Part 26

3.9K 342 25
                                    

Jungkook's POV

Telefonumun siyah ekranına bakarken arabamda oturuyordum ve ışığı yandığında hemen üzerine atladım.

O arıyordu.

Yoongi'nin söylediği iki kelimeyle hızla sevgilimin dairesine koştum.

Onun katına ulaştığımda, Yoongi Jimin'in evinden yeni çıkıyordu ve kafasını sallamadan önce bana inanmaz bir bakış attı.

"Seni aptal. Ya yarın onunla konuşmaya karar verseydim? Bütün gece bekleyecek miydin?" diye azarladı ve ben sadece mahcup bir şekilde gülümsedim.

"Beni hayal kırıklığına uğratmayacağını biliyordum hyung" Şirin davranmaya çalıştım ama tabii ki Yoongi hiç tepki vermedi.

"Her neyse, ben üzerime düşeni yaptım. Gerisini kendi başınıza halledin," diye yarı kapalı gözlerle bana baktı, onun için gün bitmiş gibiydi. Zaten çoktan gece geç saatler olmuştu.

"Teşekkürler hyung"

Omzunu silkti ve veda etmeden evine girmek için döndü.

Zili çalmadan önce derin bir nefes aldım ve güzel erkeğin kapıyı açmasını bekledim.

"Bir şey mi unuttun, hyu-Jungkook?"  önce onun güzel sesi duyuldu ve ardından kapıda güzel Jimin'i gördüğümde tekrar nefesim kesildi.

"Ben aptalım ve özür dilerim," diye çıkıştım, erkeği hem süpriz ziyaretimle hem de özrümle şaşırtarak.

"İçeri gelmek ister misin?"  Jimin'in tepki vermesi biraz zaman aldı ama sonunda yatıştırıcı sesiyle beni içeri davet etti.

Jimin kenara çekildi ve şimdi sık sık ziyaret ettiğim erkeğin sıcak ve rahat evine girdim.

"Kahve içer misin? Yoongi hyung az önce ziyaret etti ve hala fazladan kahvem var," diye sorarken Jimin'in sesi neredeyse gergin geliyordu.

Sadece, bu sabah ilk tartışmamızı yaptıktan sonra birbirimizle konuşmak biraz garip geliyordu.

"Harika olur, teşekkür ederim" Onunla daha iyi konuşabilmek ve bugün daha hafif bir kalple eve gidebilmek için kendimi elimden geldiğince sakinleştirmeye çalıştım

"Lütfen otur," diye kanepeyi işaret etti. Jimin mutfağa girerken derin bir nefes daha aldım.

Geri geldi ve kupayı bana uzatırken parmaklarının benimkileri okşaması hissini sevdim. Bir kaç dakika sessiz kaldık ama bu seferki rahat bir sessizlikti.

"Yoongi hyung ile bizim hakkımızda konuştum ve sana bir şans vereceğim. Bizimle olman için," Jimin sessizce başladı ama sesi yine de kulağıma ulaştı ve ona baktım.

"Gerçekten mi? Bunu gerçekten istiyor musun?"  diye sordum, kulaklarımın beni yanıltmamasını umarak.

"Evet. Sana hiç şans vermemekle hata ettim ve özür dilerim. Sadece, çok uzun süredir Minji ve kendim için yaşıyorum. Hayatımıza yeni birinin girmesine izin vermek benim konfor alanımın dışında."  Jimin ayaklarına bakarken ensesini kaşıdı.

Ona yaklaşmak için tüm cesaretimi topladım ve o güzel gözlerine bakmak için titrek bir şekilde nazikçe çenesini kaldırdım.

Gözlerini yavaşça kırptı ve bir çift güzel küre benimkiyle buluştuğunda tam kalbime bir ok çarpmış gibi hissettim.

Jimin muhteşemdi.

"Bu sabahki sözlerim için gerçekten üzgünüm. Düşünmeden konuştum. Minji'ye olabilecek en iyi baba oldun, herkesin isteyebileceği en iyi kişisin ve söz veriyorum, sana destek olmak için elimden geleni yapacağım."  Samimiyetimi hissedeceğini umarak özür diledim.

Jimin yoğun bakışlarımdan uzaklaştı ve tekrar kucağına baktı. Elini tutma fırsatını değerlendirdim ve beni itmediği için sessizce kafamda tezahürat yaptım.

"Beni destekleme, Minji'yi destekle. Yanımızda olmak istiyorsan tek istediğim bu. Minji için en iyisini istiyorum ve seninle, belki ona verebileceğimden daha fazlasını başarabilir" Jimin yumuşak bir sesle konuştu.

"Tabii ki, sonuna kadar ona destek olacağım Jimin," dedim küçük erkeğin elini hafifçe sıkarak.

Ellerinin sıcaklığının tadını çıkarıyordum ki Jimin aniden ellerini yavaşça benimkilerden çekti.

"Üzgünüm," diye özür diledi ve paniklemeye başladım.

Fikrini mi değiştirdi?

-

Vee kestik. Üzülmeyin ve sadece bir sonraki bölümü bekleyin sonunda etkileşim alacağız 🎊

Bölüm birazcık geç geldi çünki unutmuşum az önce hatırladım 😔 ve koşup hemen yayınladım
Umarım sevmişsinizdir bir sonraki bölümde görüşmek üzeree 👋🏻💜

Fated ✓ | JikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin