum. Hemen koşarak dışarıya çıktım ve arabayı alıp ambulansı takip edip hastaneye gittim. Hastaneye geldiğimde Aslı'yı içeriye götürüyorlardı. Koşup Aslı'nın ellerini tuttum.
" Güzelim sana bir şey olmayacak. Aslı beni duyuyor musun seni çok seviyorum. Seni çok seviyorum."
"Beyefendi ameliyata almamız gerekiyor izin verin lütfen."
Aslı'nın elini bıraktım. Onu benden alıp buz gibi ameliyathaneye götürdüler.
"Ne oldu Savaş ne yaptılar?"
"Ameliyathaneye aldılar."
"Bir şey demediler mi?"
Kafamı sallayıp "Hayır" dedim.
Ameliyathane kapısının önüne gidip duvara yaslandım ve gözlerimi kapadım.
"Savaş kim yapmış olabilir?"
Kafamı kaldırıp Arslan'a baktım. Sinirlenip duvara sert bir yumruk attım.
"Bunu yapana ödeteceğim. Onu benden almaya çalıştıkları için onları ölmekten beter edeceğim."
"Yanına gelen Kaan değil miydi. Kaan Atasoy değil mi?"
"Abi sana bir şey demem gerekiyor."
Mert'in sesini duymamla dönüp arkama baktım. Kaan Atasoy karşımdaydı. Sinirle üzerine doğru yürüdüm ama Mert beni durdurdu.
"Abi o yapmadı."
"Ne demek o yapmadı lan."
Mert kafasını yere eğdi. Ne oluyordu lan burada.
"Savaş ben yapmadım. Ben bunu yapmam."
Kaan'ın dedikleri ile yakasına yapıştım.
"Sen yapmadıysan lan kim yaptı o zaman"
"Doğruyu söylüyor oğlum o yapmadı. Ben yaptım."
Duyduğum sesle kafamı çevirip arkaya baktım. O adam Erol karşımdaydı yaşıyordu. Bu nasıl olurdu ben onu vurmuştum o ölmüştü.
"Sen ölmüştün."
"Evet bir ara öyle bir durum oldu. Ama gördüğün gibi yaşıyorum. Ayrıca çok güzel bir açılış ta yaptım değil mi oğlum?"
Tüm vücudum sinirden gerilmişti. Arslan elini omzuma atıp durdurdu.
"Sakın Savaş burası yeri değil. Aslı'yı düşün içeride."

SİYAH PAPATYAM [DÜZENLENİYOR‼️]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin