Barın saray kapısını üç kere kilitledikten sonra, sahile giden ara yola döndüm.
Bahçeli evlerin yanında ki markete girip Zarif için mama aldım.Saat 1:45 di. Sahil bu saat de ne kadar tehlikeli olursa olsun bir o kadar da mükemmeldi.
Denize yakın bir taşa oturup denizi dinledim, rüzgarı kokladım.Denizin ruhu bileklerimde ki, sırtımda ki izleri tekrar delik deşik edip geçiyordu. Gözümden yaş süzüldü. Göz yaşım yanağımdan düştüğünde toprak olup, yok olmak istedim.
Kimse intihar etmeyi
İstemez.
Siz intihar edenleri isteyerek kendini öldürdüğünü mü düşünüyorsunuz? Sizce kim ne yaptı da o, o kadar hapı midesini delmesine izin verdi?
Peki ya beni? Hem bileklerim, hemde umutlarım kesildi...
Adını yeni öğrendiğim mafya babası Turgut beyin de söylediği gibi,
"Benim burda ne işim var?"
-
Taşların üzerinden atlayarak kaldırıma çıktım.
Sahile son kez bakıp evlerin arasına girdim.
Eski evleri ve maviliğiyle okyanusu andıran o evin önünde durdum.O ev dışarıdan ne kadar kusursuz görünsede
Aslında çok karanlık bir hikayesi var.
Yeni evlenmiş bir çift orada yaşıyormuş, adamın anneside çok fena bir kadınmış, torun istiyormuş ve gelinini de pek sevdiği söylenemezmiş.Zaman geçmiş çiftin bir çocuğu olmamış.
Adamın annesi gelini pazara çıkarken oğlunun koynuna gizlice başka bir kadın sokmuş. Gelini eve gelip kocasını bastıktan sonra delirmiş ve aşkıyla birlikte evi yakmış.Zaman geçmiş belediye bu evi eski haline getirmeye karar vermiş. Ve bir az önce önünden geçtim.
-
Pembe döküntü evin çöpüne yaklaşıp Zarif'i aramaya başladım.
"Halla halla! Nerde bu kedi şimdi? Gel pisi pisi!"
Bir saate yakın bekledim ama yoktu.
"Acaba başına bir şey mi geldi?"
Karamsar düşüncelerimide alıp evin yoluna döndüğümde aklıma bir şey gelmişti daha doğrusu biri gelmişti."O aptalı kim o kadar dövdü?"
Aklımda tek bu soru yoktu tabii ki.
Neden belinde bir bomba var? Kim koydu onu oraya? Nasıl bu kadar dövüldü? Ne yaptı da dövüldü? Bir suç mu isledi?
Düşünerek yola devam ederken bir anda durdum.
"Yoksa o kavga gecesi..."
Kafamı salladım.
"O genç adam olsa diğer gün niye ortaya çıksın?"
Mantıksız mantıksız şeyler işte.
-
Evin dar sokağına girdiğimde, evimin merdivenlerinde oturmuş bir adam vardı. Adam tanıdıktı.
Oynadığı siyah kediye baktım.
Zarif..
Adamın gülme sesi geldi.
Gülme sesi o kadar güzeldi ki.
Kafasını hafif kaldırdı.
Gündüz...?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK BOMBASI
Teen Fiction"Ama güçlü bir öpücük dar bir sokağın adını her zaman değiştirebilir." Gündüz'e doğru baktım. Gözleri her zamankin den Derin bakıyordu. Zümrüt yeşili gözleri karanlık dar sokakta yok olmuştu. Elleri, ayakları kısacası vücudunun her yeri titriyordu...