Fated ✓ | Jikook

Part 35

Jungkook's POV

"Bebeğim" Bulduğum her fırsatta Jimin'e bu takma adlarla hitap etmek için elimden gelenin en iyisini yapıyordum, güzel omega seslenişlerime utangaç bir şekilde tepki verdiğinde gülüşümü tuttum.

"E-evet? " kravatların olduğu sıradan uzaklaştı, hala vücudu vitrine doğru biraz eğikti ve Jimin'in vücuduna başkaları tarafından bakılmasını önlemek için hızla arkasına geçtim.

"Tae hyung için mükemmel olanı buldun mu? " Nazikçe sordum, mükemmel olanı seçme konusunda sıkıntılı göründüğü için yardım etmek istiyordum.

"Ben- ona bu kravat takımını vermek istiyorum, ama bu tasarımların Taehyung'a uyacağını sanmıyorum -yani, çok güzeller ama-" kekeledi ve bir elimi beline koydum, etkili bir şekilde onun konuşmasını durdurdum.

"Sorun değil, eminim burada göstermedikleri başka tasarımlarıda vardır" Jimin'i rahatlatırken personele baktım ve o hemen ipucunu alıp bizi başka bir odaya getirdi. Onların daha seçkin ve birinci sınıf kıyafetlerini içeriyordu.

"İlginizi çekebilecek başka koleksiyonlarımız da var, efendim " personel birkaç tane daha kravat ve eşleşen kravat iğnesi çıkardı ve Jimin'in az önce gördüğü yeni tasarımlara nasıl mutlu bir şekilde gülümsediğini gördüm.

Yoonji'nin hırkasını daha önce seçmeyi bitirdiğimizden, seçim yapmak için acele etmedi. Yoonji için biraz büyüktü ama Jimin hırkayı yakında giyeceği için endişelenmememi söyledi.

Yoonji'nin daha şişman olmasını mı istiyordu?

"Jungkookie bak! Bunun Taehyung'da gerçekten harika görüneceğini düşünmüyor musun?" Daha önce söylediği gibi parlak bir şekilde adımı seslendi ve mağazadan çıktıktan sonra bile bana bu şekilde seslenmeye devam etmesini umdum.

"Öyle, ama şuan Tae hyung'u çok fazla düşünmüyor musun? Peki ya ben, bunda iyi görünüyor muyum? "Kravatı elinden alıp yakamın ortasına yerleştirdim ve Jimin utangaç bir şekilde elimdeki eşyaya baktı.

"H-her şey sende iyi görünüyor," diye mırıldandı yavaşça, ama aklıma gelen fikirle sırıtmaya başladım.

"Gerçekten mi? Yani, o zaman bunu almalı mıyım?" Daha önce birlikte güldüğümüz o gülünç kıyafeti aldım ve Jimin'in gülüşü, kıyafeti fark edince kulaklarımda tekrar güzelce yankılandı.

"Jungkookieee, bunun içinde de iyi görüneceğine eminim, ama insanların sana gülmesini istemiyorum," diye sızlandı ve sevimli bir şekilde somurtarak kıyafeti elimden alıp orjinal yerine düzgün bir şekilde yerleştirdi.

"Bana gülmeye cesaret edemezler. Ben giyersem eğer bu son moda bir parça olabilir," dedim dürüstçe geçmiş deneyimlerime dayanarak.

"Ah, sanırım haklısın. Daha önce giydiğin modern hanboku gördüm ve kendime bir tane almak istediğimde tükenmişti"

"Benimkiyle aynı hanbok'u mu istiyorsun?"

"Rahat görünüyordu ve dükkanda kızlar için de hanbok olduğundan aynısını Minji içinde almak istedim, ama sonunda sadece Minji için satın aldım" diye kıkırdadı, küçük kızını düşünürken mutluydu.

Ama sonra dramatik bir şekilde nefesini tuttu ve hala bizi bekleyen personele baktı.

"Oh hayır, sizi beklettiğim için üzgünüm, hanımefendi. Jungkookie, bu seti alacağız, tamam mı?" Seçtiği kravatı gösterdi ve ben de Taehyung'a çok yakışacağı için kolayca kabul ettim. Personel samimi ve dürüst bir şekilde gülümsedi, Jimin gibi çok kibar ve saygılı bir müşteriyle ilgilenmekten çok memnundu.

Kravatı Jimin'in elinden aldı ve hediyeler paketlenirken bize beklememizi işaret etti.

"Jimin, lütfen öndeki dükkandan bana bir külah dondurma alır mısın? Birdenbire bir tane yemek istedim," diye sordum ona, ödemeyi yaparken orada olmasını engellemek için. Fiyatı görürse şok olacağını tahmin edebiliyordum, bu yüzden ona hiç haber vermemek daha iyiydi.

"Dondurma mı? Hangi aromayı seversin?"

"Tahmin etmek ister misin?"

"Kahve?"

"Kahve aromalı dondurma var mı?" diye sordum, bu aromadan bahsetmesine şaşırarak.

"Bilmiyorum ama kahveyi çok seviyorsun." Jimin şaşırmış yüzümü görünce güldü ve ben de arkasından kıkırdadım.

"Kahretsin, eğer gerçekten varsa onu istemek üzereydim" hayal kırıklığına uğramış gibi davrandım ve Jimin bana güzel bir şekilde gülümsedi.

"Soracağım. Kim bilir, belki bugünlerde gerçekten ellerinde vardır" dedi ayağa kalkarken ve yolda gördüğü tüm çalışanlarla vedalaştıktan sonra mağazadan ayrıldı.

-