🎵Chocolate and the Favorite Gun- Seven Day Sleep🎵20. Bölüm
Düşünceler zehirli bir sarmaşık gibi dolanmıştı beynimin kıvrımlarına. Hiç boşluk bırakmamışlardı, her yeri istila etmişler ve yalnızca düşünmemi istemişlerdi. Bir saat önce duyduğum şeyler öyle bir çökmüştü ki üzerime kaçacak yerim kalmamış ve o ağırlığın altında ezilmiştim.
Benden bir isyanın sembolü olmamı istemişlerdi. Kulağa ne kadar çılgınca geliyordu değil mi? Başkanın kızını, başkanın karşısına asi bir tohum gibi çıkarmak; o tohumu sulayıp bir isyana dönüşmesini sağlamak. Amaçları en başından beri buydu ve bugün bunu ilk kez dile getirmişlerdi. Beni bir yıldır izlediklerini öğrenmiştim. Anlaşılan onları bu fikre ikna edecek bir imaj çizmiştim ki karşıma geçip böyle büyük bir sorumluluğu omuzlarıma yüklemeyi teklif ederken tereddüte düşmemişlerdi.
Son Nefes İsyanı... Adım, içimdeki asi kadının isyanıydı bugüne dek. Şimdi başkalarının isyanı olmasını istiyorlardı. Babama karşı duran, onun ve yönetimin kirli işlerini durduran her şeye vardım ve bu isyan mantıklı geliyordu ancak bunun sembolü olmak oldukça ağır bir sorumluluktu. Yapabilir miydim? Kendimi bile idare edemezken peşimden binlerce kişiyi sürükleyebilir miydim?
Yapamazdım. O kadar güçlü hissetmiyordum kendimi. Yatağımda cenin pozisyonu almış ve gözlerimi kapatmıştım ancak düşünmeyi durduramıyordum. Her şeyi bilmek istediğimi söyleyip durmuştum, şimdi keşke hiç öğrenmeseydim diyordum. Hayat bana her gün yeni bir ders veriyordu ancak ben öğrendiklerimi uygulama konusunda gerçekten berbattım. Sadece özgür olmak istemiştim şu hayatta. Babamdan kaçtığımda bile özgür olamayacağımı, insanların yeni isteklerle karşıma çıkacağını nereden bilebilirdim ki?
Düşüncelerim kapımın çalınmasıyla dağıldığında yattığım yerden isteksizce kalkıp "Kimsin?" diye sordum. "Arın." cevabını aldığımda ona hala öfkeli olduğumu hatırlayarak kaşlarımı çattım. "Git buradan." Odaya dönünce kapıyı kilitlemiştim çünkü beni ikna etmek için birilerinin gelip gitmesini istemiyordum. "Sana bir sürprizim var, kapıyı açmazsan asla öğrenemezsin." dediğinde bütün alıcılarım ona odaklandı.
"Beni kandırma, çocuk değilim."
"Seni kandırmıyorum Nefes, çocuk gibi inat etmeyi bırakırsan bir çocuk olmadığını kanıtlarsın."
Birkaç saniye boyunca cevap vermediğimi görünce devam etti. "Kaşlarının ortasında çirkin ve kocaman bir yarık olduğunu görebiliyorum." Sahiden de kaşlarım çatıktı, cümlesiyle birlikte biraz daha çatılmışlardı hatta. "Bir yıl boyunca beni gözetlerken mi öğrendin bunu da?" diye sordum ters bir ses tonuyla. Derin bir nefes aldığını duydum, yine çileden çıkıyordu galiba.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ULUM: Son Nefes
Science FictionDünya'nın son savaşını vermesinin üzerinden yıllar geçmiş, köklü ve yıkılmaz medeniyetler tarihin tozlu sayfalarına karışmıştı. Artık yeni bir dünya düzeni vardı ve bu düzenin en güçlüsü ULUM'du. Başkentleri sahte bir gökyüzünün altına inşa edilmiş...