Seung Hyun ne yapacağını bilemez bir haldeydi. Ji-yong'ın anlaşılan kişilik bozukluğu vardı ve bu tahmin ettiği her şeyden gerçekten çok daha kötüydü.
''Şöyle yapalım'' dedi Seung Hyun'un okuldan arkadaşı Jaehyun derin bir nefes alarak.
''Önce kaç ayrı kişiliği olduğunu bulmamız lazım, diğer her şey zaten ona göre şekillenecektir'' onun bu cümlesiyle birlikte Seung Hyun düşünmeye başladı. Tek bir olaya verilen olası başka tepkiler. Bunun tek örneği üç gün önceki öldürdün öldürmedim kavgasıydı.
''Bence sadece iki'' dedi Seung Hyun derin bir nefes alarak. Çünkü içinde başka birileri daha olsaydı, onlarda bu olaya kesinlikle tepki verirdi.
''Eğer ikisiyse işimiz o kadar da zor olmaz''
*
Seung Hyun derin bir nefes aldı ve kapıyı açarak Ji-yong'ın odasına girdi, masasında oturmuş bir şeyler karalıyordu. Sakin duruyordu ama sanki farklı bir şeyler de var gibiydi, duruşu daha kendinden emindi ve sanki her şey daha çok yolunda gibi duruyordu.
''Ji-yong'' diye seslendi kendisine doğru, anlaşılan her ne yazıyorsa ona gerçekten aşırı odaklanmıştı ki kendisinin odaya girdiğini bile fark etmemişti.
''Ji-yong?'' dedi ikinci defa ama karşısında ki adam kendisine yine tepki vermemişti. Seung Hyun kafayı yemek üzerinde olduğunu düşünüyordu artık, profesyonel kalmak gerçekten şu durumda çok zordu. Derin bir nefes daha aldı ve isim düşünmeye başladı, ikinci kişiliğinin ismi ne olabilirdi? Çünkü anlaşılan yaptın yapmadım kavgasından sonra diğer kişiliği baskın gelmeye başlamıştı.
''GD?'' diye seslendi bu sefer aklına gelen ilk şeyi söyleyerek. Ji-yong ise anında kafasını kaldırıp ona doğru dönmüştü.
''Choi Seung Hyun, Güney Kore'nin en başaralı üçüncü psikiyatri doktoru.'' dediğinde Seung Hyun hiç bir şey anlamamış bir şekilde kaşlarını kaldırmıştı. Ona soyadını söylediğini hatırlamıyordu ama her şeyden önce Kore'de ki en başaralı üçüncü psikiyatri doktoru olduğunu Ji-yong nereden biliyor olabilirdi ki?
''Sanırım biraz ürktün'' dedi Ji-yong sırıtmasını hiç bozmadan.
''Daesung söylemişti'' dedi bacak bacak üzerine atarken, bir yandan da Seung Hyun'a göz kırpmıştı. Seung Hyun ise suratına zoraki bir gülümseme yerleştirdi.
''Sonunda benim iyi bir doktor olduğumu kabul ettin demek?'' dediğinde karşısındaki adam gözlerini devirdi.
''Ben hiç bir zaman bunu inkar etmedim ki?'' dedi ve bir anda Seun Hyun'a doğru yaklaşarak. Seung Hyun onun ne yapacağını görmek için gözlerini ondan asla ayırmazken Ji-yong onun etrafında döndü bir kaç kez.
''Ne kadar trajikomik değil mi?'' dedi ve tekrar Seung Hyun'un karşısında dikildi.
''Koskoca Kwon Ji-yong, Lee Seung Hyun isimli sevgilisini bıçaklayarak öldürüyor. Sonra hastaneye yatırılıyor ve orada da Choi Seung Hyun ile karşılaşıyor'' dediğinde hala sırıtıyordu ama bu sırıtışta Seung Hyun'u rahatsız eden bir şeyler var gibiydi. Ters giden ve olmaması gereken bir şeyler...
''Demek koskoca Kwon Ji-yong?'' dedi tek kaşını kaldırarak. Her ne olursa olsun karşısında ki kişinin bir katil olduğunu unutmaması gerektiğini tam olarak bu konuşmanın içinde hatırlamıştı.
''Büyük olan G-Dragon mı yoksa Kwon Ji-yong mı?'' dedi gidip onun yatağına oturarak. Ji-yong kişiliğini az çok tanıyordu artık ama bu yeni ortaya çıkmış kişiliği ile ilgili ismi dışında hiç bir şey bilmiyordu.
''Bunu kendime hakaret sayarım'' dedi Ji-yong bir kaç adım atıp Seung Hyun'un yanına otururken.
