Bar masasında ki boş bardakları alıp, yerine dolu bardaklar koyuyordum.
O gittikten sonra ne mi oldu?
Sadece işe geldim. Hiç olmamış gibi devam ediyor her şey.
"Demek ki çok da önemli değilmiş."
"Bana mı dedin?"
Önümde ki iri yarı adama baktım.
"Yok hayır." Dedim.
O sırada karşı masalardan buraya doğru gelen Hayri abiyi gördüm. Yine telaşlıydı.
"Ne oldu Hayri abi?"
"Turgut Bey geliyor. Hazırlık yap."
Tabii kide bir şey yapmadım.
Neden bir insan için, büyük bir hazırlık yapayım? Zaten en fazla ne yapabilirim?
Çok geçmeden kapıda bütün garsonlar sıralandı.
Kapı açıldığında korumalarla birlikte Turgut 'baba' çıktı.
HHAHAHA. İçimden gülüyorum merak etmeyin. Kapıdan tam çıktığında göz ucuyla bana baktı.
Bela istemiyorum,
Bela istemiyorum,
Bela istemiyorum,
Olamaz,
Buraya geliyor.
Bu adam da öyle bir enerji
Vardı ki, bir
Bakışıyla insan titriyor, hazır ola geçiriyordu.
Gerilmeye başladım. Tam önümde ki siyah sandalyeyi
Çekip oturdu.
"Geçenkinden."
Dedi
Baba sesiyle. HAHAHAH!
Beynim neden sürekli adamla
Dalga geçiyor anlamıyorum.
Arkadaki koca vitrinden viski bardağı çıkartıp önüne koydum.
Kafam dönüyordu, ışıklar gözlerimi yok ediyordu.
Ne oluyor bana..?
"Kızım neyin var?"
Ses mafya babası Turgut beye aitti.
"İyim, iyim sorun yok."
Kafasını aşağıya eğerek yüzüme bakmaya çalıştı.
"Kimdir sana sorun yaratan?"
Bu adam cidden nasıl mafya babası?
Sert falan olması, vurup kıran biri olması gerekmez mi?
Kafamı kaldırıp ona baktım.
Tebessüm eden gözlerle bana baktı.
Gözlerinde şefkat vardı resmen.
Belkide rahat olmalıydım.
Bu şekilde beni öldürmezdi belki? Heheh..!
Omuz silktim.
Babacı tavır aldım. Ellerimi birleştirip masaya koydum.
"Herkes hayal kırklılığına mı uğrar?"
Dedim kafamı masaya koyarak.
"Herkes bir az hayal kırıklılığıdır evlat."
Viskisinin içme sesi kulağıma ilişti.
"Sevdiğin adam mı gitti sorgusuz sualsiz?"
"Sevdiğim adam mı?"
Kafa karıştırma güncellemesi ne %98
%99
%100
"Bir az daha büyüyünce, benim yaşıma gelince yani tam kırk beş yaşına kadar.
Hayatında ki herkes sebepsiz gidecek ve işte anlayacaksın kalıcılık sadece öbür dünyaya, Allah'ın bize sunduğu güzelliklerde olacağını. O yüzden bu genç yaşında üzülme bu kadar."
Koca bir iç çektim.
Bilmiyordu oysa ben bu yirmi bir yaşımda değil,
Bir yaşımdan beri yüzüm gülmedi.
Niye gülsün ki?
Hak edicek ne yaptım ki?
"Gündüz.."
"Anlamadım?"
"Gündüz'dü adı."
Sessiz kaldı.
"Gitti öylece. İki günü bir mektuba sığdırdı gitti."
"Gitmesi en iyisi olmuş kızım. Gidecek insan durmaz."
"Ama o geldi bana."
"Sana gelen senden gider."
_______________________________
Mafya babası: sert, vuran kıran değildir her zaman. Hayatlarının verdiği koruma iç güdesi bunlara vesile olur. Kendilerine verilemeyen sevgiyi başkalarına şiddetle vermeye çalışırlar.
Nefretle büyütülmüş kalplerini öfkeleriyle yok etmeye çalışırlar.
Günümüz de kötü anlatılan şeylerin aslında öyle olmadığını bir araştırın derim.
Bu arada sevgili okuyucularım sizi çooook seviyorum. 💜💜
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK BOMBASI
Teen Fiction"Ama güçlü bir öpücük dar bir sokağın adını her zaman değiştirebilir." Gündüz'e doğru baktım. Gözleri her zamankin den Derin bakıyordu. Zümrüt yeşili gözleri karanlık dar sokakta yok olmuştu. Elleri, ayakları kısacası vücudunun her yeri titriyordu...
