"Ne işin var burda?"
Zarif 'i elleriyle yere bırakıp yavaşça kalktı. O kalkınca burun buruna geldik.
"Gidemedim."
Nefesini suratımda hissediyordum.Tüm iliklerimde,
Tüm gözeneklerimde,
Tüm hislerimde."Ne demek gidemedim?"
Geri çekilip evin çelik demirlerden oluşan kapısına gittim.
Ses bir süre gelmedi. Elimi montuma atıp anahtarı aramaya başladım ama
cebimde bulamadım.
"Nereye gitti bu anahtar?"
Arkamdan birden öksürük sesi geldi.
Yavaşça arkamı döndüğümde, Gündüz elindeki anahtarı sallandırıp pişkince sırıtıyordu.Zarif 'ide kucağına alıp evin kapısına yaklaştı.
"O kadar dikkatsizsin ki, ya ben değilde başkası olsaydı anahtarı alan?"
Kapıyı açıp apartmana girdi.
"Sen..nasıl..""İçeri girmeyecek misin?"
"Zarif 'i içeri alamam."
Kaşlarını çatıp anlamsızca bana baktı.
Gözlerimle kucağında kini işaret ettim.
"Elinde tuttuğun kedi, Zarif.""Onu tanıyorsun yani? Ama onu sokakta bırakmak acımasızca değil mi?"
"Tüye alerjim var, merak etme lanet alerjim olmasa şimdiye evimde olurdu."
Kaşlarını havaya kaldırıp beni onayladığında kapının dışına Zarif'i bıraktı."Üzgünüm Zarif cim ev sahibinin lafından çıkamam."
Bende Gündüz'ün yanına çömelip poşetten aldığım mamayı çıkarttım, her zaman sokak hayvanları için koyduğum mama kabına döküp kapının kenarına koydum.
"Bugün onun için mama almıştım ama görememiştim. Meğerse seni bulmuş."
Üzerimde Gündüz'ün bakışlarını hissettiğimde ben de kafamı yüzüne çevirdim.
Dikkatimi çeken ilk şey gözleriydi.Sokak lambasının altında parlayan zümrüt yeşili gözler..
"Teşekkürler."
Tepki vermedim daha doğrusu veremedim.
Aptal aptal gözlerinin güzelliğine bakıyordum.
"Hey!"
Onun mühürlü gözlerinden, gözlerimi ve bedenimi birden aldım."Ne dedin?"
"Teşekkür ederim. Dün için."
"Ah..rica ederim."
Kafasını büküp bana dikkatlice baktı."Ne?"
Dedim huysuzca."Neden bana yardım ettin?"
Gözlerimi önüme çektim."Yani beni orda bırakıp hiç görmemiş gibi yapabilirdin yada kaçabilirdin."
"Hımmm....şöyle diyeyim o zaman, düştüğün o çaresizliği çok iyi bilirim. Ne yani ordan öyle geçip ölmeni görmezden mi geleyim?"
Hayran hayran bakıyordu.
"Gerçi..kurtaramadım.."Elimle belindeki şeyi gösterip dediğim şeyi anlamasını sağladım.
"Hissetmediğin şeyi bilemezsin."
"Cemal Süreyya diyorsun yani?" Kıkırdadım."Peki sen ne yaşadın?"
Dedi gözlerime derince bakarak. Anlıyordu sanki içimi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK BOMBASI
Teen Fiction"Ama güçlü bir öpücük dar bir sokağın adını her zaman değiştirebilir." Gündüz'e doğru baktım. Gözleri her zamankin den Derin bakıyordu. Zümrüt yeşili gözleri karanlık dar sokakta yok olmuştu. Elleri, ayakları kısacası vücudunun her yeri titriyordu...