''Magazin kaynıyor'' dedi Taeyang stüdyoya girerken. Ji-yong ise sadece omuzlarını silkti ve önünde ki deftere bakmaya devam etti. Bunun olacağını tabi ki biliyordu ama umursadığı pek söylenemezdi.
''Senin ki gelecekti?'' dedi Taeyang o herhangi bir tepki vermeyince eline gitarı alarak.
''Maximum bir saate burada olur diye tahmin ediyorum'' dedi Ji-yong istemsizce gülümseyerek. Onun istemsiz yaptığı bu refleks Taeyang'ında gülümsemesine neden olmuştu.
''Peki şarkıları biliyor mu?'' dedi daha sonrasında.
Flash Back
Ji-yong gerinerek mutfağa girdikten sonra Seung Hyun'un yanağını öperek kendisine kahve doldurmak için tezgaha doğru yöneldi ama daha sonrasında Seung Hyun derin bir nefes alıp ona doğru döndüğünde pek mutlu gibi değildi.
''Ji-yong'' dediğinde ise Ji-yong yutkunarak kahve makinesini yerine bırakıp ona doğru dönmüştü çünkü Seung Hyun genelde kendisine bir tanem derdi. Daha sonrasında hastanede kaldığı zamanlarda hem günlük olarak kullandığı hem de şarkı sözlerini yazdığı defterinin sevgilisinin önünde açık olduğunu gördü.
Kovulmuş olmasının bir önemi olmadığını biliyordu çünkü hala resmi olarak doktoru oydu, ne kadar etik dışı da olsa başka birini asla kabul etmeyeceğini herkes bildiği için kimse ses çıkartmamıştı.
''Sevgilim?'' dedi ama oldukça yumuşak bir sesle, sevimli olmaya çalışarak. Daha sonrasında Seung Hyun sadece tekrar derin bir nefes aldı ve defteri kapatarak ayağa kalktı. Ji-yong onun her hareketini dikkatle izlerken o yavaşça sevgilisinin karşısına kadar geldi ve bir elini yavaşça onun yanağına koydu, onun bu hareketiyle Ji-yong istemsizce gözlerini kapatmıştı. Seung Hyun'da onun gerildiğini fark edince yavaşça anlına bir öpücük kondurdu.
''Muhtemelen şarkıların içeriklerine bozuldun'' dediğinde hala gözlerini açmamıştı ve onun bu cümlesiyle Seung Hyun sadece bir kaşını kaldırmıştı.
''Ama onunla neredeyse on bir yıl geçirdim, sevdiğimi de inkar edemem-'' Seung Hyun gülümsedi ve yavaşça elini çekti onun yüzünden. Daha sonrasında ise cümlesini tamamlamasına izin vermedi.
''Konunun şarkıların olduğu doğru ama problem olan ölen erkek arkadaşına şarkı yazmış olman değil'' dediğinde Ji-yong yavaşça gözlerini açmış ve onun gözlerinin içine doğru bakmıştı.
''Bu şarkıların hepsi çok depresif, bu iyiye işaret değil. Özellikle obsession'' dedi Seung Hyun ve az önce neredeyse on kere okuduğu için ezberlediği cümleleri söyledi yavaşça.
''Bir kelime bile değil, ama sorun değil sevgilim
Bu canımı sıkmıyor, ben birlikteyiz diye çok mutluyum.
Artık endişelenme
Senin yanında kalacağım ve seni sonsuza kadar koruyacağımYalan söyleyemeyen gözler, geçen gece aynı kabus gibi bir rüya
Usulca uykuya dalarsan ne yapacağımı bilmiyorum, sevgilim aç gözleriniBu benim saplantım, lanet okuma bana
İşte benim saplantım, bana arkanı dönme
Bu benim saplantım
Lütfen söyleme bana, anlatma, işte benim saplantım
İşte benim saplantım'' dediğinde Ji-yong derin bir nefes alma gereği duyumsamıştı.''Hastanede yazmıştım onu, onu ve S'he is Gone'ı onun öldüğünü, benim yüzümden öldüğünü kabullendiğim zaman yazmıştım. Yeni değiller'' dediğinde hafifçe gülümsemeye çalışmıştı.
''Ji-yong-''
''Yemin ederim!'' diye araya girdiğinde Seung Hyun tekrar gülümsemişti.
''Sadece bunları yayımlamak istediğinden emin misin diyecektim'' dediğinde Ji-yong sonunda rahatlamış ve kahve bardağını eline almıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Obsession | Nyongtory & GTop
FanfictionJi-yong tek başına çıkış yapmış çok ünlü bir şarkıcıdır ama bir süre sonra bunu kaldıramamaya ve kafasında olaylar kurmaya başlar. Bu sırada bu olaydan en çok zarar gören kişi sevgilisi Seungri olur. Seungri öldükten sonra akıl hastanesine kapatılan...