14. Bölüm

230 52 4
                                    

🎵Birdy- Wings🎵

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.



🎵Birdy- Wings🎵

14. Bölüm

Hareketsiz bedenimin tam zıttı şeklinde çalışan zihnim karşımda duran insanları ve etrafımda neler döndüğünü anlamak için büyük bir gayret duyuyordu. Cenk Hoca ve araştırma ekibi buradaydı ancak burası bir araştırma kliniği değildi. Cenk Hoca bana araştırma merkezlerinden birinde çalıştığını söylemişti, yani burada olması oldukça saçmaydı. Tabi burası bir araştırma kliniği değilse...

Bu da mı yalandı Başkan Baran Ulumsoy?

Burası iki yıl önce geldiğimdekiyle aynı yerdi ancak belli ki geçen zamanda değişen şeyler olmuş ve ruh sağlığıyla ilgilenen bir klinik olmaktan vazgeçmişlerdi. Bir diğer ihtimalse en başından beri bir araştırma kliniği olduğu ve içinde çok daha başka işler döndüğüydü. İkinci ihtimalin daha gerçekçi olması göğsümü korkuyla sıkıştırıyordu çünkü bu pek çok anlama geliyordu. Burada kaldığım süre boyunca babamın bir amacına hizmet etmiştim ve bana bilmediğim şeyler yapmıştı. Şimdi yine aynı amaç uğruna buraya getirilmiştim.

Dudaklarımı aralayıp bir şeyler söylemek istedim ancak anlamsız birkaç mırıltı dışında bir şey çıkmamıştı dudaklarımdan. Sakinleştiricinin etkisi hala damarlarımdaydı ancak kısa süre içinde geçeceğini biliyordum.

''Hoş geldin, Nefes.'' dedi Cenk Hoca. Ona aklım karışmış bir vaziyette baktığımı farkındaydı. ''Seni burada görmeyi beklemiyordum, şaşırdım açıkçası.'' Sözlerinde samimi olduğunu hissettim çünkü gerçekten şaşkın ve bir o kadar tedirgin görünüyordu. Arkasındaki ekipten biri eğilip kulağına bir şeyler fısıldadığında başını olumlu anlamda salladı ancak yüzünde hoşnutsuz bir ifade saklıydı. Yanıma geldiğinde irkilmiştim ancak bedenim bunu belli edememişti tabii ki. ''Şimdi sana birkaç test yapacağız ve sonra...'' Elini ensesine götürdü ve gözlerini benden kaçırdı. ''...tedavin için bir yol izleyeceğiz.''

Ona karşı çıkmak, onun bu alanda bile çalışmadığını söylemek istedim ancak kelimelerim boğazımdan yukarı çıkmıyordu bir türlü. Ekipten biri yanıma gelip kolumdan kan almaya başladığında hiçbir şey yapamamış, çaresiz gözlerle Cenk Hocaya bakmıştım ancak o bana bakmaktan kaçınmış ve odayı terk etmişti. Gözümden bir damla yaş akarken beni bekleyen belirsiz geleceğe ne kadar yakın olduğumu düşünüyordum. Belki de babam çevirdiğim dolapları öğrenmiş ve beni böyle cezalandırmaya karar vermişti; yeniden her şeyi unutturacaktı bana. Belki de başka bir deney için kızını denek olarak kullanacaktı bir kere daha. İlkinde beynimi kızartamamıştı, şimdi amacına ulaşıp kurtulurdu benden.

Ekip testler için örnekler alıp beni odada yapayalnız bıraktığında tüm bu ihtimalleri düşünüyordum ancak bir sonuca varmak kolay değildi. Kimin yalan söylediğini, kimin hangi kötülüğün yardımcısı olduğunu bilmiyordum ve kendimi savunmasız hissediyordum. Kime güvenecektim? Babam dediğim ruh hastasına mı yoksa ablam dediğim ruhsuz kıza mı? Arın mı? Bana yalanlar söyleyip istediğini elde eden ve artık ardımda kalan, hakkında hiçbir şey bilmediğim ve amacını çözemediğim biriydi o da. Benden vazgeçme demiştim ancak benden vazgeçmemesi için hiçbir sebebi yoktu. Kimseye güvenemezdim. Larv'da birlikte görev yaptığım doktor bile araştırmacı olarak çıkmıştı karşıma. Yapayalnızdım.

ULUM: Son NefesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin