Dünya'nın son savaşını vermesinin üzerinden yıllar geçmiş, köklü ve yıkılmaz medeniyetler tarihin tozlu sayfalarına karışmıştı. Artık yeni bir dünya düzeni vardı ve bu düzenin en güçlüsü ULUM'du. Başkentleri sahte bir gökyüzünün altına inşa edilmiş...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
🎵Neoni x Magnus- Conquer🎵
9. Bölüm
Arın'ı görmemin ve gerçeklere tanıklık etmemin üzerinden üç koca gün geçmiş ve bir daha ne onu görmüş ne de sağlık merkezi dışında bir yere çıkmıştım. Zihnimi meşgul etmek için sürekli çalışıyordum. Boş durduğum an zihnime o gece gördüğüm şeyler ve bilinenin ötesinde beni merak denen çıkmaza sokan gerçekler çöküyordu ve içinden çıkamadığım için her şey bir işkenceye maruz kalmışım gibi hissettiriyordu. Üstelik Arın bana ulaşmamıştı ve onu her gün görmeye alıştığımı fark etmek rahatsız edici hissettirmeye başlamıştı. Kardeşi bir araştırma merkezindeydi ve bir şeyler yapıp onu kurtarması gerekiyordu. Belki de yapıyordu ancak planlarına ben dahil değildim. Kafamın içi nefret ettiğim matematik formülleri gibi karmaşık ve anlaşılmazdı.
Bu akşam ekibimiz şehir merkezindeki bir eğlence kulübüne davetliydi. Beliz sabah aramış ve eğer aşırılık yaparsam anında eve döneceğimi söylemişti. Onunla birkaç kez daha konuşmuştum ancak öğrendiğim şeylerden sonra bir öfke patlaması yaşamamak için oldukça kısa tutmuştum bu görüşmeleri. Bendeki değişimi fark etmişti ancak üstelememişti, yorulduğumu düşünüyordu.
Askerler bizimle gelecekti ancak birçoğu sivil olarak bizi koruyacaktı çünkü dikkat çekmek istemiyorduk. Babamın onlarla iletişim halinde olduğunu biliyordum. Beni bir kez bile aramaması üzmüyordu; alışmıştım. Klinikte yattığım süre boyunca da aramamış ya da ziyaret etmemişti. Hayatının hiçbir noktasında önceliği ve değer verdiği şey olmamıştım zaten. Günün birinde ben de ona aynısını yapacaktım. O benden merhamet beklerken ona aramızdaki kan bağı hiç var olmamış gibi, aynı evin içinde hiç nefes almamışız gibi, aynı masada hiç yemek yememişiz gibi davranacaktım. Günün birinde aramıza açtığı uçuruma onu itecektim. O gün ona bir hiç gibi davranacaktım.
Banyoda kendime makyaj yapıyordum ve zihnimden geçenlerin ürkünçlüğü kendimle göz göze gelip irkilmeme sebep olmuştu. Ne yapabileceğimi zannediyordum ki? Babamı yenip ona bir hiçmiş gibi davranmak için elime fırsat geçecek miydi? Dudaklarıma sürdüğüm kan kırmızısı rujun kapağını kapatıp geri çekildim ve yanıma neden aldığım konusunda hiçbir fikrimin olmadığı siyah elbiseyi düzeltip baştan aşağı kendimi süzdüm. Mütevazi olmayacaktım, oldukça güzel ve çekici göründüğümü farkındaydım. Saçlarım burada kaldığı günler için biraz bakımsız olsada hala parlak ve güçlüydü, onları düz bir hale getirip serbest bırakmıştım. Elbisemin göğüs dekoltesi aşırı değildi ancak dikkat çekiciydi, ince askılar her an düşecek gibi omuzlarımda duruyordu ve kendime bu şekilde bakmak günler sonra beni iyi hissettiren tek şey olmuştu.
Beliz'e göre bu kadar cüretkar giyinmek bu çağ için bile ucuz görünüyordu. Oysa Larv sokaklarında kadınlar vücutlarını sergilemekten ve kendilerini bir sanat eseri gibi süslemekten çekinmiyorlardı. Arın bunu hasta ve sağlıksız bedenlerini saklamak için yaptıklarını söylese de yine de ilgi çekici ve güzel görünüyorlardı bana göre. Beliz görseydi muhtemelen kalbine inerdi; o her zaman ölçülü ve sıkıcı giyinen biriydi.
