Part 34

2.6K 236 7
                                    

Jimin's POV

Minji çiftle birlikte ayrıldıktan sonra, Jungkook ile yalnız kalmak biraz garipti.

"Um, gitmek istediğin bir yer var mı?" diye sordum Jungkook'a, o arabaya binip motoru çalıştırırken.

"Pek sayılmaz. Minji nereye gitmek isterse onu takip etmeyi planlıyordum, bu yüzden aklımda belirli bir yer yoktu," diyerek omuz silkti, emniyet kemerini taktı.

"Alışveriş merkezine gidebilir miyiz? Yoonji noona ve Taehyung için bazı hediyeler almak istiyorum" Diye sordum, akşam yemeği daveti karşılığında bir şeyler vermek istiyordum.

"Neden?"

"Bizi akşam yemeğine davet ediyorlar Jungkook. Bu gece evlerine eli boş gitmek bana kendimi rahat hissettirmiyor"

"Biz?"

"Minji ve beni kastediyorum"

"Ben davetli değilim o zaman?"

"Hay- bunu bilerek yapıyorsun değil mi?"

"Seni kızdırmak eğlenceli. Çok kolay telaşlandın ve bu çok tatlı" diyerek biraz güldü ve eğlendi.

"T-tatlı mı?" Ağzından çıkan kelimeyle gözlerim biraz büyüdü.

"Evet ve de çok güzel" diye devam etti Jungkook, nefesimin kesilmesine ve vücut sıcaklığımın artmasına neden olan çok güçlü sevgi dolu gözlerle bana baktı.

Jungkook'un bende bıraktığı etkiyi gizlemek için avuçlarımla yanaklarımı sıktım ve hızla ondan uzaklaştım, hiçbir şey söylemeden yanımdaki pencereden dışarı bakarak yüzümü sakladım.

Jungkook utandığım için kıkırdadı ama buna saygı duydu ve etrafımızdaki en yakın alışveriş merkezlerinden birine sürmeye başladı.

-

Yüksek markalı mağazaya yaklaşırken erkeğe dürüstçe "Jungkook, bu mağazadan bir şeyler satın alamam," dedim.

"Ben ödeyeceğim Jimin. Ama insanlar için hediye seçme konusunda berbatım, bu yüzden benim için seçmeye istekliysen, bu çok iyi olur. Lütfen?"

"P-pekala, tamam. Ama burada ne tür kıyafetler olduğunu pek bilmiyorum, o yüzden beni tek başıma bırakma, tamam mı?"

"Seni dünyanın sonuna kadar bırakmam, bebeğim" boğuk sesi nefesimi kesti ama kolunu arkadan belime sarıp beni göğsüne çektiğinde daha da şok oldum.

"Jungkook!" acilen ismini fısıldayarak avucumu- oh vay canına, çok sert- göğsüne bastırarak onu itmeye çalıştım ama Jungkook'un bileğime olan nazik dokunuşu beni durdurdu.

"Bana Jungkookie de ve beni takip et" bu talimatları söylemek için kulağıma doğru eğildi ve bizden sadece birkaç metre ötedeki mağazaya bakarken yutkundum.

Ön kapıdaki personel varlığımızı fark etmişti ve Jungkook dik durup mağazaya doğru yürümeye başladığında gözleri komik bir şekilde genişledi, yürürken beni eskisinden daha da yakınına çekti.

"Mağazamıza hoş geldiniz Bay Jeon ve Bay-" mağazaya girdiğimizde eğildi ama sonra tereddütle adımı sormak için başını kaldırdı.

"Park Jimin, bana sadece Jimin de lütfen," Kadın personelin önünde eğilmek için kendimi Jungkook'un elinden kurtardım. Hayatım boyunca hiçbir mağzada böyle karşılanmadım, bu yüzden kendi ülkemde bile bu benim için bir kültür şoku oldu.

Jungkook'un arkamdan kıkırdadığını duydum ve beni belimden tutup hemen yanında dik durmamı sağladı.

"Arkadaşlarımıza hediye almak istiyoruz. Lütfen burada sahip olduğunuz en iyi şeyi bulmamıza yardım edin," dedi kendinden emin bir şekilde ve Jungkook ona bakarken kadın personelin neredeyse bayılacak gibi göründüğünü görebiliyordum.

Mağazaya yaptığımız ziyarette sanki içinderdeki herkes dikkatini bize vermiş gibiydi. Tabii ki çoğu Jungkook'a. O çok güçlü ve büyüleyici bir adamdı. Öyle bir aura yayıyorduki, bunu yabancılara bile fark ettiriyordu.

Onun ünlü olduğunu ve harika bir görünüme sahip olduğunu biliyordum, ama insanların tepkisine baktığımda bu göğsümde bir kaşıntı hissi uyandırdı.

Bir keresinde Minji uyumak için bana değilde Shooky ve Mang'a sarılmayı seçtiğinde de böyle hissetmiştim.

Ve bu hissi sevmedim.

-

Bolumu yayinlarken sinir krizi gecirecektim watty dun gece bolumu sildi ve sabah aceleyle hemen tekrar cevirdim VE BU YETMEZMIS GIBI bir turlu kaydetmedide korkunctu 😞

Neyse umarim sevmissinizdir 💓 gorusmek uzere hizli gelecegim umarim bu sefer 🤚💓

Fated ✓ | JikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin