27. BÖLÜM / POYRAZ BARUTÇU

179 17 75
                                    

MERHABA SEVGİLİ OKURLARIM. BİN OKUMAYA ÖZEL BÖLÜM YAZDIM. UMARIM BEĞENİRSİNİZ

MEDYADA Kİ VİDEO KİTAP TANITIMI İÇİN VE BİN OKUNMAYA ÖZEL.

BİN OKUNMAYA ÖZEL BİR VİDEO HAZIRLADIM. TÜM GECE UYUMAYIP BU VİDEOYU VE BÖLÜMÜ YETİŞTİRMEYE ÇALIŞTIM. UMARIM ÇOK İYİ OLMUŞTUR.

SİZİ DAHA FAZLA TUTMADAN SON BİR ŞEY DAHA SÖYLEYEMEK İSTİYORUM. BUGÜNE KADAR KİTABIMI OKUYUP BANA DESTEK OLAN HERKESE ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM İYİ Kİ VARSINIZ ❣️❤️❤️❤️

YORUM YAPMAYI VE OY VERMEYİ UNUTMAYIN. SİZİ ÇOK SEVİYORUM❤️❤️

27. BÖLÜM

Ağrıyan başımı elimle ovup yavaşça uzandığım yerden kalktım. Etrafa bakıp nerede olduğumu anlamaya çalıştım. Küçük güzel bir oda. Temiz ve ferahtı. Ayrıca lüks bir havası vardı. Yattığım yataktan kalkıp pencereye doğru yürüdüm ve dışarıya baktım. Her yerde ağaçlar vardı. Neresiydi burası ve en önemlisi ben nasıl gelmiştim? En son yaşananları hatırladım. O adam karşımdaydı ve bana "Hoşgeldin Aslı. Benim cennetime ama senin cehennemine hoş geldin." demişti. Ellerimi saçlarımın arasına aldım. Ben ne yapacaktım?

Başımı çevirip kapıya baktım. Koşarak kapının önünde durup kulpunu sıkıca tutup açmaya çalıştım. Çalıştım çünkü kapı kilitliydi. Kahretsin şerefsiz kapıyı kilitlemişti. Kapıyı yumruklayıp bağırmaya başladım.
"Kimse yok mu? Açın kapıyı."
Yarım saattir kesintisiz bir şekilde bu cümleyi kurup bağırdım. Ama nafile kimse açmamıştı. Ağlayarak yere çöktüm. Elimi karnıma götürüp gözümdeki yaşı sildim. "Korkma annecim. Baba bizi bulacaktır."
Savaş bizi bulacaktı. Bizi buradan kurtaracaktır.

Kapıdan sesler gelince ayağa kalktım ve bir iki adım geriledim. Kapı açıldı ve karşımda belinde sadece havlu sarılı bir şekilde o adam gelmişti. Ellerimi gözüme götürüp kapadım.
"Sen ne yapıyorsun. Çık hemen."
Bana bakıp kahkaha attı ve o anda o kahkaha bana birini hatırlattı. Savaş o da böyle gülüyordu.
"Sen açın kapıyı demiyor muydun? Açtım işte kapıyı."
"Çık hemen burada böyle durma."
Üzerime doğru geldi ve eğildi.
"Niye?"
Derin bir nefes alıp dizimi adamın kasığına geçirdim ve onu yittim. Adam yere düşüp bağırdı.
"Seni pis fahişe."
Bana fahişe demesine fayanamayıp kasığına tekme attım.
"Bu bana fahişe dediğin için pislik herif." dedim ve hızla odadan çıkıtım ve kapıyı üzerine kilitledim. Merdivenden aşağıya indim. Karşımda kocaman bir sürü oda ve salon çıkmıştı ve ileride ise kapı vardı. Koşarak kapıya gittim ve açtım. Dışarıyı gördüğüm de sevindim. Kapıyı açık bırakıp koşmaya başladım. Elimle karnımı tutup bir süre koştum. Önce arkama sonra önüme bakıp koştum. Nereye gittiğimi bilmeden ormanın içinde koştum. En sonunda izimi kaybettiğimi düşünerek durdum ve nefes almaya başladım.

Başımı kaldırıp etrafıma baktım. Her yerde ağaç vardı. Hava aydınlıktı ama birazdan kararacaktı. Güneş yavaş yavaş çekiliyordu ve ben karanlık ormanda kalacaktım. Kasığıma giren ağrı ile yere çöküp bağırdım. Elimi karnımın üzerine koyup derin nefes aldım.
"Hayır annecim yapma ne olur. Birazcık daha dayanmamız gerekiyor."
Yere oturtup ayağımı uzattım ve o anda silah patladı. Beni bulmuşlardır. Hayır olamaz. Ayağa kalkmak için yanımdaki ağaçtan destek aldım. Ama kasığıma giren sancı çok fazlaydı ve ben dayanamıyordum.

"Aslı kaçamazsın. "
Arkama dönüp baktım. O adam tam karşımdaydı. Zorda olsa ayağa kalktım. Ama başım dönüyordu. O adam yanıma gelip kolumdan sıkıca tutup bağırdı.
"Benden kaçamazsın."
Bana sinirle bakıyordu. Kolumdaki elini sıkıca tutup bağırdım.
"Çok ağrım var!"
Kaşını çatıp bana baktı.
"Bana ne? "
Elimi karnıma götürüp ona baktım. Artık her şey daha bulanıklaşmıştı. Sonra bir anda Savaş beliri verdi ve Savaş'ı gördüm.
"Seni kurtarmaya geldim güzelim." dedi.
Ardından bir küfür duydum. Sonra biri beni kucakladı.
"Dua et hamilesin yoksa ben sana yapacağımı biliyorum."
"Savaş..."
Sonra durdu ve bacağıma baktı.
"Siktir... Kanaman var."
O adam bir şey diyordu ama ben konuşamayacak kadar güçsüzdüm.
"Bebeğim" diyebildim ve gözlerim tüm çabama rağmen yenik düşüp kapandı.

SİYAH PAPATYAM [DÜZENLENİYOR‼️]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin