Bölüm şarkısı: Gazapizm- Pisliğin Üstüne Basmışlar
Merhaba, iyisinizdir umarım.
Yeni bölüm içinse, iyi okumalar diliyorum.
Zihnimizin yapıtaşlarından biri de, ailemizin bize karşı tutumu ve davranışlarıdır. Eğer bir çocuk sürekli babasından azar işitirse, okulda öğretmeni ödevini kontrol ettiğinde de azar işitmek için kendini hazırlar ve gözyaşlarını saklamanın yollarını çoktan bulmuştur.
Ben de o çocuğu içimde taşıyordum hâla. En derinimde, zihnimde, kalbimde.
Bunun acısını toplumumuzdaki birçok kişi biliyordu, birçok kişi bunu yaşamıştı ve birçoğu da buna kurban gitmişti. Bu psikolojik şiddete, bu fiziksel şiddete, bu ekonomik şiddete.
Ben onlardan biriyim.
O anlarımı hiç aşamadım.
Kalbimde sakladım, ileriye doğru yürüdüğüm bu yollarda hep yanımdalardı. Attığım adımlar ileri olsa da, yönüm geçmişti. Bitmiş bir yaşama başlamaya çalışıyordum. İmkansızın yanmış küllerini toplayıp onları bütünleştirmeye ve bir sonuca ulaşmaya çalışıyordum. Bu, ne kadar zordu? Bunun cevabını herkes bilemezdi.
Tomris'in canını verdiği bu toplumun dayatması, beni urgana sarmıştı. Tomris'in canını verdiği aile baskısı, beni ölümün zehrine yaklaştırmıştı. Tomris'in canını verdiği bu yol, ayaklarıma dikenler sermişti.
Şimdi de aynı şey olmuştu.
Bu çocukların, hayatını verdiği bu yol bir hiçti. Hiçlikten ibaret bu yolda zulümlerin en âlasını çekiyorlardı, bilinmezlik dolu yaşamlarının en kötüsü hiç olmamıştı çünkü onlar 'en'lerini zaten kaybetmişlerdi. Her saniye en kötüye koşuyorlardı, her dakika en ağırı yaşayacaklardı, her zaman en dibe batacaklardı.
Onlar bu dünyanın kabul görmeyen evlatlarıydı.
Bense hiç kabul görmeyecek, hep bastırılacak ve asla saygı duyulmayacak evladı.
İşte aramızdaki benzerlik buydu.
Bizim kimsesizliğimiz, bizim bütünlüğümüz olmuştu.
Onlar benim en yakınım değildi ama onlar benim kader ortağımdı.
Ben ailemi seçememiştim, dostumun ölümünü seçememiştim, ona yardım edemeyip ölümüne sebep olmuştum, arkadaş edinememiş ve hep yalnızlıkla kahrolmuştum. Boynum hep bükük kalacaktı, kimsem olmayacaktı. Mesela küçükken stresten saçlarımı, kaşlarımı yolardım. Çirkin bir çocuk yapardı bu beni, yaşıtlarım cadı olduğumu söylerdi. Saç rengim farklıydı, tenim bembeyazdı, kocaman gözlerim ve çürük dişlerim vardı, eksik kaşlarım vardı, saçlarım eksikti; yer yer yolunmuştu. Çok çirkin bir çocuktum. Bir ilkokul fotoğrafında, toplu fotoğraf çekindiğimiz sırada, herkes sıraya girmiş ve arkadaşlarıyla dipdibeydi. Ben bir köşede, kameraya ağlamaya ramak kalmış bir suratla bakıyordum. Eksik kaşlarım, korkmuş suratım, eksik saçlarım. O fotoğrafı almak için ailem para bile vermemişti de, öğretmenim hediye etmişti. Güya. Aslolansa acıdığıydı. Acınası çocukluğumdu.
![](https://img.wattpad.com/cover/256766102-288-k840339.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DUMAN
Ficção GeralTanrı'm. Ya canımı alırsın, ya bana elini uzatırsın ki o el taşların en kıymetlisi elmastan doğan güneşin sıcaklığını avcuna sıkıştırmıştır. İşlenmemiş, pırlantadan küçük kalbimi koruduğun avcunun sıcaklığını hissetmeme izin ver. Tanrı'm. Donuyorum...