''O tam bir asalak, geldiği bütün bu konuma benim sayemde geldi.'' Seung Hyun sadece tek kaşını kaldırmıştı. Kibir, ego, özgüven... Ji-yong'ın tam tersi bir kişi gibiydi çünkü Ji-yong egolu veya kibirli değildi ve eğer Seung Hyun'a soracak olursanız pek özgüvenli olduğu da söylenemezdi.
''Peki Seungri'yi kim öldürdü? Lütfen beni bu konuda aydınlat?'' dedi Seung Hyun şansını deneyerek. Ji-yong ise sırıttı ve iyice Seung Hyun'un dibine doğru girdi.
''Anlaşmaları seviyorsun değil mi?''
*
Seung Hyun hayata ama en çok seçtiği mesleğe söver bir şekilde odasına girdiği sırada odasında bulunan kişiyle gözleri kocaman olmuştu. Yine de derin bir nefes alarak durumu toparlamaya çalıştı.
''Merhaba Bay Yang'' dedi ve seri adımlarla birlikte yürüyerek kendi sandalyesine oturdu.
''Merhaba Bay Choi'' dedi ve kendisine doğru döndü Yang.
''Konuyu uzatmayacağım, Ji-yong'ın artık hastaneden çıkması lazım. Neredeyse iki aydır burada ve ben hem onu hem de Seungri'yi kaybetmiş bir iş adamı olarak her geçen dakika zarar etmeye başladım'' dediğinde Seung Hyun derin bir nefes alıp gözlerini devirmişti.
''Bakın Bay Yang sizi anlıyorum ama Ji-yong'ı şu an buradan çıkartırsam bir facia daha yaşayabilme olasılığınız çok yüksek-'' Yang onun cümlesini tamamlamasına izin vermeden lafını kesti.
''Alt tarafı bir sinir kriziydi! Aklanması için buraya yatması gerekiyordu ve yattı!'' dediğinde Seung Hyun kaşlarını kaldırmıştı. Adam gerçekten olan biten her şeyi bu şekilde mi karşılıyordu? Ji-yong'ın da insan olduğunun farkında mıydı?
''Bay Yang-''
''En fazla iki gün içinde çıkmasını istiyorum'' dedi Yang kendisinden oldukça emin ve kaşları çatık bir şekilde. Seung Hyun ise daha fazla katlanamadı bu baskılara.
''ÇIKARTAMAM!'' diye bağırdı birden.
''ÇİFT KİŞİLİKLİ OLAN BİRİNİ BİR KİŞİLİĞİ ŞİZOFREN VE DEPRESİFKEN AMA ÖZELLİKLE DİĞER KİŞİLİĞİ NARSİST BİR KATİLKEN, BURADAN ÇI-KA-RA-MAM!'' dediğinde gerçekten aşırı rahatlamış hissediyordu. Başında zaten bir sürü iş vardı ve bu iki çok zorlu hastası dışında ilgilendiği insanlar da vardı ve üstüne bu para avcılarıyla uğraşıyordu.
''Ne?'' dedi Yang şok olmuş bir şekilde. Seung Hyun ise sakinleşmeyi deneyerek gözlerini kapatıp derin bir kaç nefes aldı konuşmaya başlamadan hemen önce.
''Bir Ji-yong kişiliği var, Seungri'yi hala yanında zannediyor. Bakın yaşadığını sanıyor demiyorum bildiğiniz yanında zannediyor. Bir de daha yeni ortaya çıkan G-Dragon kişiliği var. Seungri'nin öldüğünün farkında, kendisinin öldürdüğünü de inkar etmiyor. Henüz bu kadar ilerleme kaydedebildim'' dedi Seung Hyun açıklamak için.
''Ne demek inkar etmiyor?!'' dedi yaşlı adam ve Seung Hyun kesinlikle etik dışı bir hareket olmasaydı onu dövmek istediği düşüncesini kafasından atmaya çalıştı. Konu gerçekten inkar edip etmediği miydi? Bu adam karşısında ki çocuğun iyiliğini falan istemiyordu, sadece para istiyordu ama neyse ki Seung Hyun gerçekten zeki bir adamdı.
''Evet inkar etmiyor'' dedi.
''Düşünsenize koskoca G-Dragon sahneye çıkıyor ve Seung Hyun'a ne oldu sorusu soruluyor -ki sorulacağına kesinlikle eminim- G-Dragon da çıkıp diyor ki öldürdüm. Tam bir facia olurdu Bay Yang''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Obsession | Nyongtory & GTop
FanficJi-yong tek başına çıkış yapmış çok ünlü bir şarkıcıdır ama bir süre sonra bunu kaldıramamaya ve kafasında olaylar kurmaya başlar. Bu sırada bu olaydan en çok zarar gören kişi sevgilisi Seungri olur. Seungri öldükten sonra akıl hastanesine kapatılan...