3.3

108 10 7
                                    

Seung Hyun bu hayatta en sevdiği görüntünün bebekli bir Ji-yong olduğunu daha önce söyleyip söylemediğini kesinlikle hatırlamıyordu ama karşısında ki görüntü kalbini eritmek için gerçekten yeterliydi. 

''Bongi, lütfen ağlama'' dedi Ji-yong derin bir nefes alarak.

''Daha iğne olmadık bile'' dediğinde Bong-cha omuzlarını silkmiş ve daha çok ağlamaya başlamıştı, bu Seung Hyun'un gülümsemesine neden oldu sadece. 

''Hem bak, orada senden küçük bir kardeş var ve hiç ağlamıyor, yoksa sen korkak mısın?'' dedi Ji-yong ileride tek başına durup meraklı gözlerle etrafı ilerleyen küçük erkek çocuğunu göstererek.

''Evet küçük hanım'' dedi hemşire gülümseyerek.

''Hem bak sen çok şanslısın babaların yanında'' dediğinde Ji-yong kıpkırmızı olurken Seung Hyun mutlulukla gülümsemişti ama daha sonra bir kaşını kaldırdı.

''Ailesi nerede?'' dedi masum bir şekilde duran ve etrafı inceleyen bebeği gösterirken.

''Annesi doğumda öldü maalesef, babası hakkında kimsenin bir fikri yok, sosyal hizmetler almaya gelecekler ama oyalıyorlar'' dedi kadın derin bir nefes alıp Ji-yong ve Bongh-cha'ya dönerken. İğneyi gören Bong-cha daha şiddetli bir şekilde ağlamaya başlarken göz göze gelmiş olan Ji-yong ve Seung Hyun kesinlikle aynı şeyi düşünüyorlardı.

''Baş hekimin odası nerede acaba?'' dedi Seung Hyun, nişanlısına bakıp göz kırparken, Ji-yong ise sadece gülümsemişti ama bu Bong-cha'nın kendisini yırtması sebebiyle uzun sürmedi.

''Bongi! Lütfen ama!''


*


''Pekala'' demekle yetindi Taeyang kızını kucağına alırken, ne diyeceğini pek kestiremiyordu çünkü anlaşılan Bong-cha bayağı olay çıkarmıştı.

''Bu küçük prens kim?'' dedi Hyorin, Seung Hyun'un kucağında olan ve hala merakla etrafı inceleyen küçük çocuğu göstererek. Bu sadece Ji-yong ve Seung Hyun'un birbirine bakıp gülümsemesine neden olmuştu.

''Şey'' dedi Ji-yong derin bir nefes alarak ama o kadar mutluydu ki ne söylemesi gerektiğini bilemiyordu bile.

''Bir tahmin yürütebilir miyim?'' dedi Daesung gerçekten meraklı ve hevesli bir şekilde.

''Yürüt bakalım'' dedi Seung Hyun Ji-yong'la göz göze gelip gülümserken. 

''Hye-yoon ve sevgilisi illegal çocuk yapmışlar!'' Seung Hyun hiç üşenmeyerek oğlunu, Ji-yong'ın kucağına verdi. Daha sonrasında oturduğu yerden kalkarak iki adım attı ve gidip Daesung'ın kafasına yapıştırdı.

''Bence Gi-ran Teyze ve Young-hwsan Amcamın yeni çocukları'' diye bir ses yükseldiğinde Ji-yong gözlerini devirmiş ve Seung Hyun'a doğru bakmıştı. Seung Hyun ise kafasıyla onaylamış ve iki adım daha atarak Ho-seok'un yanına gelmiş ve onunda kafasına geçirmişti bir tane. Onun bu hareketiyle Ji-yong'ın kucağında duran Sang-min gülümsemiş ve çok sevimli bir şekilde iki elini birbirine vurmuştu.

''Sanırım bunu sevdin değil mi?'' dedi Ji-yong gülümseyerek.

'''Arkadaşlar, kim bu?'' dedi Taeyang oldukça ciddi bir şekilde. Belirsizlikleri sevmezdi hiç ve şu an belirsiz olan da şeydi, bir bebek.

''Pekala'' dedi Seung Hyun kaos ortamından uzaklaşıp tekrar nişanlısının yanına doğru gelerek.

''Sizi Kwon Sang-min ile tanıştırmayı bizde isteriz'' dediğinde herkesin kafası karışmıştı ama amcasının oğlu falan herhalde diye düşündüler saniyelik olarak.

Obsession | Nyongtory & GTopHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin