Fated ✓ | Jikook

Part 2

Jimin' POV

Yanlış anlamayın lütfen.

İstenmeyen bir bebeği istemediği için, kocam ya da erkek arkadaşım tarafından terk edilmek veya cinsel istismara uğramak gibi en kötü senaryoların hiçbirini yaşamadım.

Hayır bunu gönüllü olarak yaptım.

Nasıl mı?

Bu söyleyeceğim şeyi kabul edip edemeyeceğinizden emin değildim ama gerçek bu.

Muhtemelen insanların cinsel zevkleri için partner bulduğu bir web sitesine denk geldim. Ancak ilginç olan yanı diğer tarafın kimliğini bilmeden bunu yapabilmenizdi.

Çünkü kesin kurallardan biri bunu yaparken gözlerinizin bağlı olmasıydı.

Evet biliyorum, bu bir kink.

Bunu gördüğümde durum beni biraz tahrik etti, ancak web sitesine kaydolmayı kabul etmemin asıl nedeni bu değildi.

Oraya kaydoldum çünkü birisine bağlı olmadan kendi bebeğime sahip olmak istiyordum.

Yani, evlilik yok. Diğer yarın, hayat arkadaşın veya ruh eşin o kişiye her ne demek istiyorsan.

Bu bağı küçümsedim.

Çünkü bu bağ beni terk edilmiş bir çocuk yaptı. Annem ölen babamın yasını çok uzun süre tuttu ve bu dünyada hala hayatta olan çocuğunu unuttu,ki bu bendim.

Annem gibi olmak istemiyordum.

Bu yüzden, tüm hayatım boyunca seveceğim ve gelecekte annemin bana yaptığı gibi asla terk etmeyeceğim kendi bebeğime sahip olmak istedim.

Ancak, ben çocuk doğurmak için, kimseye bağlanmak istemesemde mecburen başka birine ihtiyacım vardı.

Benimle bu tür bir ilişki kurmaya istekli birini bulmak o kadar da kolay olmadı.

Etrafta dolaşıp sokaktaki herhangi birine "Beni hamile bırakamaz mısın?" diye soramazdım.

Bu bana sadece felaket getirirdi. İnsanlar yüzümü tanır ve hatta bazıları bana çılgın fahişe gibi şeyler söyleyebilirdi.

Daha da kötüsü, gönüllü olarak istiyor gibi göründüğüm için dünyadaki tüm tacizcilere hedef olabilirdim.

Tek gecelik ilişkiyi düşünmüştüm, ama sarhoş ya da uyuşturulmuş şekilde seks yapmaktan nefret ederdim. Bu yüzden, web sitesini keşfettikten sonra, sadece yapmaya karar verdim.

Güvenlik açısından çok riskliydi, ancak yorumları okudum ve sitede müşterilerinin ihtiyaçlarına nasıl öncelik verdiklerini ve her zaman buna nasıl uyacaklarına dair e-posta göndererek yanıtlar aldım.

Benim için, diğer tarafın kim olduğu önemli değildi, hastalığı olmayıp temiz olduğu ve benim kendi bebeğime sahip olabildiğim sürece.

Site beni koşullarımı kabul eden birkaç katılımcı ile eşleştirmeyi başardı, ve ben de onlara güvenmeye karar verdim.

"Dünyadan Jimin'e, Jimin, hey" Hoseok beni dalgınlığımdan kurtarmak için elini yüzümün önünde sallıyordu.

"Ah, üzgünüm. Yine daldım öyle değil mi?" Hafifçe gülümsedim ama daha önce de çok olduğu için durumdan çokda fazla utanmadım.

"Sorun değil. Marketteki arkadaşımla çalışmak ister misin diye soruyordum. Artık çalışabileceğini söylemiştin, değil mi?" Krep ile dolu tabağı önüne koydu ve tek başına yemeye başladı.

Bana vermeyi teklif etmemişti, çünkü onu reddedeceğimi biliyordu.

"Beni almaya razı olur mu? Eskisi gibi -o kadar kötü olmasa da-zaman zaman kusabilirim," dedim ve bu ay için ödemediğim faturaları düşünerek iç geçirdim. Gercekten bir işe ihtiyacım vardı.

"Ona senin durumundan bahsettim ve sorun etmedi. Senin için ne kadar zor olduğunu biliyor ve yardım etmek istiyor," Hoseok bana en parlak gülümsemesini kreplerle dolu yanaklarıyla vererek güvence verdi.

"Eğer durum buysa, onunla çalışmak için fazlasıyla istekliyim," diyerek hevesle kabul ettim.

Boş tabakları lavaboya götürürken, "Onunla bu öğleden sonra konuşalım, işyeri yakınlarda orada buluşabiliriz," diye öneride bulundu.

"Evet, elbette. Teşekkürler Hoseok hyung. Sensiz ne yapardım bilmiyorum,"Mutlu bir şekilde kabul ettim ve yeni potansiyel patronumla tanışmaya hazırlanmak için yatak odama doğu yürümeye başladım.

Umarım iyi biridir.

Hoseok hyung'un arkadaşı olduğu için, muhtemelen onun gibi nazik bir kalbe sahip olur,değil mi?

-