İmagine Dragons- Radioactive
Bu özel bölümü yazdığım tarih, 14 Şubat 2021. Uyandığımda çok fazla kar yağmış, soğuk çok fazla nüksetmişti. 15 Şubat, 2021. Bu bölümü paylaşıyorum.
Birbirine çarpmaktan kırılacak dişlerimizi biraz daha birbirine bastırmaya gayret ettik. Direncimizi ancak böyle koruyabilirdik. Her birimizin üzerinde, tüm bedenimizi sarıp sıcacık tutamayacak kadar yırtılmış kıyafetler vardı.
Gözlerimizi soğuğa kapattık, gözlerimizi soğuğa açtık. El ele tutuşup birbirimizin bedeninde konakladık. Başımızı, başımıza yasladık. Kollarımız birbirine kenetlenmiş halkalar gibi dolanmıştı; karman çorman bir düğüm...
Küçücük bedenlerimiz üşüyordu, ruhumuzun içinde can çekiştiği bu durum zaten tüm sağlığımızı yerle bir etmişti, nefret dolu bağırışlar kulaklarımızı hassaslaştırmış ve sağır etmişti, gözyaşlarımızın yarattığı dehşet verici soğukluktaki gölde boğuluyorduk.
Bir kaldırımın köşesinde yer almış çöp konteynerinin yanındayız.
Ben ve kardeşlerim.
Onları ilk gördüğümde, bir yıl önce, onların da benden farklı olmadığını zaten anlamıştım. Ama tüm bunların yanında, sanmıştım ki ben onlardan farklıyım... Değildim. Birinin kaybettiği zeka oyunu, bizi yine aynı kıyafetlerle bu sokağa yaka paça attıklarının açıklamasıydı. Onları ilk buldukları, beni de ilk kez attıkları bu kıyafetler.
Alkan, Tolunay, Kayra... Yara bere, kurumuş kanların tutunduğu avuçlarını birbirlerine açmış üç çocuk. Onlarla aynı yaştayım.
Dokuz yaşındayız.
Kayra yedi, bizden daha küçük.
Matem'in o cehennemden kaçıp, ölesiye yiyeceği dayağı hiçe sayıp bir şişe su ve birkaç parça ekmek getirebildiği dört çocuğuz.
Burkay.
Adım bu. Adımı koyan kadın, Alaz annem, gözlerinde yaşlarla bizi bu eziyete yolluyor. Nedenini bilmiyorum, anlayamıyorum, mahvolacak hayatımın gölgesindeki rüzgarları tenimizden silmek istiyorum. Başaramıyorum.
Matem, ne zaman ki bize elini uzattı... Biz kar dolmuş sokak aralarında cehennem sıcağını yaşadık. Tenimize değen ateşini hissettiğimizde hep Tanrı'ya şükrettik.
Matem bizi hep kurtardı ve Matem hep bizim uğrumuza bizden daha çok acı çekti.
Matem bizim en büyük şansımız.
Matem içinde kıvrandığımız bu dünyanın bize hediye ettiği en merhametli, en can kurtarıcı, en'lerin tamamını bizim için yaşatan, en'lerin tamamını bize cehennem ateşinde pişirecek tek varlık.
Matem, karın buz kütlesine çevirdiği bedenlerimizi okşayacak tek insan. Buna gücü yetebilecek, bu gücü haykırışlarla koparıp kendine ait kılabilecek tek insan.
Biz, Meşaleciler.
Lağım borularının altındaki, pis sularla nefes alanların dünyasındaki en küçük tuğlalar.
Biz, Meşaleciler.
Logar kapaklarını açtıklarında, pis suların ardında, yeni bir dünyanın en güçlü yapıtaşları.
En eski anılarımdan biri bu; Matem''in merhametinin bedenimizdeki buza dönmüş kalbimizi canlandırması.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DUMAN
General FictionTanrı'm. Ya canımı alırsın, ya bana elini uzatırsın ki o el taşların en kıymetlisi elmastan doğan güneşin sıcaklığını avcuna sıkıştırmıştır. İşlenmemiş, pırlantadan küçük kalbimi koruduğun avcunun sıcaklığını hissetmeme izin ver. Tanrı'm. Donuyorum...